Saray'dan kritik Cizre açıklaması!
Abone olCumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın önemli açıklamalarda bulundu. Cizre'de yaşananlar hakkında konuşan Kalın herkesi barışa davet etti.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın
son dönemlerde artan terör olayları ve operasyonlar hakkında önemli
açıklamalarda bulundu. Cizre'de yaşanan zor günleri değerlendiren
Kalın Cizre'yi Ferguson'a benzetti.
Kalın, 'Çok abartılı yalan yanlış haberleri görüyoruz, duyuyoruz. Böyle bir güvenlik zaafiyetinin ortaya çıkmaması için güvenlik güçlerimiz kanunlar içerisinde gerekeni yapmıştır. Ferguson'u düşünün. Orada güvenliği sağlamak için nasıl önlem alındığını gördük ki orada hendek kazanlar, tuzak kuranlar yoktu.' dedi.
Kalın'ın açıklamalarından önemli satırbaşları...
Terörler mücadele etkin ve kararlı bir şekilde sürdürülecektir.
Kanun dışı yollarla toplumsal olaylar yaratmak sadece terör
örgütünü sevindirir. Halkımızın bu yönde hareket etmesini
diliyoruz.
Bu konu büyük önem arz ediyor bizim bu zor imtihan döneminde
kalleşliği, ihaneti değil sevgiyi, huzuru çoğaltmamız
gerekiyor…
Diyarbakırlı, Hakkarili, İstanbullu, Batmanlı, İzmirli fark etmez
güven içinde yaşanmaması için el birliğiyle çalışıyoruz. Terör
örgütünün özellikle Cizre'de yaptığı olaylara hiç bir yerde müsaade
gösterilemez.
TERÖRE HAYIR DEMEK ÇOK ÖNEMLİDİR
Terör propagandalarına destek veren mecralar bulunmaktadır. Terör
ne kadar suçsa, terörizm yüceltmek, romantize etmek, şirin
göstermek de suçtur. Birçok AB ülkesinde terör propaganda yapan
mecralarla ilgili yasa çıkarılmıştır. Terörizmi yüceltmek ve övmek
suçlarından 19 kişi İspanya’da tutuklanmıştır. Terörü öven,
açıklamalarda bulunan kişilerle ilgili hukuki işlemler
yapılmaktadır yurtdışında.
Batı basınında özellikle son derece yanlı yayınların yapıldığını
görüyoruz. DEAŞ’la mücadele etmek bahanesiyle terörü romantize
etmek kabul edilemez. Terörler mücadeler ederken propagandaya karşı
da gerekli tedbirleri almak zorundayız…
MÜLTECİ KRİZİ
Mülteci krizi var maalesef Aylan’ın yürek burkan fotosundan sonra
tekrar bir krize doğru gidiyor. Mülteci krizi çözülür diye
umutlandık bir hayat alanı tanınması için adım atılır sandık, bu
ümidi muhafaza ediyor. Bu mültecilere kapıları açın çağrıları
memnuniyet vericidir.
Ama onlarca kişi dün yine hayatını kaybetti. Bu insanlık adına
utanç verici bir durumdur.
2 milyon mülteci aldık ülkemize. Bu yükü taşımak bizim için bir
şereftir. Devlet kurumlarımızdan, iş adamlarımız, vatandaşlarımız
bu insanlara gönüllerini açtılar. Bu insanlık adına yüz ağartıcı
bir tablodur.
Suriyeliler nereye gitmek isteniyor diye soruluyor. Suriyeliler
sadece kendi ülkelerine gitmek istiyorlar ama savaşsız bir
Suriye’ye gitmek istiyorlar.
MESCİD-İ AKSA’DA YAŞANANLAR
Mescid-i Aksa Külliyesi içerisindeki bölüme Müslümanların girişini
engelleyen İsrail askerleri, maalesef onlarca kişinin de
yaralanmasına neden oldu. Bunun amacının ne olduğunu biliyoruz.
El-Halil kentinde Hz. İbrahim Cami'nde yaptıkları gibi Mescid-i
Aksa'nın da belli bölümlerini zamansal ve mekansal olarak taksim
etmeye çalışmaktadır İsrail yönetimi. Böylece oraya aşırılıkçı
Yahudi yerleşimcilerin girmesini meşrulaştırmaya çalışmaktadır.
Bunlar yapılırken İsrail askerlerinin koruması altında kirli
postallarıyla Mescid-i Aksa'nın pak topraklarına, halılarına,
camilerine ayak basmalarını şiddetle kınıyoruz.
Mescid-i Aksa'daki her ihlal ve işgal hareketi ateşle oynamaktır. İsrail şu anda ateşle oynuyor.
