Sandığın sesi, tencere-tava sesinden...

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, sandığın sesinin tencere-tava sesinden çok daha güçlü olduğunu belirterek, “Gelin sesimizi 8 ay sonra yerel seçimler var orada duyuralım” dedi.
Egemen Bağış, Çırağan Sarayı’nda katıldığı programda Gezi Parkı olaylarıyla ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Referandum konusuna değinen Bağış, “Önemli olan İstanbulluların fikrinin alınması. Biz her zaman demokrasiden yanayız. Biz her sıkıştığımız konuda da milletimize sığındık. Bize ‘cumhurbaşkanı seçemezsiniz’ dediler milletimize sığındık, ‘anayasada değişiklik yapamazsınız’ dediler milletin kararına başvurduk. Bu konuda da kararı millet verebilir. Bence son derece olumlu. İstanbul’un en gözbebeği olan meydanını yayalaştırıyoruz. Gezi Parkı ortadan kalkmıyor, tam aksine büyüyor. Taksim Meydanı’nın tamamı Gezi Parkı’yla bütünleşip yeşil alan haline dönüyor. İstanbulluların çoluğuyla çocuğuyla güzel vakit geçirebileceği meydan haline geliyor. Ama kimileri bunu çarptırma çabası içindeler. Biz projeyi seçimlerden evvel zaten halka sunmak. Seçimlerde aldığımız başarı aslında bu projeye de olana desteğin tezahürüdür. Daha sonra belediye meclisinden bu karar oy birliğiyle çıkmıştır. Muhalefet partileri orada herhangi bir itiraz dile getirmemiştir” dedi.
Eylemleri yapan gençlerin de aslında muhalefetin zayıflığından şikayet ettiklerini duyduğunu belirten Bağış, “Gerçekten bu süreç Türkiye’de adam gibi bir muhalefet partisi olmadığını göstermiştir. Vatandaşlarımız özellikler kendi muhalif düşüncelerini kendileri dilendirmek zorunda kalmıştır. Milletin vekilleri milletin sesine kulak vermediği için, dillendirmediği için milletin bizzat kendisi farklı fikirlerini dillendirme çabası içine girmiştir. Ama biz bu konuda milletin kararına saygı duyarız, halkımıza sorarız, İstanbul halkı ne derse o olur. Bence sandığın sesi tencere tava sesinden çok daha güçlüdür, kıymetlidir, önemlidir. Gelin sesimizi 8 ay sonra yerel seçimler var orada duyuralım” diye konuştu.
Bağış, referandumun aslında Türkiye genelinde bile yapılabileceğini belirterek, “Çünkü Taksim Meydanı sadece İstanbul’un değil, Türkiye’nin gözbebeği. Dünyaya açılan bir vitrinimiz. Ama bunu Türkiye geneline yansıtmak belki teknik olarak mümkün olmayabilir. O yüzden İstanbul genelinde olması daha doğrudur. Çünkü İstanbul’a gelen her turist Taksim Meydanı’na geliyor. İstanbul’dan yolu geçen yerli turist de Taksim’den geçiyor, yabancı turist de” dedi.
Taksim Meydanı’ndaki 3-5 ağaç üzerinden başladığı iddia edilen bu gösterilerin Türkiye’nin birçok yerinde yankı bulduğunu anlatan Bağış, “Demek ki Türkiye’nin her bölgesinde Gezi Parkı’ndaki 4-5 ağaca büyük bir ilgi varmış. Konunun 4-5 ağaç olmadığı, Topçu Kışlası olmadığı çok net ortada. Uluslararası medyanın oynadığı rol, bazı dış güçlerin bu süreçte oynadığı rol, özellikle faiz lobisinin, rant şebekelerinin bu süreçte takındıkları tavır çok net bir şeyi ortaya koydu; Türkiye’nin kalkınmasından, güçlenmesinden, şeffaflaşmasından, demokratikleşmesinden rahatsız olan çevreler var. Onlar eskiden olduğu gibi bulanık suda balık avlamaya özenmişler, onlar Türkiye’nin karanlık günlerine dönmesini arzu ediyorlar. Ama milletimizle el ele vereceğiz ve buna izin vermeyeceğiz. Bu milletin gerçekten hissiyatı çok güçlüdür. Biz kendi içimizde hiçbir şekilde fitneye müsaade etmeden dışarıya karşıya tek yumruk olmak zorundayız, el ele vermek zorundayız. Bu ülkenin bütün insanları bizim kardeşimiz. İnşallah hep beraber bu sıkıntıları da aşacağız. Bu sıkıntıdan da ülke olarak güçlü bir şekilde çıkacağız” şeklinde konuştu.
(İHA)