Sanatta tek adres İstanbul değil
Abone olAltan Erkekli, Türkiye'de her yüz kişiden 84'ünün kültür-sanat etkinliklerine katılım göstermediğini belirtti.
Altan Erkekli, Türkiye'de her yüz kişiden 84'ünün kültür-sanat
etkinliklerine katılım göstermediğini söyleyerek, ''Sanat ve
sanatçılar konusunda tek adresin İstanbul olduğu şeklindeki
algılama yanlıştır'' dedi. Erkekli, ''Tiyatro olan kentte yere
tükürenler azalmaya başlar'' tespitinde bulundu Tiyatro oyuncusu
Altan Erkekli, tiyatro sanatının gerçek emekçilerinin son 15 yıldır
çeşitli sıkıntılarla boğuştuklarını, Türkiye'de tiyatronun
altyapısının kurumsallaşmadığını belirterek, ''Teknolojinin hızlı
gelişimi sonucu geniş kitlelere ulaşabilme avantajını iyi kullanan
popüler çalışmalar rağbet görüyor. Ancak, araştırmalara göre
Türkiye'de her yüz kişiden 84'ünün sanatla hiç ilgisi olmamış. Bu
karamsar bir tablo. Çünkü bu kitlenin içinde doktor, mühendis ve
komşumuz Ayşe teyze de var. Bizleri tiyatroyla buluşturan edebiyat
öğretmenlerimizdi. Şu anda, bırakın öğrencileri, tiyatroya giden
öğretmenlerimizin araştırılmasında yarar görüyorum. Eğitim
sistemindeki aksaklıklar nedeniyle bu insanların tiyatro ile
buluşması zorlaşıyor.'' dedi. Türkiye'deki her türlü ekonomik ve
sosyal faaliyetin İstanbul odaklı olarak gerçekleştiğini vurgulayan
Erkekli, ''Sanat ve sanatçılar konusunda tek adresin İstanbul
olduğu şeklindeki algılama yanlıştır'' dedi. Afife Jale Tiyatro
Ödülleri'nin bu yılki dağıtım töreninde aldığı ödülü Anadolu'nun
çeşitli yerlerinde görev yapan sanatçılara adayarak bu soruna
dikkati çekmek istediğini ifade eden Erkekli, konuşmasını şunları
söyledi: ''Türkiye'nin kalbi İstanbul'da, sanki her şey sadece
orada yapılıyor. Ödül töreninde, (Anadolu Kaplanları) diye
nitelediğim bölgelerde görev yapan genç arkadaşlarıma teşekkür
ettiğimde, bana uzaylı gibi baktılar. Sanki oralardaki sanat
emekçilerinden hiç haberleri yokmuş gibi. Tabi hemen olumsuzluklar
konuşuldu, onları da bu ödüller kapsamında değerlendirme konusunda
(Bu çok zor, yapamayız) dediler. Zor olduğunu ben de biliyorum. Ama
bir yerden başlamamız lazım. Taşın altına elimizi koymalıyız. Öyle
bir zihniyet var ki, bu statü devam etsin, renklendirelim,
şaşaasını artıralım, ama zenginleştirmeyelim. Oysa bir model kentle
başlanabilir. Bu yıl Diyarbakır olur, gelecek yıllarda Van olur.
Adana olur, bir şeyler oluşturulabilir. Çünkü, buralarda görev
yapan arkadaşlarımızın desteğe, yüreklendirilmeye ihtiyaçları
var.'' Erkekli, tiyatro etkinliklerinin toplumsal yaşama olumlu
yönde katkı sağladığının altını çizerek, ''Tiyatro olan kentte yere
tükürenler azalmaya başlar'' dedi. Bölge tiyatrolarında görev yapan
sanatçıların mesleki sıkıntılarının yanı sıra yaşamsal sıkıntıları
da olduğunu kaydeden Erkekli, şöyle devam etti: ''Bölgelerde görev
yapan arkadaşlar, kendilerini mesleki anlamda geliştirecek bir
takım etkinliklerin uzağında kalıyorlar. Genç yetenekler bir süre
sonra kendilerini tüketmeye başlıyorlar. Tiyatro okulda öğrenilmez.
Okulda bir ışık yakalarsınız, sonra tecrübeyle kendi yolunuzu
oluşturursunuz. Ustalarla bir arada olmak gerekir. Bence bölgelerde
idari yapı korunmalı, ama sanatçı arkadaşlarımız ustasıyla genciyle
bir arada turnelerle bölgeleri gezmeli. Böyle bir rotasyon sistemi
oluşturulabilir.''