Sanayi kenti Bursa'da otomotiv işçileri eylemde
Abone olGenel seçimler öncesi memleketi Bursa'ya giden BBC Türkçe'den Şafak Timur, eylemlerini sürdüren otomotiv sektörü çalışanlarıyla konuştu. İşçiler eylemleriyle seçimler arasında bağlantı kurulmasından rahatsız.
Bursa benim doğduğum ve büyüdüğüm şehir.
Muhafazakârdır Bursa, aynı zamanda birçok emekçiyi barındıran bir sanayi kentidir.
Uludağ'ın eteklerinin uçlarına serpilen eski kent merkezi, ovaya
doğru yıllar geçtikçe yayılmış, Bursa'nın giderek gelişen ve
güçlenen sanayisi tarım sektörünü giderek zayıflatmış.
Yine de Bursa nüfusunun kayda değer bir bölümü sanayide ve tarımda çalışır. Dış ticaretin hacminin yüksek olduğu şehirde ücretli çalışan sayısı da çoktur.
Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre, Bursa nüfusunun (yaklaşık 2 milyon 700 bin) 660 binden fazlası sigortalı çalışıyor. Şehirde kayıtlı iş yeri sayısı 68 binden fazla.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın verilerine göre ise Kasım 2014 itibarıyla Türkiye'de sigortalı çalışan nüfusun yüzde 4,7'si Bursa'da yaşıyor.
BBC Türkçe olarak 7 Haziran'daki genel seçimler öncesi ülkenin atmosferini yansıtmak için yaptığımız görev dağılımına uygun olarak Bursa yoluna düştüğümde, metal sektöründeki son gelişmeler de gündemimize aldığımız konular arasındaydı.
Fazla mesaiye kalmama eylemleri, öğlen yemeğinde sendika temsilcileri odasının önünde toplanmalar, yemek boykotları, vardiya çıkışlarında fabrika önlerinde yapılan minik eylemler...Otomotiv sektörünün merkezlerinden Bursa'da, işçiler gergindi.
Bursa'da işçiler ve eylemlere destek verenler Renault ve Tofaş marka otomobillerinin logolarına siyah bant çekerek dolaşıyor.
"Bu gerilim içinde işçiler seçime nasıl bakıyor, siyaset hakkında ne düşünüyor?" sorusuyla beraber işçilerle iletişime geçmeye çalıştım.
Henüz fabrikalarda üretim durmamışken konuştuğum işçilerin bir kısmı, işyerlerinde olan bitenle siyaset arasında çabucak bir bağ kurup, oy tercihlerini buna göre değiştirdiğini anlattı. Bazıları ise "Yaşananların oy kullanmakla ne ilgisi var?" diyerek, seçimle işyerlerinde yaşananları birbirinden ayırdı.
Bir iki gün içinde artan ve otomotiv devlerinde üretimin durmasına sebep olan eylemler sonrası ise işçiler kendilerine seçime dair bir soru sorulmasını dahi istemez oldular.
Renault'da üretimin durduğu ilk gün seçimle ilgili konuşmak istediğim işçiler işbirliği içinde, seçim gündemini eylemleriyle ilişkilendirmek istemediklerini söylediler.
Hatta fabrika içinde bulunan ve parmaklıklardan dışarıdaki işçilerle beraber sohbet ettiğimiz bir işçi, "Bu soruyu bize sormamanız gerekir" diyerek, seçimi konu dışı bıraktıklarını belirtti.
İşçiler, üretim durmadan önce ne Tofaş'a ne Renault'ya herhangi bir milletvekili adayının gelmediğini söylüyor.
Ancak üretim durduktan sonra ve iş bırakma eylemi yayıldıktan sonra siyasetçiler de ara ara fabrikalara destek ziyaretlerinde bulunmaya başladı.
Tofaş'ta bir işçi üretim durmadan önce milletvekili adaylarının neden kendilerini ziyaret etmediği sorusuna "Karşılarına Koç'u almak istemezler" yanıtını vermişti.
Renault'da ise üretimin durmasının arından fabrika önüne gelen CHP adaylarının işçilerle tanıştırdığı partili bir hukukçu işçilere "Direnmeye devam edin, bir arada durun" dedi. Onları izleyen genç işçiler ise bu tavrı kibirli buldular:
"Bize bilmediğimiz bir şey söylesin. Direnecekmişiz!"