Sanatçılara seslendi
Abone olCumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı vizyon belgesini açıkladığı törene katılan sanatçılara gelen eleştirilere tepki gö...
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı vizyon
belgesini açıkladığı törene katılan sanatçılara gelen eleştirilere
tepki göstererek, “Sanatçılarımıza sesleniyorum. Hiç tedirgin
olmasınlar, çekinmesinler, rahatsız olmasınlar. Eski Türkiye’nin
kapıları kapanırken o eski tekerler de artık tek tek tarihe
karışıyor. Sanat hiç kimsenin tekelinde değildir” dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı adayı ve
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 30 Mart’ta, MHP seçmenin hem
Pensilvanya’ya hem de Pensilvanya ile iş tutan MHP yönetimine
gereken dersi verdiğini söyledi. MHP Lideri Bahçeli’nin bu mesajı
almadığını birkez daha ihanet şebekesinin ardına takıldığını dile
getiren Başbakan Erdoğan, “Bu acziyetini gizlemek için de Devlet
Bahçeli sabah akşam edebe, ahlaka, aile terbiyesine sığmayacak
hakaretler yapıyor. Ağzını istediği kadar bozsun içinde bulunduğu
acziyeti gizleyemeyecek. Ben MHP’ye oy vermiş kardeşlerime
soruyorum; Bahçeli’nin bu üslubu MHP’ye gönül veren kardeşlerimi
yansıtan bir üslup olabilir mi? Edepten, ahlaktan, aile
terbiyesinden nasibini alamamış bu üslup, MHP tabanına hoş
gelebilir mi? Bahçeli’deki bu hırçınlık boyun eğmenin, acziyetin,
zilletin örtülmesi için sergileniyor. MHP’ye gönül veren
kardeşlerim bu çirkinliğe izin vermeyecektir” dedi.
“10 AĞUSTOS ESKİ MUHALEFET TARZININ BİTTİĞİ TARİH OLACAK”
Başbakan Erdoğan, 10 Ağustos’un halkın oylarıyla Cumhurbaşkanı
seçildiği gün olduğu kadar MHP’de de değişimin başlayacağı gün
olacağını belirterek, “MHP’li seçmen kendisine dayatılan, dokunun
uyuşmadığı bu adayı reddedecek, partisine gereken cevabı çok güzel
biçimde verecektir. 10 ağustos eski Türkiye kapılarının kapandığı
eski muhalefet tarazının da hükmünü yitirdiği bir tarih olacaktır.
Milletimiz bizim karşımızda kurulan bu şer ittifakını da, bu
ittifakın Türkiye’yi nereye götürmek istediğini de çok iyi biliyor.
Bakın Cuma günü açıkladığımız vizyon belgesiyle biz nasıl bir
Türkiye hayal ettiğimizi ayrıntılı şekilde ortaya koyduk. Bu vizyon
belgemiz size ulaşmadıysa temin etmenizi satır satır incelemenizi
rica ediyorum. Ayrıca bu belgenin ulaştırabildiğimiz her yere,
halkımıza ulaştırılması noktasında da büyük önem arz ediyor. Zira
bu belge cumhurbaşkanı olarak seçilirsek beş yılda neler
yapacağımızı, onun ötesinde 2023’te neleri gerçekleştireceğimizi
çok detaylı şekilde ortaya koyuyor” diye konuştu.
“TÜRKİYE’Yİ 77 MİLYONLA İNŞA EDECEĞİZ”
Demokratikleşme konusunda 12 yılda çok önemli reformlar
yaptıklarının altını çizen Başbakan Erdoğan, önlerindeki süreçte de
vesayetin olmadığı, çetelerin temizlendiği, bir ortamda daha yoğun
şekilde adımlarını atacaklarını kaydetti.
Toplumsal refah konusunda kazanımlara yenilerini ekleyeceklerin
ifade eden Başbakan Erdoğan, “Toplumsal barışın güçlenmesi için
başlattığımız reform süreçleri kesintisiz devam edecek. Türkiye
aktif dış politikası ile bölgesinde ve dünyada öncü bir ülke oldu.
Bu vasıflarını da önümüzdeki süreçte daha da güçlendireceğiz. Eski
tartışmalar o sanal tartışmalar Türkiye’ye hem çok vakit
kaybettirdi hem de Türkiye’nin enerjisini kaynaklarını heba etti.
Gereksiz tartışmalarla vakit geçirmeden, gerginliklerle,
kutuplaşmalarla gereksiz korkularla Türkiye’nin kaynaklarını heba
etmeden artık tamamen geleceğe hedeflerimize odaklanmış bir şekilde
yeni Türkiye’yi 77 milyonla inşa edeceğiz” şeklinde konuştu.
