Sarı tişörtün sırrını açıkladı

Özkök, büyük ilgi uyandıran mülakat için, "Onunla röportaj yapmak, benim için bir siyasetçi veya devlet adamıyla röportaj yapmak kadar önemli bir tecrübe oldu" diyor.

Sharon Stone ile görüşmeyi nasıl organize ettiniz?
Kurtlar Vadisi ekibi oraya gidiyordu. Bu filmin çekileceğini öğrendim, onlarla temasa geçtim. Bu filmin yapımı sırasında sözleşmeye bir söyleşi koydurdular ve bu söyleşiyi tanınmış bir gazetecinin yapacağını ifade ettiler. Benim olurumu da alınca projeyi uygulamaya koyduk. Kurtlar Vadisi ekibi, orada iki Türk bir Amerikalıdan oluşan BMH Worldwide adlı bir halkla ilişkiler şirketiyle çalışıyor. O kadar profesyonelce çalıştılar ki, her şey pürüzsüz ilerledi. İftihar ettim.

MESLEKİ TECRÜBE OLDU
2002 yılında Sharon Stone ile Cannes'da karşılaşmıştınız. Görüşme teklifiniz kabul edildiğinde ilk tepkiniz ne oldu?
Sharon Stone hem fiziksel özellikleri, hem zekâsı, hem oyunculuğuyla benim beğendiğim bir sanatçı. Beğenmemin nedenlerinden biri de yardım kampanyaları, sosyal sorumluluk projelerinde yer alması. Cannes'da ben Sharon Stone'un ne kadar ilgi odağı olduğunu gözlerimle gördüm. Ayrıca o sadece bir sinema oyuncusu değil, uluslararası bir figür. Benim için çok önemli bir siyasetçi veya devlet adamıyla röportaj yapmak kadar önemli bir mesleki tecrübe oldu.

Hangisi daha zor? Sharon Stone ile röportaj yapmak mı, yoksa İngiltere Başbakanı Tony Blair ile mi?
Bir gazeteci için çok zor bir soru. Bir erkek gazeteci için daha da zor bir soru... Ama şakayı bir yana bırakırsak, ben insanları ilgilendiren her şahsiyetle röportaj yapmaktan aynı keyfi alıyorum.

ÇOK DURU BİR CİLDİ VAR
İlk karşılaştığınızda neler hissettiniz?
İlk karşılaştığımızda henüz makyaj yapmamıştı. Gerçekten çok duru bir cildi var. Tabii ki 40 yaşını geçmiş olmasının hissedilir tarafları var, ancak çok tabii bir kadın. Çok cana yakın bir kadın. Sıcak temas kuruyor. Onu Cannes'da gördüğümde daha mesafeli biri olduğunu düşünmüştüm. Konuşurken çok fiziksel temasta bulunuyor. Röportaj yapması da çok kolay bir kadın. Soru sorulduğunda çok konuşuyor. O anlattıkça, soru sormanızı kolaylaştıran yeni unsurlar ortaya çıkıyor. Bir de kendine çok güveniyor. Bu yüzden de her soruyu rahatlıkla soruyorsunuz ve her soruyu rahatlıkla cevaplıyor.

Çekim aralarında mı röportaj yaptınız?
Çekim aralarında biz bir kenarda oturup monitörden seyrediyorduk. Ben ilk defa hayatımda bir sinema çekimine tanık oldum. Tekli sahnelerde Sharon Stone üzerine bornoz giyip yanımıza geliyor, orada sohbet ediyorduk. Mülakatımızı çekimler bittikten sonra televizyon kamerasının karşısında yaptık. Röportaj 25 dakika sürdü.

SARI TİŞÖRT GİYDİM, ÇÜNKÜ...
Üzerinize sarı yakalı bir tişört giymişsiniz. Stone'un üzerinde de yine sarı tonlarında bir elbise var. Bu bir tesadüf müydü?
Sharon Stone da bana röportajın başında neden sarı tişört giydiğimi sordu. Bir yerde sarı ile lacivert ya da sarı ile siyahın insanı dinamik gösterdiğini okuduğumu söyledim ve "Ben de gelirken biraz dinamik görünmek istedim" dedim.

SHERIDAN İLE YEMEK YEDİM
Başka biri olsa röportaja gider miydiniz?
Jack Nicholson ya da Sean Penn olsa gider, röportaj yaparım. Bir gece önce Sean Penn ile yemekte rastlaştık. Bir akşam sonra Kirk Douglas, Warren Beatty, Sidney Poiter ile aynı restoranda yemek yedik. Üçüncü akşam da "Desperate Housewives" dizisinin yıldızlarından Nicollette Sheridan ile beraber yemek yedik.

Sharon Stone ile karşılaşmadan önce 48 yaş sizin için neydi, karşılaştıktan sonra ne ifade ediyor?
Bir kadının en güzel yaşları 35'inde başlıyor. 35-40 yaşlarındaki kadınlar kendilerine iyi bakarlarsa çok iyi dönemlerinde olduklarını düşünüyorum. Sharon Stone'u görünce kendine iyi bakan bir kadının gerçekten 40'lı yaşlarını çok güzel yaşadığını gördüm. 40 diyebilirsiniz belki ama asla 48 yaşında göstermiyor.

Röportaj : Melis Alphan