'Sahte rakı' aralarını açtı!
Abone olAydın Ayaydın ve Yalçın Bayer'in arası "sahte rakı" yüzünden açıldı. Ayaydın, Bayer'in kendisi hakkında yazdıklarına köpürdü.
Sabah Gazetesi yazarı Aydın Ayaydın adlı köşesinde, Hürriyet'ten
Yalçın Bayer'in yazdıklarının gerçeği yansıtmadığını belirtti.
Ayaydın, kendisinin sahte rakı konusunda her zaman savaşım
vereceğini ifade etti....
Yalçın Bayer, Hürriyet'teki dünkü köşesinde 'Yeni Rakı Skandalı ve
Tekel'in Açmazları' başlıklı yazısında, Tütün ve Alkollü İçkiler
Piyasası Düzenleme Kurulu (TADK ) ile ilgili yazılarımın Tekel
Genel Müdürü Sezai Ensari'yi kollamaya yönelik olduğunu
söylüyor.
Yazılarımda ne demiştim? 4733 sayılı kanunun 3/d maddesine göre,
sigara ve alkollü içkiler piyasasının denetiminin TAPDK'de olduğunu
ve TAPDK denetim için sadece 5 eleman ihdas etmiş olduğunu yazmış
ve sormuştum. TAPDK 5 denetim elemanı ile 81 ilde kaçak ve sahte
içki ile sigara piyasasını nasıl denetleyecek? TAPDK'nın 'yeterince
denetim elemanı alamıyoruz' açıklamasının da gerçekçi olmadığını
yazmıştım. Çünkü 4733 sayılı kanun ve personel yönetmeliğinin 6. ve
7. maddelerine göre, Kurum ihtiyaç duyduğu birimleri kurar ve
istediği kadar kadro tahsis etme yetkisine sahiptir. Yani hükümet
onların kadro ihdas işine karışamaz.
Kurum denetim yapmadığı için piyasada sahte rakı ve içkiden
geçilmiyor derken somut bilgiler verdim. Denetim yapılmış olsaydı
ölüm vakaları belki yaşanmayacaktı.
Bayer, ayrıca demek istiyorki, Tekel'in denetim yetkisini elinden
alan ve bugünkü Kurul üyelerini atama yetkisini veren 4733 sayılı
yasa benim milletvekili olduğum dönemde ve bugünkü Tekel Genel
Müdürü'nün de o tarihte Özelleştirme İdaresi Başkan Yardımcısı
olduğunu ve neden yasaya karşı çıkmadığımızı söylüyor. Sayın
Bayer'i bu konuda da yanlış enforme etmişler. Yasanın çıktığı
tarihte, Tekel Genel Müdürü'nün o tarihte Özelleştirme İdaresi
Başkan Yardımcısı olmadığını internetten ufak bir araştırma
sonucunda öğrendim.
Benim ile ilgili bölümde ise doğru söylüyor. Bu yasa benim
milletvekili olduğum dönemde çıktı. Üstelik Plan Bütçe
Komisyonu'nda hemen hemen her maddesine katkı sağladım. Kanun,
denetim yetkisini Tekel'den alıyor, fakat bunu Üst Kurul'a veriyor.
Yani denetim yetkisi ortada kalmıyor. Kurul başkan ve üyelerinin o
tarihte mensubu olduğum partinin bakanı tarafından atanmış olması
da, yanlış yaparlarken eleştirmeyeceğim anlamına gelmez.
Bayer diyor ki, Üst Kurul sadece bayileri ve üreticileri denetler,
kayıt dışı piyasayı denetlemez. Yani İstanbul'da 20 kişinin ölümüne
sebep olan sahte rakıyı üreten sahtakarları denetlemeye yetkisi
yok. Kendisi öyle diyor da, 4733 sayılı kanun öyle demiyor. Üst
Kurul, sigara ve içki piyasasında kayıtlı, kayıtsız ayırım
yapılmaksızın denetleme yetkisine sahiptir . 4733 sayılı kanunun
TBMM PlanBütçe Komisyonu ve genel kurul toplantı tutanakları
okunursa öyle olmadığı görülecektir. Bunun neresi Tekel Genel
Müdürünü korumaya yönelik?
TAPDK'nın sigarada gerekli denetimi yapmadıkları için vergi kaybına
neden olduğunu, Yalçın Bayer'in hemşehrisi Maliye Bakanı Unakıtan'a
atfen basında yer alan haberler için hemşehrilikten bahsetmeyen
Bayer'in Tekel Genel Müdürü'nün hemşehrim olduğunu öne sürerek, onu
kolladığımı ima etmesi haksız bir yakıştırmadır.
TAPDK ile ilgi yazılarıma konu edinen bilgiler, Tekel'den değil,
Yalçın Bayer'e de servis yapılan TAPDK'den olduğunu da belirtmemde
yarar vardır.
Sahte rakı veya sigaradan denetimsizlikten dolayı ölüme sebebiyet
devam ettiği sürece, değil 7 yazı, 77 yazı yazmaya devam
ederim.
Yazı:Aydın AYAYDIN
SABAH