Sakine Öz çiftçinin yanında!
Abone olCHP Manisa Milletvekili Sakine ÖZ, Manisa üreticisinin sorunlarını tüm ayrıntılarıyla işlemeye ve çiftçi sorunlarına kalıcı çözümler getirilmesi için hükümete ve yerel kuruluşlara çözüm önerilerinde bulunuyor.
İNTERNETHABER.COM- Sakine ÖZ, son olarak, Manisa’nın Salihli
ilçesinin Sol ve Sağ Salihli Sulama Birlikleri başkanlarının
“sulama ücretlerinin düşürüleceği yönünde kamuoyunda çıkan
iddialara yanıt” niteliğindeki ortak açıklamasını değerlendirdi.
Milletvekili ÖZ, üreticinin modern tekniklerle en verimli ve ucuz
yoldan sulama yapabilmesi için görev üstlenen birliklere
görevlerini hatırlattı, kapalı sistem sulamanın Türkiye genelinde
ve Salihli özelinde yaygınlaşması için daha fazla çalışılması
gerektiğini savundu.
CHP Manisa Milletvekili Sakine ÖZ’ün açıklaması şöyle:
“Ülkemiz özellikle son yıllarda acilen kalıcı bir su tasarrufu politikası gitmelidir. Manisa’nın farklı ilçe ve köylerinde modern sulama tekniklerinin uygulanması yönündeki tespitlerimizi, çiftçilerimizin bu doğrultudaki taleplerini sulama birliklerine ve Ankara’da Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel EROĞLU’na defalarca ilettik. Köylerimizin modern bir sulama sistemine olan ihtiyacı çok belirgin. Modern sulama tekniği, yani kapalı sulama sisteminin hem ürün verimine, hem de sulama maliyetlerine ciddi ölçüde rahatlama getireceğini savundum, savunmaya da devam ediyorum. Sulama birliklerinin de bu noktada hükümete baskı kurmasında, kendi bütçelerinde uzun vadeli yatırım konusunda ‘kapalı sulama sistemi’ne yönelmesinde büyük yarar var.
Kapalı devre sulama sistemi, gerek sulama birliklerinin bütçesini, gerekse sulama fiyatlarının maliyetini düşürecektir. Zaten başkanlar da yaptıkları açıklamada sulama fiyatlarında maliyet artışının ana nedenini ‘kapalı devre sulama sistemi’ne sahip olmayışlarına, 45-50 yıllık altyapıyla çalışmalarına bağlamıştır. Açıklamalarına göre; kapalı devre sulama sistemine geçilirse, personel maliyetleri düşecek ve Bakanlar Kurulu’nun açıkladığı taban fiyatların üzerine konacak maliyet bedelleri inecektir…
Biz, bu sorunu Meclis’te düzenli dile getiriyor ve çözümü açıkça
ortaya koyuyoruz… Sulama birliklerini ve hükümeti de asıl görevleri
olan üreticinin ucuz ve verimli, teknolojiyle uyumlu yollardan
sulama olanağına kavuşması için göreve çağırıyoruz.
HÜKUMET NE YAPTI?
Biz, ‘Kapalı devre sulama sistemi’nin yaygınlaştırılması doğrultusunda tespit ve çözüm önerilerimizi sıralamayı sürdürdük…
2012 yılında, sulama sezonu başlamadan önce Salihli’nin Emirhacılı Köyü’nü ziyaretim sırasında köy sınırları içerisindeki sulama kanallarını da görmüştüm. Bu kanalların eski olduğunu belirtmiş ve su kayıplarını yerinde tespit ederek kapalı sistem sulamaya geçmek gerektiğini savunmuştum.
İlçemizin bazı köylerinde kurulu olan Sulama Kooperatifleri bu konuda çok başarılı projelere imza atarak üyelerine modern sulama sistemlerini kazandırdıkları gibi, su israfının önüne geçmiş, ayrıca üretime katkıda bulunmuşlardır. Kabazlı Köyü Sulama Kooperatifi, Köseali Sulama Kooperatifi ve Taytan Bezirganlı Sulama Kooperatifi’nin yaptığı bu çalışmalar, diğer ilçelerden de takdirle izlenmektedir. Öyleyse, ‘kapalı devre sulama’ sistemine geçmek ve üreticiyi rahatlatmak, üstesinden gelinemeyecek bir iş değildir..!
