Sapıklığın bu kadarına da pes!

Geçtiğimiz günlerde İzmit'te küçük yaştaki erkek çocuklarına cinsel tacizde bulunduğu iddia edilen Zakir Ş. gözaltına alınmış ardından tutuklanmıştı. Mağdur çocukların ifadelerine başvuran polis ekipleri konuyla ilgili bir şahsı daha gözaltına aldı.

İfadeleri alınan çocuklardan S.B.'nin (18) 2009 ile 2010 tarihleri arasında kaldığı yurttan kaçıp Osman D. isimli şahısla birlikte kaldığı esnada şahsın kendisine tecavüz ettiğini söylediği öğrenildi.

Bunun üzerine çalışma başlatan polis ekipleri, Osman D.'yi Karabaş Mahallesi Akça Camii Caddesi'ndeki ikametinde gözaltına aldı. Zanlının evinde yapılan aramalarda 13 adet porno CD ele geçirildi. Gözaltındaki Osman D.'nin bir yıl boyunca S.B.'ye tecavüz ettiği ve defalarca cinsel istismarda bulunduğu ve kimseye söylememesi konusunda kendisini sürekli tehdit ettiği öne sürüldü. Benzer suçlardan kaydı bulunan Osman D., tamamlanan işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

GENÇLİK DİZİSİNDE TECAVÜZ ŞOKU!

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Özel bir televizyon kanalında gençlik dizisinde oynayan D.F., İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikâyet dilekçesi vererek dizinin set amiri olan Y.Y.'nin tecavüzüne uğradığını iddia etti.

Dilekçesinde, Y.Y.'nin kendisini tehdit ettiğini ve korktuğunu kaydeden genç kız, "Çekimler bittikten sonra birkaç kez benimle birlikte olmak istediğini söyledi ama ben kabul etmedim. Daha sonra ise beni özel hayatımı aileme anlatmakla tehdit etti. Aileme gidip erkek arkadaşımla yaşadıklarımı ve ilişkilerimi anlatacağını söyledi. Ben de korkarak birlikte olma teklifini kabul ettim. Y.Y. ile birlikte setten çıktık ve Taksim'deki bir otele gidip birlikte olduk" dedi.

D.F.'nin şikâyeti üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Set amiri Y.Y.'nin ifadesine başvurulacak.

DAMAT ÖLDÜ GELİN ALTIN DERDİNE DÜŞTÜ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Artvin'de 2 yıl önce evlenen Rahmi ve Canan Demirkıran çiftini, düğün dönüşü trafik canavarı ayırdı. Kazada damadın eniştesi ve oğlu da öldü. Düğün ve cenazenin birer gün arayla yaşandığı trajedide, gelin altınları için ölen kocasının ailesine dava açtı.

Gelin ve damada takılan altınları tek tek belirleyen mahkeme anlaşmazlığı çözecek 'in Yusufeli İlçesi'nde 25 Temmuz 2010'da düğün dönüşü trafik kazası geçiren yeni evli çiftten damat Rahmi Demirkıran hayatını kaybederken, gelin Canan Demirkıran yaralı olarak kurtuldu. Aracı kullanan damadın eniştesi Adem Kalın ve 2 yaşındaki oğlu Yunus Emre Kalın da yaşamını yitirdi. Düğün ve cenazenin birer gün arayla yaşandığı bu büyük trajedi ikinci yılını doldururken düğünde takılan altınlar daha acıklı bir tabloya neden oldu. Gelin Canan Demirkıran, hastaneden taburcu olduktan sonra bir günlük merhum eşinin ailesiyle, düğünde takılan altınlar nedeniyle anlaşmazlık yaşadı. Hatta bu anlaşmazlığı mahkemeye de taşıdı. Altınların kime ait olduğunun tespit edilmesi için Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dava açtı.

BİLİRKİŞİ İNCELEDİ

Mahkeme, dava sonuçlanıncaya kadar, kaza yapan araçtan çıkarılan altınların yedieminde tutulmasına karar verdi. Yargılama sırasında da düğün görüntülerinin kaydedildiği CD bilirkişi tarafından incelendi. Altınların bir kısmının geline bir kısmının da damada takıldığı, damadın eniştesinin de altın taktığı kasetin incelenmesiyle ortaya çıktı. Paraların ise zarfla ortaya atıldığı tespit edildi. Mahkeme tüm bu incelemelerden sonra gelin ve ölen damadın ailesi arasındaki altın uyuşmazlığını çözecek. Düğünde ne kadar altın ve para takıldığı ise davanın taraflarının verdiği bilgiye göre şöyle: "Erkek tarafı 7 bilezik, 3 adet yarım altın, 4 adet çeyrek altın. Kız tarafı 8 bilezik. Para ise 4 bin 600 TL."

