Sakık neden afedilmedi?
Abone olDiyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Şemdin Sakık'ın, 'Topluma Kazandırma Yasası'ndan yararlandırılmamasının gerekçesini açıkladı.
Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi, hakkındaki idam cezası
ağırlaştırılmış ömür boyu hapse çevrilen Şemdin Sakık'ın, 'Topluma
Kazandırma Yasası'ndan yararlandırılmamasının gerekçesini açıkladı.
Mahkeme kararında, terör örgütü PKK'nın tamamını sevk ve idare
ettiği gerekçesiyle yasadan yararlandırmadığı belirtilen Şemdin
Sakık için, "Örgütbaşı Abdullah Öcalan'dan sonra 2 numaralı isim
olduğu tespit edildi" ifadesi kullanıldı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu
Bölgeleri'nde, aralarında 33 silahsız erin şehit edilmesinin de
bulunduğu 191 silahlı eylemde, çoğunluğu güvenlik görevlilerinden
oluşan 256 kişinin katledilmesi olaylarından sorumlu tutulan Şemdin
Sakık, kapatılan Diyarbakır 1 No'lu DGM tarafından idam cezasına
çarptırılmış, daha sonra cezası Avrupa Birliği (AB) uyum yasaları
çerçevesinde ağırlaştırılmış ömür boyu hapse çevrilmişti. Terör
örgütü PKK'da 'Parmaksız Zeki' ve 'Şemo' kod adlarıyla bilinen
Şemdin Sakık'ın, geçen 1 Aralık'ta Diyarbakır 4. Ağır Ceza
Mahkemesi tarafından reddedilen, Topluma Kazandırma Yasası'ndan
yararlanma talebiyle ilgili gerekçeli karar açıklandı. Mahkemenin 3
sayfalık kararında, "Şemdin Sakık'ın savunmasında, yakalandıktan
sonra örgütün dış devletlerle olan bağlantıları ve yapısıyla ilgili
bildiklerini güvenlik güçlerine anlattığını, idama mahkum olduktan
sonra da devlete yardım ettiğini, örgütün iç yüzünü anlatan 4 kitap
yazdığını, örgütün dağılması için çalıştığını ve hiçbir zaman 2.
adam olmadığını, örgütün tamamı üzerinde etkili olmayıp sevk ve
idare etmediğini söylediği ifade edilerek, buna karşın İçişleri
Bakanlığı'nın olumsuz yönde görüş belirttiğine" dikkat çekildi.
"ÖRGÜTÜN 2 NUMARALI İSMİ OLDUĞU TESPİT EDİLMİŞTİR" Topluma
Kazandırma Yasası'nın ilgili maddesinde, "Her ne ad altında olursa
olsun, en üst seviyedeki yönetim biriminde yer almış olup, tamamı
üzerinde etkili olacak şekilde terör örgütünü sevk ve idare
edenler, yasa hükümlerinden faydalanamaz" hükmü bulunduğu
belirtilen kararda, Şemdin Sakık hakkında İçişleri Bakanlığı'ndan
gelen yanıta dikkat çekildi. Bakanlığın mahkemeye gönderdiği
yazıda, "Sakık'ın, örgütte Hakur Kampı yöneticisi, Botan Eyalet
Komutanı, tüm silahlı güçlerin sorumluluğu, yani ARGK Merkez
Karargah Komutanı, Ağrı, Kars, Bingöl, Muş, Tunceli ve Erzurum'u
kapsayan sözde 'Serhat Eyaleti' Sorumlusu, Eruh Bölge Sorumlusu,
Hatay-Amanos Bölge Sorumlusu olduğunun" bildirildiği kararda yer
aldı. Kararın hüküm bölümünde ise mahkeme, gerekçeyi, "Hükümlünün,
adı geçen bölgelerdeki bütün eylem ve faaliyetlerden sorumlu olduğu
gibi, 1989 yılından sonra PKK'nın büyüme, güçlenme, eylemlerin
yoğunlaşması ve devlet için büyük bir tehlike oluşturacak hale
gelmesinde de büyük katkı sağlayarak, örgütbaşı Abdullah Öcalan'dan
sonra 2 numaralı isim olduğu tespit edilmiştir. Hükümlü, 2001
yılında da çıkarılan Pişmanlık Yasası'ndan yararlanmak istemiş,
ancak bu talebi de mahkememizde aynı gerekçelerle reddedilmiş, bu
karar Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nce de onanmıştır. Hükümlü, kabul
etmese de, mahkumiyet kararından sonraki tespitler, Yargıtay'ın
onama gerekçesi ve İçişleri Bakanlığı Raporu'na göre, 1995'ten
sonra ARGK olarak adlandırılan örgütün merkez karargah
komutanlığına getirildiği anlaşılmaktadır. Burada ARGK birimi,
terör örgütü PKK'nın gerilla olarak adlandırılan bütün
teröristlerini kapsamaktadır. Hükümlünün ise bu birimin
başkanlığını yapması, bütün teröristler üzerinde emir ve komutaya
haiz olduğunu göstermektedir ki, bu durumun yasada belirtilen
örgütün en üst seviyede emir ve komutaya haiz kişilerden biri
olduğunu gösterdiğinden talebinin reddine karar verilmesi
gerekeceği kanaatine varılmıştır. Tüm bu nedenlerle hükümlünün
örgütün en üst seviyedeki yönetim biriminde yer alıp, tamamı
üzerinde etkili olacak şekilde örgütü sevk ve idare edenlerden
olduğu anlaşıldığından talebin reddine, Yargıtay yolu açık olmak
üzere oy birliğiyle karar verilmiştir" şeklinde açıkladı.