Şantajcıları sevindiren kanunlar

Abone ol

Mevcut kanuna göre gizli çekim cezası bir yıldan 3 yıla kadar hapis...Bunun da en alt sınırı uygulanıyor...

Türkiye, 28 Şubat sürecinden sonra yeni bir kaset tartışmasına sahne oluyor. Ancak gizli çekim ürünü kasetler, bu kez ideolojik veya siyasi amaçlardan çok ekonomik çıkar temeline dayanıyor. Bunun ilk örneği İmar Bankası soruşturmasını yürüten polisin, Uzanlar’ın evinde yaptığı aramada ortaya çıktı. Kasette Gülben Ergen’le tavernacı İlyas Atak’ın uygunsuz görüntüleri yer alıyordu. Şarkıcı, ‘Şöhretin bedelini pahalıya ödüyorum.’ diyerek kendini savunurken, Uzanlar’ın kaseti Atak’tan şantaj amacıyla satın aldığı yönündeki iddialar endişeyle karşılandı. Gelişmeleri değerlendiren psikologlar, gizli çekilmiş görüntülerin toplumda paranoyaya sebep olduğuna dikkat çekerek, “Mahremiyet duygusu da zedeleniyor. Kişilerde güvensizlik hissi uyanıyor.” tespitini yaptı. Kamuoyu, taraflar arasındaki çıkar ilişkisinden çok, ‘Özel hayatın gizliliği nasıl korunacak?’ sorunun cevabını merak etti. Son olarak da Saadet Partili Sultanbeyli Belediye Başkanı Yahya Karakaya ile işadamı Aydın Doğan’a ait kasetler gündeme geldi. Kulislerde, ‘sırada daha pek çok kaset var’ şeklinde sözlerin sarf edilmesi kamuoyundaki endişeleri haklı çıkarıyor. Zaman, kişilerin özel hayatlarını deşifre eden bu tür kasetlere karşı kanunun ne gibi cezalar öngördüğünü araştırdı. Ortaya çıkan sonuç en az gizli çekim kasetleri kadar vahim: 1926 yılında hazırlanan Türk Ceza Kanunu’a göre gizli çekim veya kayıt suç sayılmıyor. Gizli çekim şantaj maksadıyla kullanıldığında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası uygulanıyor. Ancak genellikle en alt sınırdan ceza verilmesi sebebiyle bu fiili işleyenler 1 yıl hapis cezası alıyor. İnfaz Kanunu’na göre de en fazla 4 ay hapis yatıp çıkıyor. AK Parti hükümetinin hazırlayıp Meclis’e sevk ettiği yeni Ceza Kanunu Tasarısı, uzmanların ‘garabet’ diye nitelendirdiği bu duruma son vermeyi hedefliyor. Tasarı kanunlaştığında fotoğraf veya gizli kamera kaydıyla özel hayatın gizliliğini ihlal edenler 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak. Bu kayıtlardan yarar sağlayan kişilerin cezası 3 yıla kadar artırılırken ayrıca 3 milyar liradan 5 milyar liraya kadar ağır para cezası uygulanacak. Tasarıyı hazırlayan komisyonun başkanlığını yapan Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer de yürürlükteki kanunun özel hayatı korumakta yetersiz kaldığını doğruluyor. Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkan Vekili Bülent Orakoğlu’nun şu sözleri ise, halkın beklentileriyle örtüşüyor: “Türkiye artık gizli kulaklar ülkesi olmaktan çıkmalı. Yasadaki boşluklar giderilmeli.” Kaynak : Zaman

Günün Önemli Haberleri