Salman Rüştünün Osmanlı Paşası kim?
Abone olSalman Rüştü'nün yeni romanının kahramanı bir Osmanlı Paşası... Kazıklı Voyvoda'nın başını Fatih Sultan Mehmet'e getiren paşa diyor. Peki o isim ki?
'Şeytan Ayetleri' kitabı yüzünden 1989´da İran tarafından
hakkında ölüm fetvası verilen Hint asıllı İngiliz yazar Salman
Rüşdi'nin Türkiye'de Can Yayınları tarafından yayımlanan son romanı
"Floransa Büyücüsü"nün kahramanlarından biri
Osmanlı Paşası. Ama o paşanın kim olduğu yönünde tartışmalar
var!
Hem de öyle sıradan bir paşa değil. Aslen İtalyan olan kahraman,
Amiral Andrea Doria'nın gemisinde görevli bir çocukken Türkler'e
esir düşüyor, Yeniçeri oluyor ardından hızla yükseliyor.
Kazıklı Voyvoda'nın başını Fatih Sultan Mehmet'e
getiriyor, Trabzon seferinde padişahın altınlarını
yağmadan kurtarıyor, II. Bayezid'ın tahta oturmasını
sağlıyor, ardından oğlu Yavuz Sultan Selim'in en güvendiği
adamı oluyor. Çaldıran'da Şah İsmail'i mağlup edip haremini
İstanbul'a getiriyor...
Salman Rüşdi kitabının sonundaki kaynakça listesinde ise Türkiye'de yaşayan bir tarihçinin adı da var: Caroline Finkel.
Salman Rüşdi, Finkel'in "Rüyadan İmparatorluğa
Osmanlı" adlı kitabını kaynakçalar arasında gösterdi.
Türkiye'de yaşayan Caroline Finkel ve Tarihçi Necdet Sakaoğlu'na
Salman Rüşdi'nin 'Türk' kahramanının kim olabileceği üzerine
konuştuk. Tarihçiler, bu bir roman olsa da Rüşdi'nin tarihi
hatalarına dikkat çekti.
YENİÇERİLER FATİH'İN ALTINLARINI KORUDU
Caroline Finkel: Fatih, II. Bayezid ve Yavuz Sultan Selim
dönemlerinde de görev almış bir paşa duymadım. Bu çok zor.
Fatih Sultan Mehmed 1481'de ölüyor. Yavuz'un Çaldıran
Savaşı 1514'te. Arada 33 yıl var. Ben kitabımda, Fatih'in
Trabzon seferinde altınların döküldüğünü, bunları yeniçerilerin
koruduğu yazdım. Bunu da Sırp savaşçı Konstantin Mihaliloviç'in
anılarından aktardım. Çaldıran'da Şah İsmail eşlerinden birini
savaş meydanında bırakıyor. Bu da Anadolu Kazaskeri Cafer Bey'e
veriliyor. Rüşdi'nin kitabında tarihi hatalar var. Andrei
Doria'nın yanında bir çocukken bulunan birinin sonra Fatih'in
yanında yer alması mümkün değil. Tamamen ters tarihler.
Romancıların dünyası maalesef farklı. Oradan oraya atlıyorlar. Daha
titiz olmaları gerekiyor.
KANUNİ'DE ÇOCUKKEN FATİH'E NASIL DÖNÜYOR
Necdet Sakaoğlu: Romanda geçen İtalyan asıllı devşirme vezir
(Argalia) en yakın olasılıkla Fatih'e ve II. Bayezid'a
veziriazamlık eden İshak Paşa olabilir. Ancak bu zat, II.
Bayezid'ın saltanatının 2. yılında-1482'de- azledilmiş, Selanik'e
giderek orada ölmüştür. Yavuz Selim'in Çaldıran Savaşı'nda, hele
Andrea Doria'nın yanında bulunması mümkün değildir. Ancak sözü
edilen devşirme vezir Dorialar'ın önceki bireylerinden birinin
yanında bulunmuş olabilir. Yerli yabancı roman yazarlarının tarih
gerçekleriyle örtüşmeyen anlatıları, düzeltmekle bitecek gibi
değildir ve 'roman' yazdıkları içinde mazur
sayılırlar. Dolayısıyla devşirme bir paşanın Fatih'ten
Kanuni'ye kadar pek çok vaka içinde yer alması da roman anlatısına
uygun, ama tarihe aykırıdır. ..
***
Romanda "Argalia" adlı devşirme kahramanla ilgili bazı
bölümler:
"...Amiral Andrea Doria, çiçek bozuğu yüzünü bu deniz keferelerine
dönmüştü şimdi. 'Onları bizim denizimizden, Mare Nostrum'dan
defedecek, Cenova'yı dalgaların kraliçesi yapacağım,' diye
böbürlenmeye başlayan adama karşı çıkmaya ya da hürmetsiz
sözcüklerle dalga geçmeye cesaret edemedi Argalia." (Sayfa 192)
"...
Trabzon kuşatması sırasında her gün yağmur yağdı. (...) Develerden
biri tökezleyip devrilince sırtındaki hazine sandıklarından biri
düşüp kırıldı, altmış bin parça altın sikke herkesin gözü önünde
tepelere yayıldı. Kahraman hemen kılıcını çekti, İsviçre devleri ve
Sırp savaşçısıyla birlikte at üstünde Padişah'ın yerlere saçılan
hazinesine muhafızlık etti, Hükümdar gelene kadar kimseyi altına
yaklaştırmadı. O günden sonra Sultan kendi canından olanlara bile
kahramana güvendiği kadar itimat etmedi"
(Sayfa 207) "...
Kahraman, kudretli savaşçı, Tılsımlı Mızrağın Cengaveri ve dünyanın
en yakışıklı cengâveri, on bir yaşında, Allah'a şükür, Yeniçeri
çıktı. Ocak tarihindeki en büyük Yeniçeri askeri oldu. Ah, Osmanlı
Sultanı'nın korku saçan Yeniçerileri; şöhretleri yedi düvele
yayılsın, dârıdünyaya nâm salsın! Türk değildiler ama Türk
imparatorluğunun payandalarıydılar." (Sayfa 204