Sakal-ı Şerif'in Avrupa turu!
Abone olBakan Koç'la gündeme gelen Sakal-ı Şerif’in 12 Mart döneminde Belçika ve Almanya’ya götürüldüğü, 10 gün boyunca cami cami dolaştırıldığı iddia edildi
Kültür Bakanı Koç’un Sakalı Şerif’i havaalanına getirtmesinin
ardından çıkan ‘Yurtdışına göndermeye hazırlanıyordu’
tartışmalarının yankıları henüz dinmemişken, Sakal-ı Şerif’in 12
Mart döne- minde Belçika ve Almanya’ya götürüldüğü, 10 gün bo-
yunca cami cami dolaştırıldığı ortaya çıktı. Eski Diyanet İşleri
Başkan Yardımcısı Sami Uslu, yurtdışındaki vatandaşların isteği
üzerine Sakal-ı Şerif’in THY uçağının pilotuna teslim edildiğini ve
pilot tarafından Brüksel’e götürüldüğünü söyledi. Kültür ve Turizm
Bakanı Atilla Koç’un ‘Sakal-ı Şerif’i Atatürk Havaalimanı’na
getirtmesinin ardından bütün Türkiye, ‘Sakal-ı Şerif’in Ürdün’e mi,
yoksa Dubai’ye mi gönderilmeye hazırlandığı sorularına yanıt
aramıştı. ‘Sakal-ı Şerif’in yurtdışına çıkarılıp çıkarılamayacağı
tartışılmıştı. Oysa Sakal-ı Şerif, bundan tam 34 yıl önce bir
uçağın kokpitinde, herhangi bir kararname çıkarılmaksızın, sessiz
bir şekilde Brüksel’e götürülmüş, 10 gün boyunca Belçika ve
Almanya’daki camilerde dolaştırılmış. Bu gerçeği Diyanet İşleri
eski Başkan Yardımcısı Sami Uslu, Hürriyet’e açıkladı. O dönemde
Diyanet İşleri Başkanı başkanı olan ve 19. dönemde Refah
Partisi’nden milletvekili seçilen Lütfi Doğan’ın özel kalem müdürü
Sami Uslu, Avrupa’daki camileri dolaşmak üzere bir geziye çıkar.
İlk kez bir Diyanet görevlisinin Avrupa gezisi niteliğindeki bu
ziyaret, ramazan ayına rastlatılır. Sami Uslu Kasım 1971’de
camilerde dolaşırken, vatandaşlar, ‘Biz burada her şeyden mahrumuz.
Türkiye’de ramazanda camilerde Sakal-ı Şerif gösteriliyor. Burada o
da yok. Hocam bize de temin edemez misin?’ derler. Bundan sonrasını
Sami Uslu’dan dinleyelim: ‘Ben de Başkanımız Lütfi Doğan’a telefon
ettim. Oradaki heyecanı aktardım, Sakal-ı Şerif gönderip
gönderemeyeceklerini sordum. Lütfi Doğan da gönderebileceklerini
söyledi. ‘Biz THY uçağının pilotuna veririz, ondan alırsınız’ dedi.
Gerçekten de Ankara’dan, Ulus’taki bir camiden aldıkları Sakal-ı
Şerif’i bir uçağın pilotuna vermişler. biz de Brüksel Havaalanı’na
başkonsolosluktan yetkililerle gittik. Sakalı Şerif’i aldık.
Havaalanında polisler açıp bakmak istedi, ben kutsal emanet
olduğunu söyleyerek açtırmadım. 10 gün boyunca Belçika ve
Almanya’daki camilerde dolaştırdım. Büyük heyecanla karşılandı.
Hatta televizyonlar, gazeteler de haber yaptı. Kuyruğa girenlere
öptürmüyordum, sadece gözlerine sürmek isteyenlere izin veriyordum.
Göz sürmenin peygamberimize ‘Sen gözümün nurusun’ demek olduğuna
inanıyorlardı. Sonra da getirip camideki yerine koyduk.’ Sami
Uslu’nun Sakal-ı Şerif sessizce Avrupa’ya götürdüğü tarihte Nihat
Erim hükümeti işbaşındadır, Diyanet’ten görevli Devlet Bakanı
Mehmet Özgüneş’tir ama ona bile haber verilmemiştir. Rabıta, Kenan
Evren ve Konsey’in kararıydı Diyanet’in yurtdışına resmi görevli
göndermesinde de büyük rol oynayan Sami Uslu, bu konudaki
çalışmalarını da şöyle anlatıyor: ‘1981 yılının kasım ayıydı
sanırım. S.Arabistan’dan Rabıta (Dünya İslam Birliği) Başkanı
Muhammed Hanekan ve Genel Sekreteri Saffet El Emini geldi.
Dışişleri Bakanlığı ile de temas kurdular. Avrupa’daki bazı
görevlilerimize maaş verme konusu da o zaman kararlaştırıldı. Bu
konudaki kararı da hem ilgili bakan, hem de Kenan Evren ve Milli
Güvenlik Konseyi onayladı. 1982’de ben görevli olarak S.Arabistan’a
giderken Avrupa’da 444 görevlimiz vardı. 1987’de rahmetli Uğur
Mumcu’nun ‘Rabıta’dan maaş alınıyor’ yazıları çıkıp ve dönemin
bakanı Mehmet Özgüneş haberi olmadığını da söyleyince ben de
dosyaları alıp MGK’ya gittim. Bu konunun kendilerinin izniyle
alındığını hatırlattım. Rabıtadan maaş alınmasaydı denebilir ama o
zaman naçar kalmıştık. Türkiye’nin 70 cente muhtaç olduğu
zamanlardı. Daha sonra bütçede Atatürk’ün emriyle açılmış bir faslı
bulup resmi görevli göndermeye başladık da mesele çözüldü.’
HÜRRİYET