Sarıbaş, azınlık raporunu eleştirdi

TBMM Genel Kurulu'nda gündemdışı söz alan Sarıbaş, ''Beni üzen bu raporun Kandil Dağı'nda değil Başbakanlık koridorlarında hazırlanmasıdır'' dediği konuşmasında, tarihte Türk Milleti'ni bölmek, Türk yurdunu işgal etmek isteyenlerin azınlık meseleleri çıkararak bunu başarmaya çalıştıklarını ancak her seferinde gerekli cevabı aldıklarını söyledi. Sarıbaş, raporu hazırlayanları, ''entel, devşirme takımı'' olarak nitelendirirken, raporun, Türk Milleti'ne duyulan ''hınç'', ''nefret'' ve milli devletten alınmak istenen ''rövanş'' gibi üç özelliği bulunduğu görüşünü savundu. Sarıbaş, şunları söyledi: ''Azınlık haklarına karşı çıkanlar güya 'Sevr sendromu' olanlarmış... Peki karşı çıkmayanlar kim? Barzani'nin danışmanlığını da yapan Filistin kamp kaçkını eski sosyalistler, şimdilerde liboş, AB'ye girersek finoş olacak zatlar. Türklüğü içine sindiremeyen Türk düşmanı hainler, bir de bebek katili bölücüler ile onları yıllardır bağrında besleyip, finans ve silah sağlayan batılı emperyalistler. Arkadaşını söyle, kim olduğunu sormama gerek yok.'' ''TÜRK'ÜN ŞİARINA YAKIŞMAZ'' Raporda, ''Batı bu azınlık sorununu 19. Yüzyıl'ın başında çözdü, biz de aynı metodla çözelim'' görüşünün ifade edildiğini bildiren Sarıbaş, Almanların Yahudilere, Fransızların da Guyanalılara yaptığı zulümleri anımsatarak, ''Aynı metodla çözüm Türkün şiarına yakışmaz'' dedi. Batılıların, İkinci Dünya Savaşı'nda kendilerini üstün ırk görüp başkalarını insan bile saymadığını, milyonlarca insan öldürdüğünü belirten Sarıbaş, ''Amerika Irak'ta insan haklarını korumak için mi var? Telafer'de bombalar insan hakları için mi patlıyor? Biyolojik, kimyasal, nükleer bombaları dünyanın başına bela eden, masum insanları öldüren Batı değil mi?'' diye sordu. Atatürk'ün, ''Hangi istiklal vardır ki, ecnebilerin nasihat ve destekleri ile ayakta durabilmiştir'' ve ''Bağımsızlık benim karakterimdir'' sözlerini hatırlatan Sarıbaş, ''Muassır medeniyet, bu düşüncenin ürünüdür. Teslimiyet ve manda onun reddettiği, milletin de asla kabul etmeyeceği bir durumdur. (Türk üst kimliği bu milllete dar geliyor) diyenlere... Türklük asla dar gelmiyor, ama milliyetsiz devşirmelere Türk olarak çağrılmak maalesef zul geliyor'' dedi. ''TİTRE VE KENDİNE DÖN'' Sarıbaş, Türkiye'de, ''sevinçte ve tasada bir, kederde ve kıvançta ortak, bağımsız bir devletin vatandaşları olarak aynı yaşam ülküleri etrafında kenetlenmiş, azınlık ve çoğunluğu olmayan 70 milyonluk büyük Türk Milleti'' bulunduğu kaydederek, ''Azınlık arayanlar, analarına, babalarının kim olduğunu bir kez daha sorsunlar'' diye konuştu. Sarıbaş, konuşmasını Bilge Kağan'ın ''Ey Türk, titre ve kendine dön'' sözleriyle tamamladı. Bu arada, konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan AK Parti Ağrı Milletvekili Mehmet Melik Özmen, Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu gibi kanunla kurulmuş, yönetmeliği bulunan resmi bir kurumun gerek üyelerinin ve gerekse raportörlerinin Türk devletinin ciddiyetine yakışır tarzda hareket etmeleri gerektiğini kaydetti. Özmen, ''Bu tür kurumlar içerisinde, bu tür kurumların ardına saklanarak ucuz kahramanlık, ucuz popülizm yapmaya kimsenin hakkı yoktur'' görüşünü ifade etti. Kaynak: Milliyet