Şair Karabucak isyan etti
Abone olNaif sanatın usta ressam ve şairlerinden Hikmet Karabucak, Türkiye'de sanata daha çok önem verilmesi gerektiğini belirtti.
Karabucak, bunun yolunun da çocuklarımıza vereceğimiz sevgiden
geçeceğini söyledi. Yurt içinde ve yurt dışında 18 kişisel resim
sergisi açarak kendine özgü sanatıyla uluslararası sanatçı düzeyine
ulaşan ve şimdiye kadar 16 ödül kazanan naif sanatçı Hikmet
Karabucak, Türkiye'nin sanatla da ön plana çıkabileceğini
belirterek, "Bunun için çocuklarımıza ana okulundan başlayarak
sevgi aşıları yapalım. Onların yeteneklerini keşfederek
yüreklendirelim, yönlendirelim" dedi. Karabucak, naif resmin,
özgür, kendine özgü tekniklerle geliştirilen, mekanikleşme ve
karmaşaya tepki olarak doğal ve yapmacıksız yalınlığın ön plana
çıktığı özellikleri bünyesinde topladığını, bu tür resimlerde canlı
renkler, belirgin şekiller ve ince ayrıntıların ağır bastığını
belirtti. Eğitim düzeyi arttıkça naif resim yapanların azaldığını,
yeni resimde ışık, gölge, perspektif oyunlarının devreye girdiğini,
buna tepki olarak Türk resim sanatının öncülerinden Fahir Aksoy
rehberliğinde, "Türk Naifleri" adlı ressam topluluğunun oluştuğunu
anlatan Karabucak, şimdiye kadar bu tarzdaki resimlerinin yer
aldığı Hollanda, Fransa, İtalya ve Avusturya'da düzenlediği
sergilerin yoğun ilgi gördüğünü belirtti. Karabucak, "Özellikle
Viyana Amerlinghauz Kültür Merkezi tarafından, 'Türkiye'de Günlük
Yaşam' başlığı altında düzenlenen sergim olağanüstüydü. Viyana
sokakları benim afişlerimle süslenmişti. Türk sanatçısı olarak
ülkem adına gurur duydum" diye konuştu. "RESİM VE ŞİİR YAN YANA"
Renkli iç dünyasını ve halk kültürünü renk renk, dize dize
işleyerek resim sanatında uluslararası düzeyde tanınan bir isim
haline gelen Hikmet Karabucak, naif resmin, çocuksu bir duyarlılık
ve masum bir çekicilik taşıdığını, bu nedenle naif sergi gezmenin
mutluluk verici olduğunu, izleyici ve alıcı bakımından da ilgi
gördüğünü kaydetti. Karabucak resim yapma sürecini anlatırken de
şunları söyledi: "Resim yapmadan önce bir şeylerin etkisinde
kalırım zaman zaman. Bu etkiler, aylar yıllar önce olsa da
hafızamda saklı kalır. Şiirini yazarım boşalamam, resimleme duygum
ağır bastığında yine o zamana döner, düşünür ve yaşarım. Heyecanım
doruğa çıktığında çizerim, alt yapısını hazırlar ötekilerin
çizimine geçerim. Arka arkaya içimin düğümleri çözülür, en az on
resimle boyamaya başlarım. Onlarla konuşur, koklaşır ve
etkilendiğim zamanları doyasıya yaşarım." Mayıs ayında Romanya'da,
ardından Bodrum ve İtalya'da düzenlenecek karma ve kişisel
sergilerine katılacak olan Hikmet Karabucak, resmin yanı sıra naif
şiirler de yazıyor. Karabucak, "'Sanatta tek yönlülük olmaz'
derler. Bende resimle şiir özdeşleşti. El ele yola çıktıklarında
eserlerin tadı başka oluyor. Duygulandığımda o şiiri yazmazsam
huzursuz olurum. Aradan uzun süre geçse de yine yazar ve böylece
yapacağım resmin temelini atarım" dedi. Türk kültür ve sanatının
dünyaya tanıtılabilmesi için bir devlet politikası oluşturulması
gerektiğini vurgulayan Karabucak, "Bunun için öncelikle
çocuklarımıza ana okulundan başlayarak sevgi aşıları yapalım.
Onların yeteneklerini keşfederek yüreklendirelim, yönlendirelim.
Sistem onları köreltmesin ve yeteneklerini en üst boyutlara
taşıyabilecekleri ortamı hazırlasın. Güzel olan her şeyin temelinde
sevginin can suyu olduğu unutulmasın" diye konuştu.