Saldırının nedeni bu karikatürmüş
Abone olAlparslan Arslan, bu karikatür nedeniyle Cumhuriyet'e el bombası atıldığını söyledi. Karikatürde domuzun başına türban bağlanmış..
Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik
saldırılara ilişkin dava ile birleştirilen birinci ''Ergenekon''
davasının 116. duruşması başladı.
Duruşmaların vazgeçilmez sanığı Alparslan Arslan yine salondaydı...
Daha önceki duruşmalarda hep olay çıkaran ve birbiriyle çelişkili
ifadeler veren, akıl sağlığının yerinde olymadığını da her fırsatta
dile getiren Alparslan Arslan bu kez savunma yapmayacağını
söyledi...
Sanık Alparslan Arslan konuşacak bir şeyi olmadığını belirtince Arslan'ın çapraz sorgusuna geçildi. Arslan, çapraz sorgusunda ''domuza türban takılarak çizilen karikatürden dolayı Cumhuriyet gazetesinin uyarılması için el bombası atıldığını'' söyledi.
EMİR ALLAH'TAN GELDİ
Savcı Pekgüzel'in ''Danıştay saldırısını neden
yaptınız?'' sorusuna Arslan, ''Emir gelmişti.
Yukarıdan, Allah'tan gelmişti. Rüzgarla gelir, melekle gelir, hal
ile gelir, bakışla gelir emir'' yanıtını verdi.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in, ''Cumhuriyet gazetesine bomba
atasın diye mi emir geldi?'' sorusu üzerine Arslan,
şunları söyledi:
''Başörtüsünü biliyoruz. Allah'tan utanmayan insanla benim
işim olmaz. Başörtüsü takmayan insandan utanırım. Sen kimsin ki
şe..., Türkiye Cumhuriyeti'nde bunu yasaklıyorsun?
Vesilelerle 1.70-1.80 boyundaki bir mahluk, Allah'tan utanmayan
insanlara cezayı verdi. Danıştay önemli mesele. Başörtüsünü yok
sayamazsın. Bunu yüzde 90 ile 99 arasında biliyorum. Benim bilgim
bu. Bu yasağın altındaki imza size mi ait diye gidip sormadım.
Gittim, 'Bunu yasaklayamazsınız' dedim. Çırılçıplak dolaşan
birini dövecek misin? Alıp bir kenara çekecek ve ihtiyacını
karşılayacaksın.''
BAŞÖRTÜ GİYMİŞ DOMUZ KARİKATÜRÜ
Savcı Pekgüzel, kronolojik olarak Danıştay tarafından başörtü
yasağına ilişkin bir karar alındığını, daha sonra Cumhuriyet
gazetesinde başörtü giymiş bir domuz karikatürünün yayımlandığını
hatırlatarak, ''Madem öyle, neden önce Cumhuriyet
gazetesine bomba attınız?'' sorusuna Arslan, şu yanıtı
verdi:
''Ben hala edep derim. Edepli olmak lazım. İnsanlar hayatlarının
bir döneminde hata yapmış olabilir ama edepli olmak lazım. Bütün
mahlukatın sahibi Allah'tır. Ben edepsizin yanında yaşayamıyorum.
'Neden edepsizlik yapıyorsun' da diyemiyorum. Çıkar giderim
yanından. Edepli olmak lazım. Cezaevine girmeden önce
büyüklerime saygısız davranmaktan korkardım. Devlet denen mahluk,
koydu bir deliğe. İdam şart. Bu şekilde insanların yaşamını
uzatamazsın. Bir anlamı yok. Meclis, idam yasasını tekrar çıkarsın,
ben altına imza atarım. Beni idam edin.''
SELÇUK'U SEVMEM PERİNÇEK'İ SEVİYORUM
KARDEŞİM
Savcı Pekgüzel'in, ''Bunlar çok önemli Alparslan. Cumhuriyet
gazetesine bomba atma talimatını kimden aldın? Olay sırasında
yanında kimler vardı?'' demesi üzerine Arslan da Cumhuriyet
gazetesine karşı önceden bir antipatisi bulunduğunu söyledi.
Arslan, ''Neticede onlar da bizim insanlarımız. Ama domuza
başörtüsü giydirme. Bunu yapma. Hiç olmazsa bir özür dile. Turhan
Selçuk'u çok fazla sevmiyorum. Türkiye'de yaşıyorsunuz, ben
anlamıyorum'' dedi.
Pekgüzel'in ''Bu karikatürün yayımlanmasından sonra
Turhan Selçuk'a tepkiler oldu. Sen de telefon açarak bir tepki
gösterdin mi?'' sorusuna Arslan, ''Turan Selçuk'a
demedim. Çok kinim var. 60-70 yaşında bir adamsın. Türkiye'de
yaşıyorsun, saygılı olmalısın. Başörtüsünü böyle yapamazsınız,
babam olsa keserim. Allah'tan utanmayan adamı aklım almıyor.
Mesela, burada Doğu Perinçek var. Adamı seviyorum
kardeşim'' diye karşılık verdi.
Alparslan Arslan, Cumhuriyet gazetesine atılan 3 el bombasını
kimden aldığının sorulması üzerine, ''Bunu açıklamaya, bu konulara
girmeye gerek yok. Bazı açıklamaları emniyette yaptım. Bir yerde
edebe sığınmak lazım. Her şeyi buradan açıklamaya gerek yok. Ya
idam et ya serbest bırak. Onu aç, bunu aç, bırak bunları. Bir
yerlere sığınmak lazım. Eğer derin devlet diye bir şey
varsa ki kokusu bana az geliyor. Mesela, Malatya'daki olayı Emniyet
nasıl çözemiyor'' dedi.