Sakine Öz'den 12 Eylül açıklaması!
Abone olCHP Manisa Milletvekili Sakine Öz, 12 Eylül darbesi’nin 33. yıldönümünde konuştu.
İNTERNET HABER - Cumhuriyet Halk Partisi
Manisa Milletvekili Sakine Öz, 12 Eylül Darbesi’nin 33.
Yıldönümünde, darbede işkence gören, yaşamını yitiren, darbe
yönetimi altında yaşadığı mağduriyetleri bir ömür boyu taşımak
zorunda kalan yurttaşları saygıyla andı. Gerçek demokrasi ve
özgürlük mücadelelerinin bugün yeni faşizme karşı mücadele
etmekten, özgürlük, demokrasi ve adaleti ısrarla talep etmekten
geçtiğinin altını çizdi.
Milletvekili Sakine Öz, açıklamasında şu noktalara yer verdi:
“1980 Darbesi, ülkemizi ve en önemlisi çok genç nüfusumuzu
yaşamının baharında yakaladı. Ülkesinin ve dünyanın daha adil,
eşit, yaşanabilir bir yere dönüşmesi için mücadele veren
gençlerimizin birçoğunun yaşamı, zindanlarda, işkence ve sorgu
odalarında karartılırken, Türkiye ekonomik, sosyal, siyasal anlamda
büyük bir yıkıma sürüklendi.
12 Eylül Darbesi ile ilerleyen süreçte, demokrasi tüm kurum ve
kurallarıyla çökertilirken, sosyal haklarımız, ekonomik bağımsızlık
iddiamız, çalışma ve örgütlenme özgürlüğümüz, totaliter bir
yönetimin altında yok edilmek istendi. Siyasi yasaklar, hukuku
katleden iddianameler, yüz binlerce gözaltı ve sayısız işkenceyle,
bir kuşak yok edilmek istendi.
Biz, 33 yılı bulan bu darbenin etkilerini, birçok yönden aşmak ve
ülkemizde demokrasinin, özgürlüğün, örgütlenme, çalışma hakkının
tüm kurum ve kurallarıyla yeniden tesisi için mücadelemizi
sürdürüyoruz. Bugün, demokrasiyi ve özgürlükleri, basında, gençlik
başta olmak üzere toplumsal hareketlerde, çalışma yaşamında,
siyasal yaşamda tümüyle yok etmek adına tekelleşme eğilimi gösteren
AKP faşizmine karşı her yerde hak ve özgürlük talebimizi
dillendirmeyi sürdürüyoruz.
2013 Türkiyesinde, Gezi direnişi boyunca bir Başbakan, protesto
hakkını kullanan yurttaşlarını ‘darbeci, terörist’ olarak kodluyor
ve talimat verip sırtını sıvazladığı kolluk güçleri, 6 yurttaşımızı
öldürüyorsa, 1 polisimiz yaşamını yitiriyorsa, 133 gencimiz hiç
yoktan yere tutuklanıyor, 3 bin 600 kişi gözaltına alınıyor, 8 bin
163 yurttaşımız orantısız güç sonucu hastanelik ediliyorsa, burada
demokrasiden ve özgürlüklerden bahsedilemez.
Olsa olsa, 12 Eylül darbecilerinin reva gördüğü şiddet tekrar
ediliyor, ülkemiz AKP eliyle darbe ortamlarında uygulanan şiddeti
tekrar yaşıyor demektir.
Sözü tükenenler silaha, palaya sarılıyor ve korunuyor; kamu gücünü
kullananlar vatandaşı yok etmek için her yolu deniyorsa, özgürlük
tümüyle yok edilmiş demektir.
Biz, demokrasinin ve özgürlüklerin tüketildiği, adalet arayanın
zanlı konumuna sürüklendiği ülkemizde çözümü barışta, daha fazla
özgürlükte ve demokraside görmeye devam ediyoruz. Türkiyemize
Cumhuriyeti ve devrimleri kazandıran, ardından demokrasiyi kurum ve
kurallarıyla yerleşik kılmak için 2. Devrimini gerçekleştiren
partimiz, 3. Büyük devrimi “özgürlük” ve “adalet”in sağlanması
yoluyla gerçekleştirmeye kararlı...
Biz, seçim barajını düşürecek, özel yetkili mahkemeleri kaldırıp
yargılamaları olağan mahkemelerde yeniden başlatacak, eğitim
hakkını genişletecek, YÖK’ü tümüyle kaldıracak, kadın ve engelli
haklarını genişletecek, tekelleşme karşıtı özgür basın için yasa
çıkaracak ve medya çalışanlarının özlük haklarını genişletecek,
mayından temizlenmiş arazileri gerçek sahiplerine dağıtacak,
milletvekili seçiminde lider değil, halk tercihlerine öncelik
verecek bir ülke yönetimini getireceğiz. Çalışma özgürlüğünün
olmadığı yerde demokrasinin gelişemeyeceğini biliyor, taşeron başta
olmak üzere çalışma yaşamında kadrolu, güvenceli, sendikalı emeği
sonuna kadar savunuyoruz.
Hükümetin teklif ettiğinden düşük zam oranlarına sadık olan,
emekçinin hakkını arayacağı yerde otoriter yönetime teslim olan
sendikacılığın değil, hak mücadelesi veren sendikacılığın 12
Eylül’ün korku duvarını yıkacağına inanıyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerle, 12 Eylül’ün tüm enkazını temizleyecek,
AKP’nin devaraldığı faşizmi bitirecek, daha fazla özgürlük,
demokrasi ve adaletle yeni bir Türkiye’yi kuracak mücadelemizi
başta gençler olmak üzere toplumumuzun tüm kesimleriyle kararlı
biçimde sürdürüyoruz.”