“KILIÇDAROĞLU’NUN DAVETİNE GİDİYORSA ALKIŞ, ERDOĞAN’INKİNE YUH”
Vizyon belgesini açıkladığı törene katılan sanatçılara yönelik
saldırıları da sert bir dille eleştiren Başbakan Erdoğan,
konuşmasına şöyle devam etti:
“Vizyon belgesini açıkladığımız toplantının ardından ortaya çıkan
bir tartışma aslında Türkiye’de kimin uzlaşmadan kimin de
kutuplaşmadan yana olduğunu net bir şekilde ortaya koydu. O
toplantıya toplumun her kesiminden kişileri çağırdık. Sanatçıları
da çağırdık. Bir sanatçının ülkesini geleceği ile ilgili bir
toplantıya katılmasından daha tabii birşey olabilir mi? Biz
geçmişte de milli birlik ve kardeşlik projesi kapsamında terörün
sona erdirme çabalarımız çerçevesinde sanatçılarımız,
sporcularımız, aydınlarımızla bir araya geldik ve çok verimli
sonuçlar elde ettik. Akil insanlar heyetimizde sanatçılar yer
aldılar. Çok önemli görevler ifa ettiler. Bu çok önemli meselenin
çözümüne katkı veren sanatçılarımız ağır eleştirilere maruz
kaldılar. Bizi mahalle baskısı yapmakla itham edenler, alasını
kendi çevresine yapıyorlar. Bu mahalle baskısını toplantının
ardından da gördük. Medyada, sosyal medyada sanatçılarımıza karşı
son derece edep dışı insaf dışı insanlık dışı saldırılar yaptılar.
Şunu burada hatırlatmak isterim. Bazen şer gördüğümüz şeylerde
hayır vardır. Kılıçdaroğlu’nun davetine gidiyorsa alkış, Erdoğan’ın
davetine gidiyorsa yuh. Böyle bir mantık olabilir mi ya? Sen ne
zamandan beri sanatçının iradesine ambargo koyma kabiliyetini
kendinde bulabiliyorsun? Sanatçı dostlarımız yapılan bu saldırı
mahalle baskısını kimin yaptığını, kimin dikta faşizm yanlısı
olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.”
“SANAT HİÇ KİMSENİN TEKELİNDE DEĞİLDİR”
Başbakan Erdoğan, “Hem o sanatçılarımız hem de Türkiye bu vesileyle
düşen maskeleri görme ve tanıma fırsatını buldu. Sanatçılarımıza
buradan bir kez daha sesleniyorum. Hiç tedirgin olmasınlar,
çekinmesinler, rahatsız olmasınlar. Eski Türkiye’nin kapıları
kapanırken o eski tekerler de artık tek tek tarihe karışıyor. Sanat
hiç kimsenin tekelinde değildir” dedi.
“NAZIM HİKMET’E İTİBARINI İADE EDEN AK PARTİ’YE SALDIRMAYI MARİFET
BİLİRLER”
CHP zihniyetinin Nazım Hikmet’i istismar eden ama ölene kadar
sürgünde kalmasına yol açan zihniyet olduğunu kaydeden Başbakan
Erdoğan, “Nazım Hikmet’e vatandaşlık hakkını iade eden AK Parti
iktidarı olmuştur. Aramızdaki fark budur. Şu andaki CHP zihniyeti,
Sabahattin Ali’yi katleden CHP’ye tek laf edebildi mi? Hayır. Ahmet
Kaya’nın gurbette ölmesine yol açanları görmezden geldiler, şu anda
omuz omuza yürüyorlar. Nice kitabı yasaklayan yakan, yakan, nice
yazarı hapislere mahkum eden CHP’yi ve tek parti zihniyeti asla
eleştiremezler. Ama Nazım Hikmet’e itibarını iade eden AK Parti’ye
saldırmayı marifet bilirler. Bunun modası artık geçti. Sanata ve
sanatçıya mahalle baskısı uygulanmasına izin vermeyeceğiz.
Sanatçılarımızın da bundan mağdur olmalarına müsaade etmeyeceğiz.
Türkiye için ne hayırlıysa sanatçılarımız gitsinler korkmadan
destek olsunlar. Esasen Orhan Gencebay tüm bunlara şu şekilde
gereken cevabı verdi. ‘Türkiye Cumhuriyeti denen bu muhteşem yer
bizim vatanımız. Burası bizim doğduğumuz toprağımız. Buraya sahip
çıktığımız sürece, birbirimize sevgi saygı duyduğumuz sürece bize
hiç kimse bir şey yapamaz.’ Ben bu sözün üzerine daha başka bir şey
söylemeyi gereksiz görüyorum” dedi.
(İHA)