IŞİD’LE (DEAŞ) MÜCADELE
DEAŞ’la mücadele etkin olarak devam etmektedir. Suriye’de hava
harekatlarını yürütmekteyiz, devam da edecektir. Terörden
arındırılmış bölgede çalışmalarımız devam etmektedir. DEAŞ’la
mücadele kapsamında 20 bin kişinin ülkeye girişine yasak
getirilmiştir. 2000 kişi sınır dışı edilmiştir. DEAŞ’la
mücadele sadece Türkiye’nin değildir, herkesin üzerine görev
düşmektedir.
Eğer bu yabancı savaşçıların DEAŞ’a katılımını engellemek
istiyorsak bunları ilk çıkış noktasında belirlemek gerekir, Türk
güvenlik birimlerinin bilgilendirilmesi gerekir.
Antalya’da toplanacak G20 zirvesi. Ara toplantılar yoğun bir
şekilde devam etmektedir. Dönem başkanlığı zirveye kadar 70’e yakın
toplantıya ev sahipliği yapacağız. Ekim ayının başında turizm
bakanlarının toplantısı olacak ülkemizde. 6 açılım toplantımız var
ve olacak. Bu toplantılar zirveye kadar devam edecek.
G-20’debaşarılı bir zirve gerçekleştireceğiz.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın soruları
cevapladı.
Suriye’de sınırında terörden arındırılmış bölge
çalışmaları… Birden fazla bölge çalışması mı
yapılacak?
Mülteci krizinden sonra görüşlerimizin ne kadar haklı olduğunu
anladık. Orada terörden arındırılmış bir bölgenin oluşturulması
konusunda hem fikiriz. Eğit – Donat projesi de Suriye rejimine
destek vermek için başlatılmış bir programdır. Bu insanların
eğitilmesi, gönderilmesi gibi askeri detaylar var ama
çalışmalarımız devan ediyor…
Ak Parti kongresinden önce iddialar yansıdı. Binali
Yıldırım’ın adaylığı konusunda imza toplandığı
iddiası…
Bunlar dediğiniz gibi bir iddia. AK Parti’ye da kongresi hayırlı
olsun, önümüzde seçim süreci var, bunlar iddialar, benim bir şey
demem doğru olmaz…
Erdoğan meydanlara inecek mi?
Bu meydanlara inme ifadesi kodlu bir ifade haline geldi, halkın oylarıyla seçilmiş bir cumhurbaşkanımız var şu anda. Milletimizin her kesimiyle kucaklaşmasıdır. Bazen muhtarla buluşma olur, hitap şeklinde olur, vatandaşlar buluşma şeklinde olur. Biz cumhurbaşkanımızın halka buluşmasını siyasi faaliyetin içinde yansıtılmasını biz çok yanlı olarak değerlendiriyoruz. Halkın içinden gelmiştir, siz onu taksicilerle çay içerken görürsünüz, bazen vatandaşlara hitap ederken görürsünüz. Böyle bir liderin bu tür eleştiriler ve değerlendirmeler var diye halkla teması kesmesini bekleyemeyiz. Halkımız seçmiştir, halkımızla iç içedir, buluşmaya görüşmeye devam edecektir. Yurt içi olur yurt dışı olabilir.
G20 çerçevesinde Brüksel’e bir ziyareti planlanıyor. Ülkemize de ziyaretler edecek, ediyor. G20 için cumhurbaşkanımız özel bir mesai harcıyor. Biz standart ekonomi kalkınma gibi konular dışında sıcak konuları da ele alacağız. Terör, mülteci krizi gibi…
Nokta Dergisi'nin kapağı
Cumhurbaşkanına hakareti basın özgürlüğü saymak dünyanın hiçbir yerde yoktur. Asla ifade özgürlüğü ile ilişkilendirilemez. Terörle mücadele sürecinden geçiyoruz. Küçük siyasi puanlar yapmak için siyaset değildir. Şahsına veya ailesine saldırmak gazetecilik değildir başka bir şeydir. Her gün cumhurbaşkanlığı makamına saldırarak bunları kimse basın özgürlüğü olarak adlandırmasın. Eleştiriyle ilgili hiçbir sorunumuz yok. Kişilik cinayetine kimlik cinayetine yönelmeden eleştiri yapabilirsiniz.
Her türlü görüş ifade edilebilir. Ama bazen öyle şeylerle karşı karşıya kalıyoruz teröristle onunla mücadele edenin aynı kefeye konulduğu şeyler görüyoruz. Burada bu süreçte herkesin üzerine görev düşmektedir.