Sarıgül Ankara'da Baykal'ı topa tuttu
Abone olCHP'den ihracı istenen Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Ankara'da 30 sayfalık savunma verdi. 40 dakika süren ifadesinde Sarıgül, CHP lideri Deniz Baykal'ı eleştirdi
CHP'den kesin ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu'nda (YDK)
durumu görüşülen Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, ''Beni
kağıt üzerinde ihraç edebilirler, ama gönlümdeki CHP'lilik ruhunu
yok edemezler'' dedi. Sarıgül, YDK toplantısında savunma yaptıktan
sonra CHP Genel Merkezi'nden ayrılırken gazetecilere açıklamalarda
bulundu. Kapı kapı, köy köy dolaşarak CHP'yi bütün yurttaşlara
anlatmak istediğini dile getiren Sarıgül, ''Yaptığımız
araştırmalarda, kamuoyu yoklamalarında, partimizde yapılacak bir
değişimle 356 milletvekilimizle birlikte genel merkezimize
geleceğimize inanıyorum. İstiyorumki partimizle halkımız arasında
örülen yapay duvarları kaldıralım'' diye konuştu. Ülkenin
sorunlarını ve çözüm yollarını bildiğini söyleyen Sarıgül,
sözlerini şöyle sürdürdü: ''Arzu ediyoruzki CHP'de disiplin
kurulları kendi evlatları için toplanmasın. Ben istiyorumki
Atatürk'ün bize bıraktığı laik, çağdaş Türkiye'yi sonuna kadar
koruyalım. CHP gençlik kollarının yetiştirdiği, helal süt emmiş bir
annenin evladı olarak kamuoyuna aktarmak istiyorumki bütün
yurttaşlarımız hiç merak etmesinler, haktan, adaletten yana
mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir. Bu mücadelenin sonunda,
CHP'nin bayrağını, laik ve çağdaş Türkiye'nin bayrağını en yükseğe
dikeceğiz.'' Atatürk'ün Anıtkabir'de rahat uyuması için CHP'nin
iktidar olmasının şart olduğunu anlatan Sarıgül, ''Beni kağıt
üzerinde ihraç edebilirler, ama gönlümdeki CHP'lilik ruhunu
yaşamımın sonuna kadar yok edemezler. Bu mücadele, koltuğa sevdalı
olanlarla laik, demokratik Cumhuriyete sevdalı olanların
mücadelesidir. Bu mücadelede başarıya ulaşacağız ve CHP'yi iktidara
taşıyacağız'' dedi. Sarıgül, açıklamasının ardından, gazetecilerin
soruları üzerine, ''İki saat içinde birlikte olacağız'' diyerek YDK
kararının ardından bir açıklama daha yapacağını söyledi. Sarıgül'ün
genel merkeze, 06 CHP 356 plakalı bir araçla geldiği dikkat çekti.
YDK SAVUNMASI Mustafa Sarıgül, YDK'ya hakkındaki iddialarla ilgili
hazırladığı 30 sayfalık rapor sundu. Bu rapor, danışmanları
aracılığıyla basın mensuplarına da dağıtıldı. Raporda, hakkında
kendisiyle ilgili iddiaları, ''asılsız, iyi incelenmemiş,
dayanaksız ve karalayıcı'' olarak nitelendiren Sarıgül, disipline
sevkının Şişli Belediyesi ile ilgili iddialarla hiç bir ilgisinin
olmadığını savundu. Sarıgül, ''Esas işlediğimiz suç, sorumluluk
yüklenerek, ülkemiz ve partimizle ilgili sorunlarımızı,
sıkıntılarımızı, en önemlisi endişelerimizi, gelecekle ilgili
güvensizliğimizi, partimizin esas sahibi olan halkımızla paylaşma
girişimimizdir'' dedi. YDK üyelerine seslenerek, çok önemli bir
kararın arifesinde olduklarını belirten Sarıgül, öncelikle Şişli
Belediyesi ile ilgili iddialara ilişkin yanıtlarını sıraladı.
Sarıgül, belediye ile ilgili iddiaların daha çok idari yargıya konu
olabilecek nitelik taşıdığını belirtti. Sarıgül, disiplin sürecine
konu olan üç milletvekili tarafından hazırlanan raporla ilgili de
bilgi verdi. OLAYLARIN BAŞLANGICI Gerek rapordaki iddiaların
gerekse gerçekte olayların başlangıcının, 2003 yılı ortalarına
uzandığını anlatan Sarıgül, o tarihte kendisine yönelik bir suikast
hazırlığını, organize suç bürosuna ihbar ettiğine dikkati çekti. Bu
konuyla ilgili yargılamanın devam ettiğini belirten Sarıgül,
olayların başlangıcının, Şişli Belediyesi'nde güçlerini kullanan
bazı mafya mensuplarını ihbar etmesine dayandığını söyledi.
Kendisine yapılan bazı şantajlara aldırmadığını, belediye meclisi
üyesi bir arkadaşının ayaklarından vurulduğunu kaydeden Sarıgül,
''Bu belki de bana yönelik bir saldırı hazırlığının uyarsı
niteliğindeydi'' dedi. İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin
incelemeleri sonucu mercek altına yatırılan 50 inşaattan 4'ü
hakkında gerekli işlemler yerine getirilmediği için rapor
düzenlendiğini, konunun savcılığa ulaştırıldığını anlatan Sarıgül,
''Sadece İstanbul'da 1 milyonun üzerinde imar mevzuatına aykırı
bina bulunmakta olup, bu sorunun çözümü tek başına belediyelerin
inisiyatifinde bulunmamaktadır'' dedi. RÜŞVET BELGESİ SAHTE
Kendisiyle ilgili hazırlanan raporda, ''rüşvetin belgesi'' olarak
belirtilen belgedeki imzanın sahte olduğunu ve bunun yapılan
soruşturmada tespit edildiğini öne süren Sarıgül, parti suçu
işlediğine ilişkin iddiaları da yanıtladı. Yurt genelinden yoğun ve
ısrarlı davetler olduğu için geziler düzenlediğini ve bu gezilerde
parti suçu oluşturabilecek bir eylemde bulunmadığını ifade eden
Sarıgül, şunları kaydetti: ''Disipline sevk edilmeme neden olan
eylemlerin hiç birisinin parti suçu olarak tüzükte tarif edilmediği
ortadadır. Ancak esas parti suçunu, hakkımda düzmece ve gerçek dışı
iddialarla rüşvetçi, sahtekar, üç kağıtçı, şarlatan gibi
hakaretleri tüm kamuoyu önünde sarf eden partimizin genel başkanı,
genel başkan yardımcısı, genel sekreteri ile bu iddialar bahane
edilerek ve maksatlı hazırlattırılan raporu hazırlayan
milletvekilleri işlemiştir.'' Sarıgül, savunmasının sonunda,
''Vereceğiniz karar, örgütü özgürleştirme kararı olacaktır.
Vereceğiniz karar, partimin de ulusun da önünü açacaktır'' diyerek,
disiplin cezası isteminin reddedilmesini istedi.