Canlı yayında beş dakikada yaptı bir doktor, arıların aylarca
yapamadıklarını...
Bal sahte…
Tarihi geçmiş sucuklar tekrar işleme alınarak “yeni” hale
getiriliyormuş…
Sucuk sahte…
Bir gün önceden çamaşır suyuna bastırılmış bembeyaz tavuklar
geliyor sofralarımıza…
Tavuk sahte…
Kırmızıya boyamışlar utanmazlar renk versin diye…
Salça sahte…
Etin bile çakmasını yapmışlar iyi mi?
Et sahte…
Ucuz pidelerin içine domuz eti katıyorlarmış…
Yemekler sahte…
Süt bozulmasın diye saç boyasına atılan kimyasaldan katmışlar
içine, pes!
Süt sahte…
İçine patates, margarin karıştırılıyormuş…
Tereyağı sahte…
Tulum peyniri değil, nişasta yiyormuşuz haberimiz yok…
Tulum peyniri sahte…
Bembeyaz olsun diye kireç katılıyormuş içine…
Beyaz peynir de sahte…
Zeytini paslı demirlerle kuyularda bekletiyorlarmış kararsın
diye…
Zeytin sahte…
Domatesi boyalarla kızartıyorlarmış da kızarmıyormuş
yüzleri…
Domates sahte…
Kırmızı bibere kiremit tozu, kara bibere kimyasal bir madde
karıştırılıyormuş daha cazip olsun diye…
Baharatlar sahte…
Yoğurt, ekmek, döner, leblebi…
Her şey sahte…
Gözyaşları sahte…
Özürler sahte…
Sevgiler sahte…
Dost görünüp arkadan vuranlar var…
İnsanlar sahte…
Bu kadar sahteliğin, sahtecilerin arasında inadına "sahici"
kalmak için mücadele vermektir onurlu yaşamak…
Zor değil, hiç zor değil...
twitter.com/nsrnylmz