Şamil Tayyar’dan paralelci paşalar iddiası
Abone olAK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, "17 Aralık’tan sonra Genelkurmay Başkanına da uyarı yazısı yazdırmak için paralelci paşalar b...
AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, "17 Aralık’tan
sonra Genelkurmay Başkanına da uyarı yazısı yazdırmak için
paralelci paşalar baskı yapmış olabilirler. Ergenekoncuların
2007’de yaptıklarını şimdi paralelciler Necdet Özel’e yapmaya
çalıştılar ama başarılı olamadılar. Özel’i açıklama yapmaya
zorladılar" dedi.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, TGRT Haber’de TGRT
Haber ve İhlas Haber Ajansı Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın
sorularını cevapladı. Genelkurmay Başkanlığı Karargahı’nda
gerçekleştirilen YAŞ toplantısında paralel yapının ele alınıp
alınmayacağıyla ilgili Tayyar, “Bu yapı mevcut. Devlet içeerisinde
güç odaklı birilerine diğeri aleyhine evrilmesi durumunda gücü
tamamen oraya transfer edebileceğini biliyoruz. MİT, Jandarma,
Emniyet. Genelkurmay son derece önemli. 4 kurum aynı zamanda
Türkiye’den sadece dinleme ve operasyon yapabilme gücüne sahip.
Genelkurmay Karargahı’nda İstihbarat Daire Başkanlığı var.
Ergenekon ve Balyoz sürecinde paralel yapı dediğimiz organizasyon
MİT’in, Genelkurmay’ın içine sızmaya çalıştılar. Sayın
Başbakanımızın da ifade ettiği gibi Ergenekon ve derin yapıyla
mücadele ederken onlara bir güven tesis edildi ama onlar bunu
istismar ettiler. Emniyeti ele geçirdiler" ifadelerini
kullandı.
Paralel yapının MİT’e ve çok özel yerlere çok özel adamları
yerleştirdiğini söyleyen Tayyar, "Hakan Fidan’ın gelmesi onların
oyunu bozdu. Hakan Fidan’ın önce etrafını kuşatmaya çalıştılar.
Operasyonla Hakan Fidan’ın yerine Emre Uslu’yu getireceklerdi.
CIA’ın muhbiri büyük ihtimalle. Onların birlikte hareket ettikleri
İsrail de Hakan Fidan’a karşı bir algı operasyonu yürütmeye
çalıştılar. Emniyetti ele geçirdiler ama MİT’i tamamen ele
geçiremediler, bundan dolayı da Hakan Fidan’ı sorumlu tutup üzerine
yüklendiler" diye konuştu.
Paralel yapının jandarma içinde de çok etkili olduğunu söyleyen
Tayyar, "Emniyet kadar Jandarma’da da öne çıktılar. Burada daha çok
ağırlık koyduğu yerler ’dinleme merkezleri’. Emniyet’te de 5 birim
dinleme yapabiliyor. İstihbarat Daire Başkanlığı dışında dinleme
yetkisi olan diğer birimlere de nüfus ettiler. Genelkurmay
Başkanlığı’nda Hukuk Bürosunda da ciddi şekilde yapılandılar. Şimdi
YAŞ’ta ciddi değişiklikler yapılabilir" dedi.
"PARALEL YAPININ JANDARMA VE GENELKURMAY’DAN SÖKÜLÜP ATILMASI
ELZEM"
YAŞ toplantısının önemine dikkati çeken Tayyar, "Paralel yapıyla
mücadelenin izlerini de burada göreceğiz. Üst kademede Jandarma’da
değişiklik olabilir. Genelkurmay Başkanının ayrılacağı yönünde
paralel medyada bir şey üretildi. Genelkurmay Başkanı ve
Başbakanımız arasındaki ilişkiler rahatsız ediyor sanırım. Çatışma,
kavga oluşturmak geçmiş dönemde de benzer şeyler yapılmıştı. Bir
iki gün sonra bunlar tamamıyla sonuçlanacak. Paralel yapının
Jandarma ve Genelkurmay’dan sökülüp atılması elzem" şeklinde
konuştu.