Sadece Salihli özelinde değil, Manisa ilimizin farklı ilçe ve köylerinde de benzer sorunları tespit ederek Ankara’da çözüm yollarını sıraladım…
Mart 2012’de, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel EROĞLU’na yönelttiğim soru önergesinde, bölgemiz için büyük öneme sahip Gediz Ovası’nda ‘damla sulama yöntemi’nin kullanıldığını belirterek, bu yöntemin ‘salma yöntemi’ne göre daha uygun olmakla birlikte, uygulamada yeraltından sulama amaçlı büyük miktarda su çekildiğini, bu su seviyesinin sulama döneminde aşağıya çekilirken, yağışlı dönemde yükselmeye neden olduğunu ve gelgitlerin oluştuğunu ifade ettim.
Somut önerim ise; birçok bilim insanının da savunduğu üzere, Gediz Ovası’nın, Demirköprü Barajı ve Gölmarmara Gölü sularının kullanılması yoluyla damla sulamaya uygun bir kapalı sulama sisteminin hazırlanması yönündeydi…
Sonuçta, bölgemizde kapalı sistem sulamaya geçilmediği için, damla sulama yöntemi yüzünden gelgitlerin etkisiyle yeraltı suları boşalmakta, Gediz Ovası’nda uzun dönemde çoraklaşmaya ve çökmeye davetiye çıkarılmaktadır. Ayrıca, kapalı sulama sistemine geçilmediği sürece, birliklerin artan maliyetleri çiftçimizin sırtına yüklenmektedir.
Geçtiğimiz yıl da süren bu sorun, üreticimiz söz konusu olunca çözümsüzlüğü rehber edinen hükümetin tavrı yüzünden sürüncemede bırakıldı.
Kasım 2012’de, Bakan Veysel EROĞLU’na yönelttiğim bir başka soru önergesinde, Saruhanlı ilçemizin Lütfiye Köyü’ndeki sulama sorununu gündeme getirmiştim. Üreticilerimizin Demirköprü Barajı’nın sağ sahil hattından yılda sadece 3 ay sulama yapabildikleri için düşük verim aldıklarını belirtmiş, barajdan Lütfiye Köyü ve yöresindeki diğer yerleşim birimlerine kapalı sistem sulama yöntemi kurularak düzenli, uzun süreli, tasarruflu ve verimli sulama yoluna gidilmesini önermiştim.
Bu yılın Ocak ayında ise, Sağ ve Sol Sahil Sulama Birliklerine gerçekleştirdiğimiz ziyarette yine sulama sorununa değinmiş ve şunları söylemiştik:
‘Tarımda sulama sorununa ülkemiz çapında acilen çözüm bulunması gereklidir. Sulama yapılırken su kaynaklarının israfına yol açmayan, su tasarrufu sağlayan bir model uygulamaya geçirilmelidir. Sulama konusunda gerek Salihli'de, gerekse ülkemiz genelinde yeterli ve planlı çalışmalar bitirilmeden yeni uygulamalara geçilmesi çiftçilerimizin kafasını karıştırmaktadır. Su tasarrufunu planlı ve modern bir sulama tekniğiyle birlikte sağlayabilmek adına kapalı sulama sistemleri yaygınlaştırılmalıdır.’
Benzer biçimde, bu yıl Şubat ayında Yeraltı Suları Torba Kanun Tasarısı üzerine TBMM Genel Kurulu’nda söz almış ve darboğazdaki üreticiye sayaç takma zorunluluğu getiren yeni sistemi tartışmadan önce, tasarruf adına, öncelikle Türkiye genelinde yeni bir kapalı sulama sistemine geçilmesi gerektiğini savunmuştum.
Sorunun Manisa genelinde büyük mağduriyetler yarattığı açık olduğundan, Meclis bünyesinde taleplerimizi sıralamayı yıl boyunca sürdürdük…
Bu defa Şubat ayında, tarımsal sulama talebini yeterince karşılayamayan Afşar Barajı’ndan sulamada daha etkin faydalanabilmek adına ‘kapalı devre basınçlı sistem sulama’ya geçilmesi için Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel EROĞLU’na öneriler sunduk. Bu öneriler, muğlak gerekçelerle geçiştirildi.
“Sorunu geçiştirmek yerine çözüme odaklanmak şarttır…”
Sağ ve Sol Salihli Sulama Birliklerinin başkanları, yerel basınımıza yaptıkları açıklamalarda sulama ücretlerinin Bakanlar Kurulu Kararıyla ‘alt eşik’ olarak saptandığını, bunun üzerine ‘bakım, işleme ve rehabilitasyon’ giderleri eklenerek Sulama Birliği Meclisince belirlendiğini savunmuş, Gediz Sulama Birliklerinin 45-50 yıllık tesisler olduğunu, bu nedenle su kayıp kaçağının fazla olduğunu ifade ederek sulama ücretlerinin yüksek olduğunu söylemişlerdir.
