Salgın döneminde ortaya çıktı! 10 kişiden 7'sinde koronasomnia görülüyor
Abone olUyku saatlerinin esnek hale gelmesi, fiziksel hareketin azalması ve ekran karşısında geçirilen sürenin uzaması pandemi dönemine has bir uykusuzluk sorununa yol açmasına neden olduğu ortaya çıktı. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Kaynak, koronasomnia olarak adlandırdığı bu durum nedeniyle yaşanan uyku sorunlarının toplumun yüzde 70’inde ortaya çıktığını söyledi.
Pandemi döneminde uzun süre evde kalmak, güneş ışığından
yararlanamamak, fiziksel aktivitenin azalması ve bilgisayar,
telefon ve tablet ışığına maruz kalmak, uyku sorunlarının da
artmasına yol açtığı öğrenildi. Acıbadem Bodrum Hastanesi Nöroloji
Uzmanı Prof. Dr. Hakan Kaynak, Covid-19 salgını döneminde uyku
kalitesinin bozulduğundan şikayet edenlerin oranının yüzde 70’ler
düzeyinde olduğunu belirterek “Pandemi döneminde istediğimiz saatte
yatıp kalkma saatlerindeki esneklik ve günlük ritmin bozulması uyku
kalitesini olumsuz etkiliyor. Koronasomnia olarak
adlandırabileceğimiz bu durum özellikle geç yatıp geç kalkanları
etkiliyor. Derin uykunun azalması da yağ ve şeker metabolizmasının
bozulmasına, vücutta yağlanmaya neden oluyor” dedi. Prof. Dr.
Kaynak, sağlıklı bir uyku yapılması gerekenleri anlattı.
Vücudumuzun 24 saatlik günlük ritme güneş ışığı ile uyum
sağladığına dikkat çeken Prof. Dr. Kaynak, “Güneş ışığı sabahları
uyanmamızı ve güne adapte olmamızı sağlar. Akşam havanın kararması
ile birlikte uygu için gereken melatonin hormonunu salgılanmaya
başlar. Melatonin hormonu, uyku saatinin geldiğini beyindeki uyku
merkezine bildirir. Beyaz ışık ise bu hormonun salgılanmasını
engellediği için uyku saati sinyalinin oluşmasını da önler” diye
konuştu. Günlük rutinler içinde önemli bir yere sahip olan uyku
süresinin pandemi döneminde ortadan kalkan iş ve sosyal
zorunluluklar nedeniyle çok değiştiğini kaydeden Prof. Dr. Kaynak,
“Gece geç yatıp geç kalmak alışkanlığı çok görülüyor. Henüz tam
olarak normal hayata dönülmediği için bu durum rahatsızlık vermese
de mesainin ve sosyal zorunlulukların başlaması ile birlikte geç
yatıp kalmaya alıştırdığımız bedenimiz yeni duruma uyum sağlamakta
zorlanabilir” uyarısında bulundu.
Uyanıklık süresi iki kat fazla algılanıyor
Sabah geç kalmanın ruh halini de olumsuz etkilediğini ifade eden
Prof. Dr. Kaynak, gün içinde yatakta geçirilen sürenin de arttığını
belirterek bu durumun yol açtığı sonuçlar hakkında “Pandemi
öncesi uyku için zamanımızın yetmediğinden yakınanlar fazlaydı.
Covid-19 döneminde ise yatakta geçirilen süre arttı. Gün içerisinde
de yatar pozisyonda daha fazla zaman geçirilir oldu. Ancak kişinin
uyku süresi genetik olarak belirlenmiştir ve her birimiz için
farklıdır, değiştirilemez. Bu da kendi isteğimizle uyku süremizi
uzatamayız anlamına gelir. Bir başka önemli nokta da yataktaki uyku
ve uykusuzluk süresini çok farklı olarak algılamamız. Örneğin, 9
saat yatakta kalıp 7 saat uyuyan kişi, 2 saatlik uyanıklık süresini
4 saat olarak, uykudaki 7 saati de 3-4 saat olarak algılar. Bu
durumda insanlar, geçmişle aynı süre uyumasına karşın uyku
sürelerinin daha az olduğunu hisseder ve uykusuzluk yakınmaları
artar.” dedi.
Kaliteli uyku kriterleri
Yattıktan 5-10 dakika sonra uykuya dalmanın, gece boyunca rahat
uymanın, sabah dinlenmiş kalkmanın ve günlük aktiviteleri rahat
sürdürmenin kaliteli uyku göstergesi olduğunu anlatan Prof. Dr.
Kaynak, “Bazı uyku hastalıkları uyku süresince ortaya çıkar ve
hastanın sabah yorgun uyanmak dışında hiçbir şikayet yoktur.
Örneğin huzursuz bacağı olan hastaların birçoğu uyurken uykuda
periyodik bacak hareketleri nedeniyle gece içinde mikro
uyanıklıklar yaşar ve sabahleyin yorgun kalkıp gün içinde yorgun ve
uykulu olurlar. Bu nedenle herhangi bir uyku şikayetiniz olmasa
bile sabahları yorgun kalkmanın ve gün içinde yorgun olmanın uyku
hastalığının belirtisi olduğunu fark edip bir uzmana başvurmak
önemli.” diye konuştu. Uykunun bağışıklık sisteminin güçlendirmede
önemli bir etkisi olduğunu ve uzun süreli uykusuzluk dönemlerinin
kişiyi hastalıklara daha açık hale getirdiğini vurgulayan Prof. Dr.
Kaynak, “Korona döneminde de yeterli ve kaliteli uyku alınmaması,
koronaya yakalanma riskini de dolaylı olarak artırabilir” dedi.