İkinci aşağılık yumruk... AK Parti kabinesinin en beyefendi
bakanı Taner Yıldız'a yapılan adi saldırı da en az Ahmet Türk'e
yapılan saldırı kadar içimizi acıttı ve yüreğimizi burktu.
Umarım bu tarz saldırılar rövanş saldırılarına dönüşmez.
Dedikten sonra...
Samsun'daki kahpe saldırı için bir iki satır karalamak istiyorum
sevgili okurum Mete Tunga'nın çok özel ricası (!) üzerine.
İki polisimizin şehit edilmesinden sonra Mete Bey, not
iliştirmiş yazımın altına:
-Ahmet Türk'e atılan yumruğu hissettin
de...
Eee...
-Polisimize yapılan saldırı için de bir iki şey
yazsana...
Şimdi bu ne demek?
Ahmet Türk'ün suratına atılan yumruk içimi acıttı diye,
Samsun'daki o kahpe pusuya sevinmem mi gerekiyor?
Arkadaşlar yapmayın!
Bakın, bu sitenin her tarafında, özgürce yorum yazıyorsunuz. Bu
özgürlük size vicdansızlık hakkı vermiyor, vermemeli.
Bu nasıl anlayış?
Bu nasıl zihniyet?
Ne demek "İki satır da Samsun'daki saldırı
için yazsana?"
Yazmıyor muyum?
Peki...
Siz yazmıyor musunuz?
Siz lanet okumuyor musunuz?
Siz kahretmiyor musunuz?
Siz terörün, şiddetin her türlüsüne bu sitede bela
okumuyor musunuz?
Peki nerede yapıyorsunuz tüm bunları?
İnternethaber'de...
Eee...
Yapmayın!
O yorumlar, sizlere hem özgürce yazma imkanı veriyor hem de
medenice tartışma ortamı sağlıyor. Ama siz ne yapıyorsunuz?
Ya yazarın tipini beğenmiyorsunuz ya da bir başka şeye
kulp takıyorsunuz.
Neden medenice tartışmak yerine birbirimizi boğazlıyoruz?
Neden?
Bunu hiç düşündük mü?
Ya da düşünecek miyiz?
Yoksa, bu işin cılkını çıkarıp, yorum yazma hakkımızı
ortadan mı kaldıracağız?
Bir tek İnternethaber için yazmıyorum bunu.
Tüm siteler haber veya yazıların altına iliştirilen anlamsız
anlamsız yorumlar konusunda çare arıyor.
Sizce çare ne olmalı?
Küfür mü?
Hakaret mi?
Küçük düşürücü ifadeler mi?
Yoksa seviyeli yazışma özgürlüğü mü?