"ÖZEL’E PARALELCİ PAŞALAR BASKI YAPMIŞ OLABİLİRLER"
Paralel yapının TIR’ların durdurulmasında Jandarma’yı kullandığını
belirten Tayyar, "Onlar zannediyorum ki şöyle bir şey de
beklediler. Paralel yapının mütevelli heyetinde yer alan gittikleri
yerlerde kendi tabanlarını tutmak için yakında bizim paşalarımız,
askerlerimiz darbe yapacak diye birtakım senaryolarla ikna etmeye
çalıştıklarını biliyoruz. Böyle bir beklentileri zannediyorum ki
oldu. 27 Nisan muhtırası Yaşar Büyükanıt’ın kendi özgür iradesiyle
sonuçlandırdığı bir şey değildi. Dönemin Genelkurmay Karargahı,
Genelkurmay İkinci Başkanı olmak üzere, görevli paşaların çok ciddi
rolü olmuştu. Sonuçta, bunun Genelkurmay web sayfasından
yapılmasını sağladılar. 17 Aralık’tan sonra Genelkurmay Başkanına
da uyarı yazısı yazdırmak için paralelci paşalar baskı yapmış
olabilirler. Ergenekoncuların 2007’de yaptıklarını şimdi
paralelciler Necdet Özel’e yapmaya çalıştılar ama başarılı
olamadılar" dedi.
"PARALEL YAPIYI TEMİZLEYECEĞİZ"
Tayyar, Jandarma’nın statüsünün net hale getirilmesi gerektiğine
dikkati çekerek, "Paralel yapıyı temizleyeceğiz ama Ergenekon vari
derin yapıların da önünü açmamak lazım. Bir derin yapıyı çözerken
bir başka yapıya tümden yetki vermemek lazım. Bu sefer başka
paralel yapılar oluşuyor. Onun için bunların denetim altına
alınması lazım ama bu çok mümkün olmuyor. Devletin şeffaf olması
lazım. Biz, paralel yapıyla mücadeleyi kurumsal hale getirmemiz
lazım" ifadelerini kullandı.
22 Temmuz’da yapılan paralel yapı operasyonunu ve yeni bir
operasyonun olup olmayacağı yönündeki iddiaları değerlendiren
Tayyar, "Olur mu olmaz mı bilmiyorum. Olması gerektiğini
düşünenlerdenim. Bu çetenin odağında ağırlıklı emniyet ve yargı
mensupları var. Bu çete cemaatin içine sızıp bütün bünyeyi ele
geçirdi. Şu anda cemaat özgür hareket edemiyor. Bu çete onların
toplumsal gücünü kendilerine kalkan haline getirerek bir operasyona
giriştiler. Bunların irtibatlı olduklarını, uluslararası istihbarat
örgütleri vardı. Bu çeteden cemaat kurtulamadı. Emre Uslu’nun
cemaatle bağlantısı yok. Kendisi CIA muhbiri. Mehmet Baransu
saftiriğin teki. Onun egosu şişkin. Bunu kullanıyorlar. Ergenekon
ve Balyoz sürecinde bize de çok bilgiler geldi. Bize gelen
bilgiler, Emniyet’ten, MİT’ten gelen, dolaylı olarak gelen bilgiler
vardı. Önce doğruluk teyit ediyorduk, kamu yararına faydası var mı?
Zaman gelince, bazı şeyler daha iyi anlaşılacak" açıklamasında
bulundu.
"EĞER BU SEÇİM CHP AÇISINDAN HÜSRAN OLURSA KEMAL BEY O KOLTUKTA
KALAMAZ"
"Deniz Baykal’ın kimler tarafından takip edildiğini ve kayıt altına
alındığını daha iyi anlıyoruz" diyen Tayyar, "Belli ki Kemal
Kılıçdaroğlu bu ekiple işbirliğine başlamış. Kemal Bey, Devlet
Bey’le beraber pişman gibi gözüküyor Ekmel Bey’in adaylığından.
Deniz Baykal’la ilgili kaset olabilir. Deniz Bey, tecrübeli bir
siyasetçi. Zannediyorum ki geçici süre, bir ağabeylik yapmak için
işin başına gelebilir veya doğrudan üzerinde mutabık kaldıkları bir
ismi çıkarabilirler. Eğer bu seçim, CHP açısından hüsran olursa
Kemal Bey o koltukta kalamaz" dedi.
