Samsun'da kızının önünde eski eşini öldüresiye dövmüştü! İfadesi pes dedirtti: Hayatta kalışından...
Abone olSAMSUN'da eski eşini çocuğunun gözü önünde öldüresiye darp eden İbrahim Z.'nin yargılanmasına başlandı. Sanığın kendini savunması pes dedirtti.
Samsun’da 6 Mart Cumartesi akşamı meydana gelen olayda İbrahim
Z. (27), boşandığı eski eşi Emriye Metoğlu'nu (25) sokak ortasında
5 yaşındaki kızının gözü önünde öldüresiye darp etmiş, olay
Türkiye’yi ayağa kaldırmıştı. Olaydan sonra “kasten öldürmeye
teşebbüs” suçundan tutuklanan İbrahim Z. hakkında “kasten öldürmeye
teşebbüs” suçundan 9 yıldan 15 yıla kadar, “mala zarar verme”
suçundan da 6 aydan 3 yıla kadar hapsi istemiyle dava açıldı.
Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesinde bugün görülen davanın ilk
duruşmasına İbrahim Z. tutuklu bulunduğu Erzincan T Tipi Kapalı
Cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya
katıldı. Duruşma salonuna basın mensupları ve Emriye Metoğlu'nun
ailesi alınmadı.
"Bu olay tamamen bilincimi kaybettiğim şekilde
oldu"
Kendini savunan İbrahim Z. eski eşinin kendisini aldattığını
duyduğunu iddia ederek, "Olay günü dışarı çıktım. Arkadaşlar ile
alkol aldım. Çocuğu almak için buluştuk. Bana 'çocuğu bir daha
göstermeyeceğini' söyleyerek tehdit etti. Bu olay tamamen bilincimi
kaybettiğim şekilde oldu. Olayın ilk başını ve sonunu hatırlıyorum.
Şahitlerin beni ayırdığı yalandır. Olayı bilinç kaybı ile yapmış
isem de olayı kendim sonlandırdım. Kendisinden burada özür
diliyorum. Beni affetsin. Olay günü gelişen olaylar bilinç kaybı ve
öfke patlaması." dedi.
"Kendisinin verdiği ifade yalandır"
Savunmasının devamında İbrahim Z. "Avukatım bana videoyu gösterince
çocuğumun ağlamasını izleyemedim. Böyle bir olayın çocuğumun
gözleri önünde olmasından dolayı çok üzgünüm. Kendisinin verdiği
ifade yalandır. Neden yalan söylüyor anlamakta güçlük çekiyorum.
Telefonu çantasından kendiliğinden fırladı. Telefonunu almadım,
kırmadım. Avukatım olayın medyada yayınlandığını söyledi. Ben
bunları sustum, sineye çektim. Çıkmış TV'lerde yalan yanlış şeyler
söylemiş. Affınıza sığınıyorum. Bu olay tamamen bilinç kaybıyla
yaşandı. Öldürme niyetim yoktu. Hayatta kalışından öldürme
istemediğim belli oluyor" ifadelerini kullandı. Zanlının
tutukluluk halinin devamına karar verilirken duruşma 11 Mayıs'a
ertelendi.
"Asabi kişilik olduğunu itiraf etti"
İlk celsenin tamamlandığını ve tanıkların dinlediğini ifade eden
Avukat Elif Büşra Berber de "Sanığın savunması alındı. Savcı,
iddianameden tüm maddeleri sevk etti. Yani 'kasten adam öldürmeye
teşebbüs'ten yargılanacak. Biz de bu yönde karar istiyorduk. Sanık,
kasten adam öldürmeye teşebbüs etti, aslında müvekkilimizin
öldüğünü sanarak bıraktığını, yoksa ölmediğini anladığında bu
eylemi tamamlayacağını düşünüyoruz. Mahkeme heyeti tutukluluğun
devamına karar verdi. Bize umut olan şey mahkeme heyetinin de bizim
gördüklerimizi görmesi ve acımıza ortak olmasıydı. Sanık Türk Ceza
Kanunu'nda olan tüm indirim hallerinden yararlanmak için akla
mantığa uymayan iftiralarda, beyanlarda bulundu. Sanığın avukatı
kendi müvekkilinin asabi kişilik olduğunu itiraf etti. Biz bu
beyanın hükme esas alınması için uğraşacağız. Sanığın kendini
aldatıldığını öğrendiğini, bu yüzden müvekkilimize saldırdığını,
müvekkilimizin aslında başka suçlara bulaştığını söyledi yani
iftira attı kendisine. 'Ben evliyken aldatıldım sadece olaydan 1
hafta önce öğrendim' diyor. Sadakat hükmü boşandıktan sonra
sona erer" diye konuştu.
"Biz olay yerine gittiğimizde kadını öldü
sandık,"
İddianamedeki tüm sevk maddelerinin savcının mütalaasına
yansıdığını belirten Avukat İslam Gezer "Sanığın ve müdaafinin
hiçbir savunmasının akla ve mantığa uyan tarafı yoktur. 'Çocuğumu
göstermeyeceğim' dediği için tahrik olduğunu ve kendini kaybederek
gerçekleştirdiğini ifade etti. Düşünülmesi gereken nokta
şudur; çocuğunu görememe gibi acısı varsa icra dairelerine
başvurup çocuk icrası başlatabilir. Veyahut Aile Mahkemesi'ne
başvurabilir, velayetin değiştirilmesini talep edebilir. Ancak
sanık, kendi çocuğunu üç ayda bir görüyor ve sonrasında
görmüyor. Müvekkilim de bu yönde beyanlarda bulunmuştur. Hiçbir
sebep, bu eylemi haklı gösteremez. Tanık beyanı şudur; kadının
kafasını alarak defalarca yere çarptı. Bu eylem kasten adam öldürme
eylemi değil de nedir? Tüm tanıklar aynı şekilde beyan
etmiştir. 'Biz olay yerine gittiğimizde kadını öldü sandık, o
yüzden ambulans çağırdık, sanığı yakalamaya çalıştık' diyor.
Mutluyuz önümüzdeki celse karar duruşması olacak. Memlekete hiçbir
kadın, çocuk yalnız yürümeyecek. Sanığın savunmaları senaryo
üzerine kuruludur. Her cümlesi senaryo ve iftira üzerinedir.
Boşanmış eşler arasında sadakat hükmü kalkar. Sanık iftiradan öteye
geçemeyen beyanlarda bulunmuştur. Dolayısıyla biz, hiçbir indirim
almadan doğrudan sevk maddelerinin uygulanmasını talep ediyoruz.
Ortada tutarlı savunma olmadığı için indirim de beklemiyoruz." diye
konuştu.