Sakallı diye duruşmaya alınmadı
Abone olAskeri mahkemedeki yolsuzluk davasına Radikal muhabiri Adnan Keskin'i sakallı diye almayan subaylar, aynı gazetenin top sakallı muhabiri Tolga Akıner'i aldılar.
Türk Silahlı Kuvvetleri'ni 132 trilyon zarara uğrattığı
gerekçesiyle Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde yargılanan müteahhit
Ali Osman Özmen'in davasına Radikal muhabiri Adnan Keskin
ilginç bir gerekçeyle alınmadı. Radikal Gazetesi
Ankara Temsilcisi Murat Yetkin, bugünkü yazısında olayın perde
arkasını anlattı.
- Dün Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde önemli bir davanın ilk
duruşması vardı. Ankara'nın Gölbaşı ilçesinde Özel Kuvvetler
tesislerinin inşaatı sırasında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, yani
devletin 132 trilyon eski
(132 milyon yeni) lira zarara uğratıldığı iddiasıyla 39 kişinin
yargılandığı dava görülmeye başlandı.
Bu dava hem genel olarak ülkede, hem de TSK bünyesinde
yolsuzluklarla mücadelenin sürdüğünü göstermesi açısından önemli.
Davanın baş sanığı olarak dikkat çeken müteahhit Ali Osman Özmen,
yıllardır TSK ile önemli yapı sözleşmeleri üstlenmiş bir isim ve
dolayısıyla davanın izleyeceği seyir kamuoyunun dikkatinde ayrı bir
yer taşıyor.
Dün sabah saat 09.30'da başlayan duruşmayı izlemek üzere Radikal'in
yüksek yargı muhabiri Adnan Keskin'i görevlendirdik. Ankara'daki
yargı muhabirlerinin çoğunun samimi bir saygıyla 'ağabey' olarak
tanıdığı Adnan Keskin, hukuk uzmanlarıyla yasaların yorumlanışı
üzerine tartışmaya girecek kadar konusuna hâkim, deneyimli bir
gazeteci.
Meslektaşımız, askeri mahkemeye ulaşmak için önce Genelkurmay'ın
Güney Kapı'sına gitti. Çünkü mahkeme Genelkurmay yerleşkesi
içindeydi.
Keskin'in anlatımına göre, burada diğer muhabirlerle birlikte basın
kartlarını göstererek, duruşmayı izlemek için verilen yaka
kartlarını aldılar, kendilerine çay ikram edildi. O aşamada Birgün
gazetesinden İnan Gedik'le Tercüman gazetesinden Seda Şimşek ve
Adnan Haskokar, gazeteleri Genelkurmay faaliyetini izlemek için
'akredite', kabul görmüş olmadıkları için kibarca dışarıya davet
edildi. Meslektaşlarının itirazı uygulamayı değiştirmedi. Diğer
gazeteciler mahkeme salonuna götürüldü.
Salonun girişinde bir subay Keskin'in yanına gelerek, "Adnan bey
sizinle ilgili bir sorun var" dediğinde farklı bir tablo ortaya
çıkmaya başladı.
Aynı dakikalarda Genelkurmay Genel Sekreterliği yetkilileri de
telefonla beni arıyordu. Sorun Adnan Keskin'in sakalıydı. 28 Şubat
sürecinde yayımlanan bir Genelkurmay yönergesi uyarınca TSK
tesislerine sakallı birinin girmesine izin verilmiyordu.
Telefonda, bu gerekçeyi kabul edemeyeceğimizi söyledim. Çünkü
öncelikle izlenecek olan bir askeri faaliyet değil, bir yargı
faaliyetiydi ve mahkeme tarafından da basına kapatılmamıştı.
Anayasa'nın 141. maddesi şöyle diyor: 'Mahkemelerde duruşmalar
herkese açıktır. Duruşmaların bir kısmının veya tamamının kapalı
yapılmasına ancak genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak
gerekli kılındığı hallerde karar verilebilir.'
(Nitekim askeri mahkeme dün duruşmalara yayın yasağı koymama kararı
aldı.)
Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 373. maddesi, Anayasa'nın bu hükmüyle
aynı çizgide. Yine Anayasa'nın temel hak ve hürriyetlerle ilgili 13
ve basın hürriyetiyle ilgili 28'inci maddeleri muhabirimizin o
duruşmaları izlemeye ehil olduğunu gösteriyordu.
Askeri Mahkemelerin Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanun'un 138.
maddesine göre de, 'Askeri mahkemelerde duruşmalar her zaman
açıktır. Ancak genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak
gerekli kıldığı hallerde duruşmanın bir kısmının veya tamamının
kapalı yapılmasına askeri mahkeme karar verebilir. Duruşmanın
kapalı yapılması kararı ve sebepleriyle hüküm açık olarak tefhim
edilir.' Aynı kanunun 143. maddesine göre ise; 'Duruşmanın
inzibatını sağlamak askeri mahkeme başkanına aittir. Duruşmanın
inzibatını bozan her kişiyi, askeri mahkeme başkanı duruşma
salonundan çıkartır.'
Bu yasa maddelerini telefonda saymadım tabii ki, ama duruşmanın
kapalı olmadığını ve muhabirimize izin verilmesi gerektiğini, aksi
takdirde bunun bir skandal olacağını söyledim. Yetkililer konuyu
bir de üstlerine sormak istediklerini, ancak mevcut koşullarda,
sakalları nedeniyle Keskin'e izin vermelerinin kendi kurallarına
uygun olmayacağını ifade etti. Nitekim birkaç dakika sonra yetkili
yine arayarak, samimiyetine inandığım bir üzüntüyle ne yazık ki
Keskin'in duruşmayı izlemesine izin veremeyeceklerini, bunun ne
gazeteye, ne de muhabire yönelik bir tavır olduğunu, kurallardan
kaynaklandığını söyledi.
Bunun üzerine duruşmayı izlemek üzere Tolga Akıner'i
görevlendirdik. O da izledi. Adnan Keskin'in yüzünün tamamını
kaplayan sakalı duruşmayı izlemek için uygun bulunmamış, ancak
Tolga Akıner'in biçimli çene sakalı uygun bulunmuştu.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Türkiye'nin önemli
reformları gerçekleştirdiği bu dönemde ülke için bir şans kabul
ediliyor. Belki özel bir dönemin, özel koşullarının, özel
yönergelerini de gözden geçirmek ister diye kayda düşelim
istedik.
Yazı: Murat Yetkin
Kaynak: www.radikal.com.tr