Bu tesislerin eski olduğu herkes tarafından zaten bilinmektedir. Biz, bunların gözden geçirilerek kapalı sistem sulamaya geçilmesi gerektiğini söyledik. Her bir sulama birliği kendi sulama sahasındaki bölgeye proje hazırlayarak kapalı sistem sulamaya geçebilir. Bu yeni uygulama, çiftçinin üzerine fazladan yük bindirmeden yapılmalıdır. Böylece hem üretim artacak, hem de su kaybı önlenmiş olacaktır.
ÇİFTÇİ KAZANCINI SUYA YATIRIYOR
Üreticimiz, kapalı devre sulama sisteminin kurulmamasından, yeterli desteklemelerin sağlanmamasından ötürü, istediği verimi alamamaktadır. Sulama maliyetlerinin artması ve yıl içinde yeterli sulama yapılamaması, mahsülü düşürmektedir. Üreticimiz, düşük verimle ve yüksek sulama bedelleriyle boğuşuyor, ödeme güçlüğü çekmekte, kazancını da suya yatırmaktadır.
Sulama Birlik Başkanlarının basına yansıyan açıklamalarında ‘birliğin giderleri’nden de söz edilmektedir. Giderlerde personel giderlerinin çok fazla oluşu dikkat çekmektedir. Kapak Bekçileri de gözönüne alındığında personel gideri olarak 820.000 TL civarında bir tutar görünmektedir ki, bu da Salihli ölçeğinde oldukça yüksek bir kaleme işaret etmektedir. Personel giderinin hangi kalemlerden oluştuğunu tüm çiftçilerimiz gibi ben de ayrıntılarıyla merak etmekteyim.
Sulama ücretlerinin yüksekliğini gider kalemlerinin fazlalığına bağlamak isteyen, ancak maliyetleri düşürecek kapalı devre sulama sistemi için adım atmasını beklediğimiz Sulama Birlikleri, kapalı sistem sulamanın yaygınlaştırılması için gereken yatırıma odaklansalar, Manisa genelinde ve Salihli özelinde çiftçimiz kısa sürede bu kaybını kapatabilir.
Açıkça ifade edeyim ki; Sulama Birlikleri, modern sulama tekniklerini yaygınlaştıracakları yerde, sulama maliyetlerinin pahalı oluşuna mazeret aramaya çalışmasın... Sulama birliklerinin eski tip sulama yöntemlerini kullandıkları için maliyetlerinin arttığını savunması, çözüm açıkça ortadayken sorumluluktan kaçınmak, sorunları ötelemek anlamına gelmektedir. Aslında, Birlikler, bu açıklamalarıyla kapalı devre sulama sistemine geçilmesi konusunda hükümete gereken baskıyı kurmadıklarını, hükümetin de çiftçimizin sorununa duyarsız kaldığını itiraf etmiştir.
Hükümet ve sulama birlikleri, sadece kasalarına girecek parayı hesaplamak için kurulmamıştır. Birlikler, çiftçinin alınterini nasıl pay edeceklerinden önce, üreticimize en kolay ve ucuz yoldan sulama yapabilecekleri altyapıyı nasıl kuracaklarını tartışmalıdır.
Sulama birlikleri, sulamada kapalı devre sisteme geçilmesi için gerekli mücadeleyi vermeli, hükümetle iyi geçinmek pahasına, yüksek sulama maliyetleri ile çiftçimizin sırtına basmaktan kaçınmalıdır.
Sulama maliyetlerinin yüksek, sulama teknolojisinin geri olduğunu söylemek, özünde bir şey ifade etmiyor… Çözüm, açıkça ortada ve ‘kapalı devre sulama’ sistemi acilen kurulmalı iken, sulama birlikleri, bize ‘yüksek maliyet’ ve ‘personel giderleri’ gibi gerekçelerle gelmesin..! Bu gibi bahaneleri zaten çözüm üretmekten kaçan AKP’liler yeterince buluyor” ifadeleri kullandı.
Hükümetin ve Sulama Birliklerinin Manisa genelinde ve Salihli özelinde üretici odaklı çalışması için ısrarının süreceğini belirten Milletvekili ÖZ, kapalı devre sulama sistemine geçilmesi konusunun peşini bırakmayacağını sözlerine ekledi.