Salman Rüşdi'den sert suçlamalar
Abone olÜnlü yazar Salman Rüşdi, Orhan Pamuk konusunda Türkiye’nin ve AB’nin tutumunu eleştirdi. Rüşdi Türkiye'nin başvurusunun Avrupa için bir test olduğunu iddia etti.
"Yaşayan en büyük yazarını mağdur eden bir ülke, nasıl aynı zamanda AB’ye girebilir?" diyen Rüşdi, "Türkiye’nin başvurusu AB için gerçekten bir test, Birliğin herhangi bir ilkesinin olup olmadığı testidir" ifadesini kullandı. Salman Rüşdi, İngiliz The Times gazetesinde yayınlanan makalesinde Türkiye’de Orhan Pamuk hakkında açılan davayı değerlendirdi. "Yaşayan en büyük yazarını mağdur eden bir ülke, nasıl aynı zamanda AB’ye girebilir?" sorusunu soran Rüşdi, Orhan Pamuk’un son eserleri "Kar" ve "İstanbul" kitaplarına dikkat çekerek "Pamuk, eskiden Yaşar Kemal’ın elinde bulunan En Büyük Türk Yazarı unvanında hak iddia etti. O aynı zamanda açık konuşan bir adamdır" diye yazdı. Kendisinin geçen Temmuz ayında Brezilya’nın Parati kentinde bir festival çerçevesinde Pamuk ile birkaç gün geçirdiğini anlatan Rüşdi, Pamuk’un yılın başlarında aşırı milliyetçi unsurlardan gelen ölüm tehditlerinin kendisini iki ayı yurt dışında geçirmeyi zorlamasına karşın kaygısız göründüğünü belirtti. Ancak bir İsviçre gazetesine verdiği "Türkiye’de 30 bin Kürt ve bir milyon Ermeni öldürüldü" demecinden dolayı Eylül başında Pamuk hakkında dava açıldığını anımsatan Rüşdi, Pamuk’un üç yıl hapis çarptırabileceğini kaydetti. ULUSLARARASI SÖZLEŞMELERE AYKIRI Salman Rüşdi, Türk yetkililerin Türkiye’nin AB üyeliğinin bir AB zirvesinde ele alındığı sırada en tanınmış yazarının temel özgürlüklerine yönelik bir "saldırı"yı önlemediklerini yazdı. Rüşdi, Türkiye’nin taraf olduğu çeşitli uluslararası sözleşmelerin ilkelerine "açık bir biçimde aykırı" olan bir ceza kanununu uygulamayı sürdürdüğünü ve yaygın küresel protestolara rağmen Pamuk’un yargılanması için bir tarih belirlediğini yazdı. "Pamuk’un Türk İslamcıları ve radikal milliyetçilerce eleştirilmesi sürpriz değil" ifadesini kullanan Rüşdi, Türkiye’de ifade özgürlüğünü cezalandıran davalar azalmakla birlikte PEN kayıtlarına göre halen 50’den fazla yazar, gazeteci ve yayıncının davalarla karşı karşıya olduğunu belirtti. Rüşdi, Uluslararası Yayıncılar Derneğinin BM’ye verdiği beyanda Türkiye’de yeni ceza kanununu çok hatalı olarak nitelediğine dikkat çekti. Hint kökenli İngiliz yazar, İngiltere Başbakanı Tony Blair ve Dışişleri Bakanı Jack Straw’un Türkiye’nin AB üyeliği konusunu AB için bir test olarak sunduklarını, reddedilmesi halinde İslam ile Batı arasındaki uçurumun genişleneceğinin söylendiğini belirterek şöyle devam etti: "Burada Blairvari saçma sapan bir unsur var, rahatsız edici, Türk laikliğini inanca dayalı siyaset sunağında kurban etme isteği. Ancak Türkiye’nin başvurusu, gerçekten AB için bir testtir, Birliğin herhangi bir ilkesi olup olmadığını testtir. Eğer ilkesi varsa o zaman liderleri, Orhan Pamuk hakkındaki suçlamaların derhal kaldırılmasında - Aralık’a kadar adalet için bekletilmesine hiç gerek yok- ve Türkiye’nin baskıcı ceza kanunun hızlı bir biçimde yeniden gözden geçirilmesinde ısrar edecekler." BATI, DOĞU GİBİ TEST EDİLİYOR Salman Rüşdi, "Büyük sanatçılara ve özgürlük savaşçılarına sırtına dönen, ilkesiz bir Avrupa, vatandaşlarını kendisinden uzaklaştırmaya devam edecek" ifadesini kullandı. Rüşdi, makalesine son verirken de "Yani, Batı, Doğu gibi test ediliyor. Boğaz’ın iki tarafında Pamuk olayı önem taşıyor" dedi.