'ACIMI DAHA DA BÜYÜTTÜ'

Habertürk'e konuşan ölen damadın babası Mustafa Demirkıran, gelininin açtığı davadan büyük üzüntü duyduğunu söyledi. Oğlunu, damadını ve torununu kaybettikten sonra, altınlar yüzünden mahkeme kapısına gitmek zorunda kalmanın yaşanan acıyı büyüttüğünü anlatan Demirkıran, "Kazadan sonra damadımın ölümüyle geriye yetimler kaldı. Onlara ben bakacağım. Düğünde takılan altınları da bu yüzden istiyorum. Yoksa canlarım gitmiş ben ne yapacağım altınları. Bu yüzden gelinime 'Nişanda takılanlar senin olsun ama düğün yapmak için borçlandık. Gel konuşalım, büyükler bir araya gelsin, anlaşalım kızım' dedim. Ama hepsi onun olacakmış, öyle söyledi. Ölen oğlumun maaşını alıyor, o parayla da bize karşı dava açtı" diye konuştu.

SATTIĞI BÖBREĞİNİ GERİ İSTİYOR

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Uşak'ta yaşayan 37 yaşındaki Coşkun Çelik geçen yıl kredi kartı borçları yüzünden böbreğini satmaya karar verdi. İddiaya göre Çelik, Kronik Böbrek Hastaları Derneği Başkanı F.T. aracılığıyla böbreğini 50 bin TL karşılığı H.H.K.'ya verdi.

Ancak parayı alamadığını öne süren Çelik, dolandırıldığı iddiasıyla İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Savcılık olayla ilgili soruşturma başlatırken Çelik "Borçlar faiz yemeye devam ediyor. Böbrek de gitti, parayı da alamadık. Sağlığımdan da oldum. O zaman böbreğimi geri versinler" dedi. Kronik Böbrek Hastaları Derneği Başkanı F.T. iddiaları kabul etmezken, H.H.K.'nın kardeşi M.K. ise, "Coşkun Çelik'in babası ile babam eski bir dosttur. Coşkun Çelik gönüllü olarak bağış yaptı. Ortada para pul yok. Her şey resmi" diye konuştu.

O ANNEYE ÖLÜM İSTEMİ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Zonguldak'ta, kayınvalidesiyle tartışıp 1 yaşındaki oğlu E.T. ile kayalıklardan denize atlayarak intihara kalkışan ve çevredeki balıkçılar tarafından kurtarılan 30 yaşındaki A.T. hakkında, çocuğunu öldürmeye teşebbüsten ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Tutuksuz yargılanan A.T., cezai ehliyetinin olup olmadığının belirlenmesi için Adli Tıp'a sevk edildi.

Geçen yıl temmuz ayında meydana gelen olayda, kayınvalidesiyle tartıştıktan sonra bunalıma giren A.T., kucağındaki bebeğiyle birlikte Fener Semti'ndeki kayalıklardan denize atladı. Çevredeki balıkçılar, denize atlayarak anneyi ve bebeğini çıkardı. Nefes almayan bebek, balıkçıların suni teneffüs yapmasıyla hayata döndürüldü. Ambulansla Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi'ne kaldırılan A.T. ve bebeği E.T., 2 gün tedavi gördükten sonra taburcu edildi.

Olayın ardından polise verdiği ifadesinde, kayınvalidesiyle kavga ettiğini, bunun sonucunda bunalıma girip intihara kalkıştığını söyleyen A.T. hakkında, çocuğunu öldürmeye teşebbüs suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Tutuksuz yargılanan A.T., Zonguldak 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya eşi ve kucağındaki bebeği ile birlikte geldi. A.T., avukatı olmadığı için ifade vermedi.

Ahmet T. ise eşinden şikayetçi olmadığını söyledi. Eşinin, annesiyle tartışması sonucu bunalıma girdiğini ifade eden Ahmet T., "Daha önce para meselesinden tartışmalarımız oluyordu. Ama şu an sorunumuz yok. Eşimi seviyorum" dedi. Mahkeme, cezai ehliyetinin olup olmadığının belirlenmesi için Adli Tıp'a sevk ettiği A.T. için Zonguldak Barosu'ndan da avukat atanmasına karar verdi. Duruşma ertelendi.

