Sarıgül ’çatı aday’ formülünü yerden yere vurdu
Abone olİngiliz Parlamentosunda konuşan Mustafa Sarıgül, yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde muhalefetin oluşturmaya çalıştığı çatı aday konusund...
İngiliz Parlamentosunda konuşan Mustafa Sarıgül, yaklaşan
cumhurbaşkanlığı seçimlerinde muhalefetin oluşturmaya çalıştığı
çatı aday konusunda, “Çatı aday zaten ikinci turda oluşuyor.
Ülkemizde ortak aday ortada kalır. Ortak adayın sahibi olmaz. Ortak
adaya kimse destek vermez” dedi.
Eski Şişli Belediye Başkanı ve son yerel seçimlerde CHP’nin
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Sarıgül, Türkiye
Araştırmaları Merkezi’nin İngiliz Parlamentosu’nda düzenlediği,
“Küresel ekonomi ve Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri” konulu
toplantıda konuştu. Ev sahipliğini ve moderatörlüğünü AB Eski
Bakanı Keith Vaz’ın yaptığı ve Avam Kamarası’nın 11 Numaralı Komite
odasında gerçekleştirilen toplantıda Sarıgül ayrıca konferansa
katılan milletvekili, akademisyen, öğrenci ve işadamlarının Türk ve
dünya siyasetine yönelik çeşitli konulardaki sorularını da
cevapladı.
“ÇATI ADAY ORTADA KALIR”
Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili sorulan bir soruya yanıt veren
Sarıgül, “Çatı aday zaten ikinci turda oluşuyor. Birinci turda her
siyasi partinin kendi adayını göstermesi lazım. Görüşlerini,
düşüncelerini kamuoyuyla paylaşması lazım. Ülkemizde ortak aday
ortada kalır. Ortak adayın sahibi olmaz. Ortak adaya kimse destek
vermez. MHP’nin seçmeni farklıdır, BDP’nin seçmeni farklıdır,
CHP’nin seçmeni ayrıdır. Her siyasi parti kendi adayını çıkarmalı,
o aday görüşlerini, düşüncelerini, yapacaklarını, Türkiye’yi hatta
noktaya cumhurbaşkanı olarak taşırsa bunları aktarmalı. Zaten
ikinci tura kaldığı zaman ikinci turda o bahsettiğimiz çatı aday
olayı rahatlıkla oluşabiliyor. Ama İstanbul’da ben çok oy aldım,
yüzde 40 buçuk oy aldım. Ama benim görüşlerim söylemlerim her
siyasi partinin tabanından oy aldım. CHP’nin oylarını CHP tarihinde
İstanbul ve Türkiye’de en yüksek noktaya taşıdım. Arkadaşımızın
biraz önce söylediği gibi AK Parti’yi eleştirenlerin, en yoğun
eleştirenlerden bir tanesiyim ama eleştirinin kalitesi, eleştirinin
zarafeti ve eleştirinin inceliği AK Parti’ye oy veren
yurttaşlarımızdan da bana İstanbul’da çok oy veren insan oldu. Ve
inanın ki sandıklara hakim olamadıksa kabahat bizim. Kabahat
yurttaşların değil bizim sandıklara hakim olmamız gerekiyor.
“SANDIKLARA SAHİP ÇIKILMADI”
Yerel seçim sonuçları hakkında sorulan bir soruya cevap veren
Sarıgül, “Sandıklara sahip çıkılmadı. Buna ben katılıyorum
doğrudur. Bildiğiniz gibi ben CHP’de genel başkan adayı oldum.
Sadece 99 oyla kaybettim. Ve o dönemde partiden ihraç edildim. Ben
12 yıldır partiden ayrıyım. O yüzden CHP içerisinde yeniden bir
örgütlenme yapılıp sandıklara sahip çıkılması şarttır. CHP’nin yeni
baştan, re-organizasyonla kadın kollarını, gençlik kollarını,
ilçeyi ve yurt dışı ilişkilerini yeni baştan revize etmemiz lazım”
diye cevapladı.
“BAYKAL SORUSU NE KADAR ZOR BİR SORU”
CHP eski genel Başkanı Deniz Baykal’ın cumhurbaşkanlığı seçimleri
için aday gösterilme ihtimali hakkında sorulan bir soruya
Sarıgül’ün “Ne kadar zor bir soru ya?” şeklinde cevap vermesi
salonda gülüşmelere neden oldu. Sarıgül daha sonra, “Ben Deniz
Baykal’a karşı başkanlık mücadelesi vermiş bir arkadaşınız olarak
izin verirseniz bu sorunun takdirini CHP genel merkezine bırakayım”
dedi.
(İHA)
SOMA FACİASI
Mustafa Sarıgül Soma’da yaşanan maden faciasıyla ilgili olarak,
“Soma’da bir olay varsa bizim de aktif olarak orada olmamız lazım.
Bizim biraz kendimize bakmamız lazım. O kendi aklından
söyleyeceğini söylüyor. Onun görüşleri bizi ilgilendirmiyor. Ama
bizim görevimiz yurttaşlarımıza daha çok gitmek. Köye gitmek, kente
gitmek. Fabrikalara gitmek, alın terine gitmek, emeğe gitmek,
üretime gitmek. Bunları bizim yapmamız lazım. Bizim yapmamız
gereken olay şu. Kendi içimizde sabahleyin saat 06.00’da
kalkacağız, gece 11.00’e kadar çalışacağız. Soma’da bir olay varsa
sabah 04.00’te orada olacağız. Olaylar bizi takip etmeyecek, biz
olayların önünde olacağız. Hemen buraya geleceksin ve Londra’yı
gezeceksin. İngiltere’de bir tane maden nasıl işletiliyor? Bütün
basınla beraber, Türkiye’de şu anda daha 3 bin tane maden var.
Yarın öbür gün aynısı olabilir. Biz buraya gelmeliyiz, bir maden
nasıl işletiliyor da 100 sene kaza olmuyor bizde 10 yıl içerisinde
560 tane evladımız göçük altında kaldı. Bunları bizim araştırmamız
lazım. Bizim olayların önünde olmamız lazım” dedi.
“MUSTAFA KEMAL ATATÜRK DİKTATÖR DEĞİLDİ”
Salondaki katılımcılardan birinin Başbakanın diktatörlükle
suçlanmasını eleştirerek Atatürk’ün de diktatörlükle iktidar olduğu
şeklindeki yorumuna cevap veren Sarıgül, “Diktatörlük olayına
gelince Mustafa Kemal Atatürk diktatör değildi. Hayır. 50 İslam
ülkesi içerisinde bugün Türkiye’de demokrasi yapılıyorsa,
seçimlerden bahsediliyorsa, biz bunu Mustafa Kemal Atatürk ve
arkadaşlarına borçluyuz. Mustafa Kemal Atatürk demokrasi demeseydi,
barış demeseydi, özgürlük demeseydi. Bakın Mustafa Kemal Atatürk
bir askerdi bir generaldi. Sonuçta meclisi toplayıp demokrasi
demeyebilirdi. Cumhuriyet demeyebilirdi. Mustafa Kemal Atatürk
Cumhuriyet demeseydi, Türkiye Afganistan’dan, Pakistan’dan,
İran’dan farksız durumda olmazdı. Bugün bu toplantıları yapıyorsak,
bugün Türkiye’de demokrasi varsa, bugün Türkiye’de insanlar
camilerin, cem evlerinde, kiliselerde, sinagoglara da giriyorsa
bunu Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına borçluyuz” ifadelerini
kullandı.
(İHA)