Tayyar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu ve Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’a yönelik
açıklamalarına ilişkin, "Sayın Başbakanımız niye bu ifadeyi
kullandı? Artık biz yeni Türkiye’yi inşa ediyoruz, eski Türkiye’nin
alışkanlıklarıyla sürdürmemiz mümkün değil. Sayın Başbakanımız
özetle diyor ki, yeni Türkiye’de kim hangi inanca mensup olursa
olsun açıkça ifade edebilir. Bunlar utanılacak değerler değil. Eğer
bu ayrıştırıcı bir özellik ise, Demirtaş’a bir soralım, sen bir
yerde miting yaptın, ’Benim Kürt olmamdan dolayı kimse istemiyor’.
Demirtaş bunları söylüyor, Turgut Özal ’Benim annem Kürt’tü diyor.
Sen Kürt olduğun için değil sen Turgut Özal olmadığın için insanlar
eleştiriyor" şeklinde konuştu.
Çatı aday Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Atatürk’ün resminin olduğu
kitabı öperek alnına koymasını değerlendiren Tayyar, "Bu, kendi öz
benliğinden uzaklaşmaya yönelik bir tavır sergiliyor. Vatandaş
nezdinde itibar görmüyor. O yüzden salonların dışına çıkamadı.
Küçük salonlarda kendini ifade etmeye çalışıyor" dedi.
BAŞBAKAN ERDOĞAN’IN MALTEPE MİTİNGİ
Tayyar, Başbakan Erdoğan’ın Maltepe mitingiyle ilgili Gazeteci
Faruk Aslan’ın yaptığı açıklamalara ilişkin, "Faruk Aslan’ın da
ciddi bir tedaviye ihtiyacı var. 2 milyonun üzerinde insanın
geldiği ifade ediliyor. Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin bir
fenomenidir. Taşımayla olacaksa bu iş, yapsınlar. Maltepe
meydanında toplanan 2 milyona yakın kişiyi Faruk Aslan’a sormak
lazım" diye konuştu.
"EKMEL BEY MISIR’DA BÜYÜMEDİ Mİ? MISIR’DA EKMEĞE ’EKMEK’ Mİ
DERLER?"
Ekmel Bey dedi ya ’bana küçükken Ekmek derlerdi’. Kahire’de
çocuklar ekmeği ne bilir ya? Mısır’da büyümedi mi? Mısır’da ekmeğe
ekmek mi derler? 27 yaşına kadar Mısır’da büyüdüğünü herhalde
unuttular. Sen Mısır’da büyüdün, Mısırlılar ekmeğe ekmek demezler
ki. Bari milleti kandırmayın" şeklinde konuştu.
"Geçtiğimiz günlerde Sabah Gazetesi’nde ’dinleme notlarını
silmişler’ diye haber çıktı" diyen Tayyar, "Zaman Gazetesi, silinme
işleminin Akyürek’ten sonra yapıldığını haberleştirdi. Bugün, Bugün
Gazetesi’nde ’dinlemeler gizli arşivde’ dedi. Kendileriyle bile
çelişebiliyorlar. Kayıtların silindiği ifade ediliyor. ’Gizli arşiv
var, gösterelim’ diyorlar. Devlet siz misiniz? Orada hangi
görevdeyseniz, siz gittikten sonra orayı bilen başka kadro yok mu?
Şu ana kadar paralel yapıyla ilgili en öldürücü darbenin
indirildiğini görüyoruz. Nokta bir adrese müdahale yapıldı. HSYK
seçiminden sonra yargı ayağına da dokunulabilirse o zaman bu işten
sonuç alınır" ifadelerini kullandı.
AK Parti’nin olağanüstü kongreye gidip gitmeyeceğini değerlendiren
Tayyar, "AK Parti’nin yetkili kurumlarında alınmış bir isim söz
konusu değil. En kısa zamanda kongrenin toplanması yönünde.
28’inden sonra bir isim Başbakanlığa verilecek. Abdullah Gül,
kanaat önderi olmalı ve tecrübesini aktarmalı ama ’siyasete
döneceğim’ derse eşit şekilde yarışa girer. Abdullah Gül, ’devre
dışı mıdır, değil midir’ bilmiyorum. Abdullah Bey gençlere ve
topluma yol gösterici hareket ederse parti adına da daha doğrusunu
yaptığını düşünürüm" açıklamasında bulundu.
(İHA)