Sarıgül CHP'ye lider olacak mı?
Abone olCHP'nin her dönem potansiyel lider adayı olarak gösterilen Mustafa Sarıgül, kurultayda aday olup olmayacağı konusunda renk vermiyor.
CHP için adı sık sık genel başkanlık için geçen Mustafa
Sarıgül, iddialara yanıt verdi:
"Koltukta kimin olduğu önemli değil, sosyal demokrasi iktidar olmalı. Kendi partisinin anayasasını yapanlar Türkiye'nin anayasasında söz söyleme hakkına kavuşacak"
Mustafa Sarıgül, Leyla Tavşanoğlu'nun sorularını yanıtladı. Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan ropörtajda Sarıgül ilginç açıklamalarda bulundu:
TÜRKİYE DEĞİŞİM HAREKETİ YOK OLMADI
İtiraf etmeliyim ki Türkiye Değişim Hareketi bana her
sorulduğunda duygulanıyorum, hatta hemen gözlerim kızarıyor.
Öncelikle Türkiye Değişim Hareketi'ne can veren ve hâlâ dimdik
duran bütün arkadaşlarıma minnet ve şükran duygularımı ifade etmek
isterim. Onlar benim yurtsever dostlarım, arkadaşlarım. Sağ
olsunlar, hâlâ dostlukları, dayanışmaları ve destekleri devam
ediyor.
Evet, tam kuruluş aşamasındaydık. Hatta olaydan bir-iki gün sonra partileşiyorduk. Olay diye ifade ettiğim, CHP'deki değişim olayıdır. Bir siyasi şok sonrası, çok doğaldır ki, yeni durumu gözleme ihtiyacı duyduk. Bir süre bekledik. CHP'nin yeni genel başkanı ciddi bir medya rüzgârını da arkasına alarak yürüyordu.
Bizler, çoğumuz aynı okulun çocuklarıyız. Geçmişten bugüne bir siyasi çizgimiz var. Sapma göstermemişiz. Partili olduğumuz süre içindeki isyan bayrağımız başarısızlığa karşı yükselmiş, demokrasi karşıtı uygulamalara karşı durmuştur. Oysa o gün için söylüyorum, şartlar değişmiş, destek artmış gözüküyor. İşte bu şartlar içinde yeni bir alternatif gelişiyorsa bundan mutluluk duyarız.
Bu durumu göz önünde bulundurunca, yeni oluşumu engelleyen, bölen olmayı hiç düşünmedik. Büyük bir emekle meydana gelen, büyük bir potansiyeli, büyük bir sinerjiyi, tepkileri, maddi ve manevi kayıpları da göze alarak durdurduk.
PİŞMAN DEĞİLİM
Siyasette bezan önemli kararlar alma gereği vardır. Bu kararları ilkeleriniz doğrultusunda alırsınız. Lider önemli bir karar alıyorsa o kararın gerekliliğine inanmış demektir. Aldığınız karar gerekli olduğu için almışsınızdır. Bunun için geriye dönüp pişmanlık aranmaz. O gün gereğini yaptık. Biz bu ülkenin halkına hizmet vermek için çırpınan, ömür tüketen çocuklarıyız. Bundan sonra da gereği neyse onu yaparız.
SİYASETTE ZAMAN TAYİNİ
Siyasette zamanı siz tayin edemezsiniz. Şu zaman dilimi içinde genel başkan olsaydım çok iyi olurdu gibi bir düşünceniz olamaz. Hangi dönemde ve pozisyonda top ayağınıza gelmişse o duruma göre oynamak zorundasınız.
Sayın Kılıçdaroğlu zor şartlarda ve biraz da zorunlu olarak genel başkanlık koltuğuna oturdu. Daha masaya oturmadan kendini referandum ortamında buldu. Onun sarsıntısı dinmeden alelacele bir programla genel seçime girdi. Ağır ve derin bir yorumlamaya tabi tutmak haksızlık olur. Şunu çok açık bir şekilde altını çizerek ve önemle söylemek isterim; benim için önemli olan kimin genel başkan olduğu değil, düşüncelerimizin iktidar olmasıdır. İnsanlar geçim için, yaşamak için, dağları aşmak zorunda kalan, mayınların arasında, bombaların yağmur gibi yağdığı bir coğrafyada çoluk çocuk, yasadışı bir sınır ticaretini ölümü göze alarak yapıyor ve bu ülkede sosyal demokratlar hâlâ iktidar olamıyorsa siyasette bir sorun var demektir.
Tekrar söylüyorum, benim için önemli olan kimin hangi koltukta oturacağı değil, düşüncelerimizin iktidar olmasıdır. Bu ülkenin sorumluluk duyan bir çocuğu olarak elbette siyaseti dikkatle izliyorum. Hatta izliyorum demek yerine birinci çoğul şahıs kullanarak izliyoruz demek daha doğru olur.
