Samsun'da skandal uygulama!

Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin 9 kişilik motorize zabıta ekibi, deniz kenarında buluşup birbirlerine sarılarak sohbet eden sevgilileri `uygun' şekilde davranmaları için uyarıyor. 'Ahlak Zabıtası' olarak nitelendirilen görevliler, Doğu Park'ta çimenlere uzanan veya ağaç altında sohbet edenleri de 'yanlış anlaşılabilirsiniz' diyerek, bankta oturmalarını istiyor. Samsun'un Büyükşehir Belediyesi'nin Sahil Yolu'nda görevlendirdiği zabıta ekipleri, `ahlak zabıtası' gibi çalışmaya başladı. Denize paralel 8 kilometrelik Sahil Yolu'nda devriye gezen motorize ekipler, bankta oturup birbirlerine sarılan, ellerini birbirinin omuzlarına atan sevgilileri görünce hemen yanlarına gidip, çevredeki insanların rahatsız olduğunu söyleyerek, `düzgün şekilde' oturmalarını istiyor. Tepkiye yolaçan ekipler, kayalıklar üzerinde birbirleriyle sohbet edenleri de `Burada durmak tehlikeli' diyerek bulundukları yerden ayrılmalarını ve banklarda oturmaları yönünde uyarıyor. Motorize ekipler, Doğu Park'ta çimenlere uzanan veya ağaç altlarında oturup sohbet eden sevgilileri de aynı gerekçe ile uyarıp, boş olan banklarda oturmalarını istiyor. Ancak çiftler kendilerine yapılan bu uyarılar üzerine `utanıyor' ve bulundukları yeri terkedip bölgeden ayrılıyor. Ekipler, lise kıyafetleriyle sahilde erkek arkadaşlarıyla gezinenleri de uyarıp `Ders çalışmak için evlerine gitmeleri telkininde' bulunuyor. Zabıta Güvenlik Amiri Arif Yalçın Kaya, okul öğrencilere üniformalarıyla deniz kenarlarına gelmemelerini ve evlerine gitmelerini teşvik etmeye çalıştıklarını söyledi. Uygulamaya okulların açılmasıyla birlikte ağırlık verildiğini anlatan Kaya, bazen kötü durumda yakalanan gençlerin tepkisiyle karşılaştıklarını, ancak bu uygulamayı gençlerin iyiliği için yaptıklarını ileri sürdü. Kaya, "Bir anne- baba okuldan çıktıktan sonra çocuğun evine gelmesini ister. Aileler, kayaların arasındaki 12-13 yaşındaki bu çocukları, kendisinden 5-10 yaş büyüklerle gezmesini istemez. Biz bu eksikliği kapattığımıza inanıyoruz. Bunda yanlış bir şey yok'' dedi. Zabıta Başkomiseri Cemil Taflan ise okuldan kaçan kız öğrencilerin, erkek arkadaşlarıyla buralarda dolaşmasını engellediklerini belirterek, "Biz çocukların önce okula gitmelerini sağlıyoruz. Düzgün şekilde oturmalarını okul kıyafetiyle sahilde dolaşmamalarını istiyoruz. Onları, ailelerine şikayet ederiz, telefonla bildiririz diyerek uzaklaştırıyoruz'' dedi. Taflan, uygunsuz durumda olanlar için de, "Biz onları, buranın halkın gezip dolaştığı yerler olduğu için düzgün şekilde oturmalarını sağlıyoruz'' diye konuştu. ŞARA: `UYGUNSUZ OLANLAR UYARILIYOR' Samsun Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Kenan Şara, zabıtanın Sahil Yolu'nda `uygunsuz' davranışlarda bulunan kişileri uyardığını söyledi ve `Kamu ahlakına uygun olmayan, içki içen, insanları rahatsız edenleri zabıta görevlilerimiz sadece ikaz ediyor' demekle yetindi. ERSOY: `MÜDAHALE DOĞRU DEĞİL' Samsun Baro Başkanı avukat Ersoy Üstay, zabıtanın, ancak TCK'da ahlaka aykırı olarak görülen durumlarda müdahale edebileceğini, bir kız ile erkek bankta oturuyorken, kolunu omuzuna atmışsa bunun kesinlikle müdahaleyi gerektirecek bir durum olmadığını söyledi. Üstay, "AB'ye gireceğimiz sırada böyle aşırı müdahaleler hiç hoş karşılanmaz. Zabıta çimenleri bozacak şekilde hareket varsa ona bakabilir, müdahale edebilir. Onun dışında kayalara veya çimin kenarına iki arkadaş oturmuş, buna müdahale bize göre yanlış olur'' dedi. ÖNDER: `ÇAĞDAŞ BİR OLAY DEĞİL' CHP Samsun Milletvekili İlyas Sezai Önder, Büyükşehir Belediyesi zabıta ekiplerinin yaptığı uygulamanın çağdışı olduğunu söyledi ve "Büyükşehir Belediye Başkanı AKP'ye geçtikten sonra acaba anlayışı mı değişti? Türkiye'nin gündemini gereksiz yere zina tartışmaları işgal ediyor. Acaba ondan esinlenerek mi bunları yapıyorlar. Hiç de çağdaş değil'' dedi. Gençleri uyarmanın zabıtanın görevi olmadığını da söyleyen İlyas Sezai Önder, "O polisin görevi, zabıtanın görevi değil. Böyle bir görevi yok. Anlaşılan AKP'li Belediye Başkanı fikir değiştirmiş. AKP'ye geçmekle o da bu tür hareketleri benimsemeye başlamış'' diye konuştu.