Salonlarda korsan avı var
Abone olBütün çalışmalara rağmen bir türlü korsanın önünü alamadı. Şimdiki hedef salonları korsanlara tuzak olarak kullanmak.
İnternet çağının nimetlerini sayfalar boyu yazmak mümkün. Ne var
ki müzik ve film endüstrisinin tüylerini diken diken ettiği de
ortada. Dünya müzik endüstrisini temsil eden IFPI'nin yayımladığı
araştırma raporları albüm satışlarının her sene düştüğünü ortaya
koyuyor. ,
,2005 yılı raporuna göre müzik pazarı yüzde 1.9 küçülmüş. Buna
karşılık internet üstünden şarkı satışları yükseliyor. Aynı rapor
sayısal (dijital) satışlarda yüzde 300'lük artış olduğunu ortaya
koyuyor. Şu an toplam satışların sadece yüzde 6'sını bu tip
satışlar oluştursa da bu alandaki artışının süreceğinde herkes
hemfikir.
Bu oranın çok üstünde seyreden korsan kopyalar firmaları diken
üstüne oturtuyor. Geçtiğimiz hafta Fransa'da sanatçılar
Türkiye'deki TBMM çıkarmasına benzer bir girişimde bulunarak
internet korsanlığını İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy'ye şikâyet
etti. Sarkozy de buna olanak sağlayan yazılımların engellenmesi
için çalışacaklarının sözünü verdi.
Aslan payı tezgâhların
Film endüstrisi için durum çok daha karışık, çünkü müzik satış
siteleri benzeri bir yapı onlar için henüz mevcut değil. Üstelik
DSL ve benzeri genişbant internet erişimine sahip milyonlarca
kullanıcı her gün daha da kolaylaşan araçlar sayesinde korsan
filmlerle tanışıyor. Film dosya boyutlarının büyüklüğü sokak
tezgâhlarını da diri tutuyor. Avrupa da dahil olmak üzere dünyanın
hemen her ülkesinde sokak tezgâhları korsan DVD satışında aslan
payını alıyor. Dünyanın korsan DVD açlığını ise başta Çin olmak
üzere Uzakdoğu ülkeleri karşılıyor.
Fiyat indirimi de bir çözüm olarak görünmüyor. Avrupa'da DVD
fiyatlarının yüzde 11 gerilemesi yıllık satış adedini 732 milyon
ile rekora ulaştırırken gelirde yüzde 1.7 düşüşe yol açmış. ABD'de
ve Japonya'daysa aynı taktikle gelirler yüzde 2.2 ve 4.4 oranında
artmış durumda.
İnternet siteleriyle mücadele aralıksız sürse de sonuçlara olumlu
yansıdığı söylenemez. Film endüstrisini temsilen MPAA geçtiğimiz
günlerde korsan dağıtıma aracılık yapan 10'a yakın siteyi mahkemeye
verdi ancak birçoğu hala hizmete devam ediyor. MPAA, Bittorrent'e
yönelik hizmet veren en büyük iki site olan Suprnova ve
LokiTorrent'i kapatmasına rağmen kullanımda artışa engel
olamadı.
Korsanlık o denli yaygınlaşmış durumda ki Oscar ödüllerini
belirleyecek jüri üyelerine yollanan kopyalar bile bizzat jüri
üyeleri tarafından internete kopyalanıyor. Bunu engellemek için son
iki senedir Amerikan Film Akademisi filmlerin içine kopyanın hangi
üyeye verildiğini gösteren gizli şifreler ekliyor. İnternete sızan
kopyaları araştıran FBI bu sayede kimi jüri üyelerini mahkeme
karşısına çıkardı.
Rakamlar abartılı mı?
Film endüstrisinin iddiası korsanlığın yıllık 2.2 milyar doları
geçtiği yönünde. Kimileriyse bu rakamların çok abartıldığını,
gerçek zararın bunu yarısı kadar bile olmadığını savunuyor. Her ne
olursa olsun korsanın bir faturası var ve kimse bunu göğüslemek
istemiyor. Ancak sektör internet kuşağına yönelik bir alternatif de
ortaya koyabilmiş değil.
Şirketler filmlerin internete 'düşmesini' başından engellemeye
kararlı. Bunun için akla hayale gelmedik yöntemler deneniyor.
Örneğin ABD'de birçok sinema salonu film gösterimi sırasında
seyircilerin koltuklarını tarayan özel kameralara sahip. Koltukları
tarayan bu kameralar gösterim sırasında kayıt yapanları tespit
etmek üzere kullanılıyor. İster video kamerası ister cep telefonu
olsun bir lens tespit ettiği anda yönetimi uyarıyor.
Salonlarbununla da yetinmiyor. Giderek daha kaliteli kayıt yapmaya
başlayan cep telefonları yeni düşman olarak ilan edildi.
Telefonların film boyunca kapalı tutulmasını isteyen uyarı
kliplerini yeterli görmeyen yöneticiler salon dahilinde cep
telefonlarının çalışmamasını sağlayacak teknolojileri kullanma izni
istiyor.
Diğer bir uğraş ise film makaralarına bağlı analog yapıdan sayısal
teknolojiye geçmek. Görüntü kalitesine olumlu yansıyan bu değişim
aynı zamanda kopyalamayı da zorlaştırıyor. Sayısal film
dosyalarının içinde hangi salonda gösterildiği bilgisi gizli
olduğundan herhangi bir kopyalama anında kaynak ve sorumlulara
anında ulaşılabiliyor. Güvenlik nedeniyle detayları açıklanmayan bu
gizli işaretleme tekniğinde kopyanın hangi salondan yapıldığı bir
yana hangi saatte kopyalandığı bile tespit edilebiliyor.