TÜZÜK KURALTAYI
Bir siyasi partinin demokrasi ölçüsü, tüzüğüdür; yönetmeliğidir. Partinin tüzüğünü okuduğunuzda onun nasıl bir parti olduğunu açıkça görmek mümkündür. Tüzük bir siyasi partinin anayasasıdır.
Demokratik bir partide üyelik hukuku ve parti içi seçim sistemi çok önemlidir. Ayrıca demokrasi, çoğulcu iradenin en iyi şekilde temsil edilmesidir.
İLÇE BAŞKANLARINI ÜYELER SEÇMELİ
Bir üyenin parti politikalarını eleştirmesi ya da önerilerde bulunması en doğal üyelik hakkıdır. Birtakım bahaneler yaratılarak partiden ihraç etme kararları önlenmelidir
İlçe başkanı ve yönetimi delegelerle değil, o ilçede kayıtlı üyelerin oyuyla seçilmelidir.
Mevcut ilçe başkanı yeniden adaysa kongreden 45 gün önce istifa etmeli, ilçeyi kongreye etik kurulu götürmelidir. Etik kurul o ilçede kayıtlı olan en kıdemli ve en yaşlı iki üyeyle yine en kıdemli ve en genç iki üyeden oluşmalıdır.
İlçe başkanı adayı ve yönetim kurulu listesi kongre gününden 15 gün önce ilan edilmelidir. İlçe kongresinde yapılan oylamada yüzde 50'nin üzerinde oy alan başkan seçilir. İlk turda yüzde 50 oya ulaşılamamışsa ikinci turda en çok oy alan iki başkan adayı yarışmalıdır.
En önemlisi, parti yönetimi milletin vekillerini belirleme hakkına ve iradesine sahip olamaz.
ÖNSEÇİM UYGULANMALI
Parti yönetimine belki yüzde iki veya iki buçuk oranında teknik bir kadro oluşturması için kontenjan tanınabilir. Bunun dışında tüm milletvekili adayları mutlaka partiye kayıtlı tüm üyelerin katılımıyla yapılacak önseçimde belirlenmelidir. Ayrıca kontenjan milletvekili olmuş bir kişi için bir başka defa kontenjan hakkı kullanılmamalıdır.
Tüzükte en önemli konu üye hukukunun önemle korunması ve kadın kontenjanıyla pozitif ayrıma yer verilmesidir. Bir üye partisinin iç ve dış sorunlarıyla elbette ilgilidir. Her konuda özgürce ifade beyan etme hakkı vardır ve bu hak özenle korunmalıdır. Bir üyenin yönetimi başarısız bulduğunu ifade etmesi, parti politikalarını eleştirmesi ya da yeni önerilerde bunulması en doğal üyelik hakkıdır. Başka nedenlerle ya da birtakım bahaneler yaratılarak partiden ihraç etme kararları önlenmelidir.
Üyelik hukukunu sağlayacak olan disiplin kurulları genel başkan ve parti yönetiminin vesayetinden çıkarılmalı, çağdaş hukuk sistemi içinde yerini almalıdır. Özellikle bütün dünyada olduğu gibi parti içi demokrasiyi sağlayan ve katılımcılığı arttıran, böylece toplumun bütün katmanlarıyla buluşmayı başaran partiler sosyal demokrat partilerdir.
Türkiye'de ilk önce kendi içinde demokrasisini sağlamış bir sosyal demokrat partiye ihtiyaç olduğu çok açıktır. Kendi partisinin anayasasını başarıyla gerçekleştirenler Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasasında da söz söyleme hakkına sahip olacaklardır.
İSTANBUL'A BELEDİYE BAŞKANI OLUR MU?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin şu anda bir başkanı var. Sayın Kadir Topbaş çalışmalarını sürdürüyor. Bu tür talepler ancak seçim zamanı söylenebilir. Benim çok önceden plan yapma gibi bir alışkanlığım yoktur. Bugüne kadar bana hizmet etme imkânını daima halkımız verdi. Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Topbaş'a da bu imkânı halkımız verdi. Saygı duyuyorum. Demokrasilerde yetkiyi veren de alan da halktır. Bunun için önceden plan yapılmaz.
Söylediğim gibi hepimiz bölgemizdeki halkın desteğiyle yetki aldık. Sadece toplumsal taleplerin sahibiyiz. Bu taleplerimiz de olanaklar içinde geri çevrilmedi.
Siyasi tecrübemden ve Sayın Erdal İnönü'den öğrendiğim önemli konulardan en önemlisi şu: Demokrasilerde diyalog şarttır. Görev yapanlar, hizmet sorumluluğu alanlar kurumlar arasında çatışmayı değil, diyaloğu seçmelidir.