Yasa Köşk'ten onay beklerken neredeyse her
akşam internetten ses kayıtları yayınlanıyor. Milletçe tape
tape kullanıyoruz.
Yasanın kasetler için bir önlem niteliği
taşıdığı aşikar.
"Sansür mü değil mi?" sorusu
ise uygulamada göreceğimiz bir durum. Şayet suistimale uğramazsa
genel olarak kişisel hakları ve özel hayatı koruyan bir
yasa.
Trafik bilgilerinin 2 yıl saklanması ve isterse
TİB'e verilmesi gibi vatandaşı tedirgin eden maddelerinin olduğu da
gözardı edilemez.
Kimin neyi savunduğunun tam muamma
olduğu bu süreçte, yasaya karşı çıkanların bir kısmı, zamanında
kasetlerden muzdarip olanlar. En çok onların desteklemesi
gerekmez miydi?
Şimdi "nasılsa hedefte AK Parti var.
Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın" mı diyorlar
acaba?
Özel hayatla ilgili bu düzenleme iktidar ya da
muhalefet ayırmıyor oysa ki.
Meclis eski Bilişim ve İnternet
Araştırma Komisyonu Başkanı Necdet Ünüvar, yasayla ilgili
merak edilenleri ve tüm detayları kişisel web sayfasında
yayınladı.
İlgili linklere ve erişebilirsiniz. Gayet
açıklayıcı bir dille anlatmış Necdet
Ünüvar.
Yasa ne kadar iyi niyetle hazırlansa da tabi ki
sansür ve fişlenmeye inanmak böylesi bir ortamda pek çok insanın
işine geliyor. Dolayısıyla bu açıklamalar da çoğunu
kesmiyor.
Hukuki olarak pek çok sakıncası olduğunu
yazanların aksine bunun sakınca değil koruma olduğunu yazanların
sayısı da az değil.
Soru işaretleriyle dolu böylesi bir konuda benim
tek bir bildiğim var: İnternet yasak
tanımaz!
Gazeteler, internet medyası için bir
bildiri yayınlamıştı hatırlayın.
Noldu? Hiçbir şey olmadı.
Burası internet, burada yasak
koyamazsın. Bunu yasayı yapanlar da yasaya muhatap olanlar
da çok iyi biliyorlar.
Ayrıca yasakların her zaman yıkıcı
sonuçlar doğurduğunu görmek için arkamıza bakmamıza bile
gerek yok. Şöyle sağa sola bakıp ilerlemek olası kazaların önüne
geçecektir.
Biz internete sansür gündemiyle
boğuşurken Google'dan gelen bir haber, internetin yasak
dinlemeyeceğinin en güzel örneği oldu belki de.
Google dünyanın neresinden olursa olsun sansürsüz
internete girme imkanı sağlayan "UProxy"nin beta
versiyonunu denediğini duyurdu. UProxy hayata geçerse bu
sayede devletlerin sansür uygulamaları kolaylıkla
aşılabilecek.
Devlet de sansürcü olduğuyla kalacak.
Yasaklarla, sansürle ve sansür söylemi
üzerinden karalama yapmakla uğraşmak yerine etik ve ahlaki
değerleri yükseltmeye çalışmak kökten çözüm olacak
aslında. Fakat kimsenin bununla uğraşacak vakti yok
anlaşılan.
Kaset savaşlarının kıran kırana yaşandığı bu
hengamede işin ahlaki boyutunu sorgulamak, siperlerimizden çıkıp
vurulmak demek. Ne gerek var değil mi?
Dizi saati bekler gibi tape bekleyen müdavimler var artık.
Ee tabi tapeleri yayınlayanlar da beklentiyi yükseltiyor.
Önce alttan konuya uygun bir müzik giriyor, yazılar
renklendirilmiş, sesler kesildikçe müzik yükseliyor.
Bildiğin prodüksiyon yapıyor adamlar.
Yalnız, tape dinlemeden uyuyamayan bir Türkiye manzarasında ufak
bir hatırlatma;
Bugün büyük bir şehvetle okuduğumuz kimi
doğru, kimi yalan, kimi montaj tapeler ve ses kayıtlarının kısa
vadede yan etkisi mide bulantısıdır dikkat
ediniz.
Uzun vadede yan etkisi ise bu kadar hafif
olmayabilir.
Şimdiden hepimize geçmiş olsun...