Saldıray Berk ilk kez hakim karşısında
Abone olEmekli Orgeneral Saldıray Berk, 'terör örgütü üyeliği' suçlamasıyla ilk kez Yargıtay’da hakim karşısına çıktı.
Cihaner’in Avukatı Turgut Kazan, MİT mensuplarına gösterilen
hassasiyetin milletvekiline de gösterilmesini isteyerek, Cihaner
hakkındaki yargılamanın milletvekili olduğu gerekçesiyle
durdurulmasını istedi.
CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner ile emekli Orgeneral Saldıray Berk’in de aralarında bulunduğu 11 sanık “terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla açılan davanın görülmesine Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nde başlandı.
Davanın ilk duruşmasına Cihaner katılmazken, Saldıray Berk, sanıklar Ali Tapan, Recep Gençoğlu, Nedim Ersan, Orhan Esirger, Şenol Bozkurt, Murat Yılmaz, Ahmet Saraçlar ve Yaşar Baş ve sanık avukatları ile YARSAV’ın Kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, YARSAV Yönetim Kurulu üyeleri ile Sincan Ağır Ceza Mahkemesi eski Başkanı emekli Hakimi Osman Kaçmaz katıldı. Duruşmada, Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi’nin son soruşturma açılması kararı okundu. Saldıray Berk soruşturma açılması kararında Ergenekon terör örgütünün Erzincan lideri olmakla suçlandı. Kararın okunmasının ardından söz alan Cihaner’in Avukat Turgut Kazan, Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi’nin son soruşturma açılması kararında Anayasal bir sorun olduğunu, bunun da 5 sözcükle açılamayacağını savundu.
-"YARGITAY, SAVCILAR VE YARGIÇLAR KORKMADAN GÖREV YAPSIN DİYE VAR"-
Anayasa’nın milletvekilleri hakkında yargılamanın usulünü
belirleyen 83. maddesine atıfta bulunan Kazan, Cihaner hakkındaki
soruşturma sürecinde 2802 sayılı Hakim ve Savcılar Kanunu’nun
hükümlerinin uygulanması gerektiğinin altını çizdi. Hukukta usulün,
sağlıklı esasa götüren yol olduğunu belirten Kazan, Yargıtay Ceza
Genel Kurulu’nun kararını anımsatarak, “Yüklenen suç, görev
suçudur. Soruşturmanın Hakim ve Savcılar Kanunu uyarınca yapılması
gerekmektedir. Bu itibarlar Cihaner hakkındaki soruşturma ve
kovuşturma mercilere bağlı olduğundan dosyanın tefrikine karar
veriliyor. Tefrik edilen dosya 2802 sayılı Kanununa göre gereğinin
yapılması için HSYK’ya göndermiyor, suç yeri sayılan Erzincan
başsavcılığına gönderiliyor” dedi. Birinci sınıfa ayrılmış yargıç
ve savcı için Yargıtay’ın teminat sayıldığını belirten Kazan,
“Savcılar ve yargıçlar korkmadan görev yapsın diye Yargıtay vardır.
Yargıtay güvence kabul edilmiştir. Yargıtay bina demek
değildir” değerlendirmesinde bulundu.
"USUL MEDENİYETTİR"
Davanın usulüne itirazı bulunduğunu belirten Kazan sözlerine şöyle devam etti:
"Suç tarihlerinde 1. sınıfa ayrılmış cumhuriyet başsavcısı olan Cihaner hakkında Dairenizin tefrik ve durdurma kararında vurgulandığı üzere, yüklenen suçları görev esnasında işlediği kabul ediliyor, soruşturma ve kovuşturma prosedürünün tamamlanması gerektiği vurgulanıyor. Cihaner 12 Haziran 2011 seçimlerinde milletvekili seçildiği için, dolayısıyla Anayasa'nın 83. maddesindeki yasama dokunulmazlığından yararlanması gerekir. Anayasa'nın 83/2 maddesindeki milletvekili seçilmeden önce “soruşturmaya başlanması” koşulu burada gerçekleşmedi. Zira milletvekili seçilmeden önce 2802 sayılı kanununa göre hakkında yürütülmüş bir soruşturma yok, dokunamazsın. Tabi hukuk varsa. Soruşturma izni alınmadan yapılan kimi işlemler yasal soruşturma manasına gelmez. HSYK kovuşturma izninin ise soruşturma izin eksikliğini telafi etmeyecektir. Benim hocalarım ceza kanunları suçlar içindir usul hükümleri için ise masum insanları korumak içindir diye ders verdi. Usul medeniyettir. Bu nedenle bunun dışında bir yorumlama yapılamaz.”
"MİT ELEMANLARINA GÖSTERİLEN HASSASİYET MİLLETVEKİLİNE DE GÖSTERİLMELİ"
MİT mensuplarının yargılanmasının Başbakan’ın iznine bağlandığını bu çerçevede dosya kapsamındaki 3 MİT elemanının yargılanmasının durdurulduğunu anımsatan Kazan, MİT mensuplarının yargılanmasının gösterilen hassasiyetin milletvekiline de gösterilmesini isteyerek, aksi durumun “milli egemenliğe müdahale edilmiş ve bin şekilde engellenmiş” olacağını söyledi. Kazan, Cihaner’in dokunulmazlığının halen yürürlükte bulunduğunu anımsatarak, bu yönüyle davaya devam
Edilmemesini istedi. Kazan, Cihaner hakkındaki yargılamanın durdurularak, TBMM’den yasama dokunulmazlığının kaldırılması istenilmesi gerektiğini belirtti.
TABİ HAKİM ÜNİTESİ ZEDELENDİ
12 Eylül referandumunun ardından HSYK’nın üye yapısının değiştirildiğini anımsatan Kazan, Yargıtay’a seçilen üyelerle dairelerin üye kompozisyonun değiştirildiğini, “tabii hakim ünitesi”nin zedelendiğini kaydetti. AİHM’in adil yargılanma konusundaki Yunanistan kararına atıfta bulunan Kazan, Yargıtay’a yapılan yeni üye seçimleriyle adil yargılanma haklarının zarar gördüğünü savundu.
Kazan’ın iddialarına karşı görüşü sorulan Yagrıtay Cumhuriyet Savcısı verdiği mütalaada soruşturmanın sanık İlhan Cihaner'in milletvekili seçilmesi tarihinden önce başladığını, soruşturmanın kapsamının Anayasa'nın 14. maddesi kapsamında belirtilen suçlara ilişkin olduğu, Anayasa'nın 83. maddesi 2 fıkrasına göre, soruşturmaya seçimden önce başlanmış olmak kaydıyla 14. maddesindeki suçların yasma dokunulmazlığı kapsamında olmadığı, yine bu kapsamdaki suçlara ilişkin, sanık hakkında yargılamaya başlandığında 2802 sayılı hsyk kanununda belirtilen soruşturma prosedürü uygulanmasının soruşturmaya henüz veya hiç başlanmadığı anlamına gelmeyeceğini belirterek, Kazan’ın yargılamanın durdulması isteminin reddini istedi. Talebin ardından Daire Başkanı duruşmaya ara verdi. Duruşma öğleden sonraki oturumda devam edilecek.