ÖĞRETMENİ ÖLDÜRESİYE DÖVDÜLER

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]Samsun'un Bafra İlçesi'ndeki Kızılırmak Lisesi'nde görev yapan Beden Eğitim Öğretmeni Suat Salim Güner, evinin önünde, daha önce okulda tartıştığı bir kız öğrencinin yakınları tarafından sopayla öldüresiye dövüldü. Yüz ve çene kemiklerinde kırıklar oluşan, 3 dişi kırılan vücudunun çeşitli yerlerinde morluklar meydana gelen öğretmen hastanede tedavi altına alınırken, Kızılırmak Lisesi'ndeki öğretmenler, olayı protesto etmek için bugün sevk alarak derse girmedi. Olaya karışan 2 kişi gözaltına altına alındı.

Bafra'da yaklaşık 500 öğrencinin eğitim- öğrenim gördüğü Kızılırmak Lisesi'nde Beden Eğitimi Öğretmeni Suat Salim Güner, iddiaya göre yaklaşık 2 hafta önce astım hastası kız öğrenci G.Y. ile derse girmeme konusunda tartıştı. Astım hastası olduğu için beden eğitimi dersine girmeyen G.Y. eve gitmek istedi. Öğretmen Güner ise öğrenciye eve gitmemesini, ders boyunca yanlarında durmasını söyledi. Eve gitmekte ısrar eden kız öğrenciyi öğretmen Güner azarladı.

Okul çıkışı G.Y.'nin olayı anlattığı annesi Habibe Y. okula gelerek öğretmenle tartıştı. Ardından da polise giderek, öğretmen Suat Salim Güner'in kendisine saldırdığını öne sürüp şikayetçi oldu.

KIZIN DAYISI, ARKADAŞLARINI TOPLAYIP SALDIRDI

Bu gelişmeleri öğrenen kız öğrencinin dayısı 30 yaşındaki Cemil K., iddiaya göre yanına arkaşlarını da alarak öğretmen Güner'in evinin önünde bekledi. Cemil K. ve arkadaşları, eve gelen öğretmene sopalarla saldırıp vurmaya başladı. Öğretmek kanlar içinde yere yığılınca da bırakıp kaçtı. Yüz ve çenesinde kırıklar oluşan, 3 dişi kırılan ve vücudunun çeşitli yerlerinde morluk ve şişlikler meydana gelen öğretmen Suat Salim Güner, Bafra Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada yapılan ilk müdahalenin ardından Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. Olayla ilgili soruşturma başlatan polis, dayı Cemil K. ile saldırıya karıştığı öne sürülen arkadaşı 34 yaşındaki Ramazan B.'yi gözaltına aldı.

ÖĞRETMENLER DERSE GİRMEDİ

Olayın duyulmasının ardından Kızılırmak Lisesi'nde bulunan 80 öğretmen derse girmeyerek olayı protesto etti. Öğretmenler hep birlikte Bafra Devlet Hastanesi'ne giderek sevk aldı. Öğrenciler ise bir süre lise bahçesinde bekledikten sonra evlerine gitti.

İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ: SALDIRIYI KINIYORUZ

Samsun İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Cora ilçeye giderek konu hakkında yetkililerden bilgi aldı. Cora, olayın neden kaynaklandığının araştırıldığı ve 2 saldırganın gözaltına alındığını belirterek şunları söyledi:

"Beden Eğitimi öğretmeni arkadaşımız dün akşam evinin önünde öğrencisinin velileri olduğu iddia edilen 4- 5 kişi tarafından sopalı saldırıya uğradı. Öğretmenimiz hastaneye kaldırıldı. Burada yapılan kontrollerde yüz ve çenesindeki kemiklerde çok sayıda kırıklar oluşmuştur. Yüzünde ve vücudunun çeşitli yerlerinde morluk, şişlik ve yaralar görülmüştür. 3 dişi kırılmıştır. Şuuru açıktır. Saldırganlardan ikisi yakalanmıştır. Eğitim camiası olarak üzgünüz ve bu saldırıyı kınıyoruz. Olayın neden kaynaklandığını araştırıyoruz."

Diğer saldırganların arandığı, olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü belirtildi.