Sahte peygamberde yeni iddialar
Abone olKendisini ''Peygamber'' ilan ettiği öne sürülen kadının mağdur ettiğini iddia eden evli çiftten inanılmaz sözler..
Kütahya'da evli bir çift, kendisini ''Peygamber'' ilan ettiği
öne sürülen kadın tarafından, maddi ve manevi yönden yıpratıldığını
iddia etti. Kütahya Dumlupınar Üniversitesinde (DPÜ) görevli bir
öğretim üyesi ile kendisini ''Peygamber'' ilan ettiği öne sürülen
eşi H.B hakkında vatandaşları, dini duygularını istismar ederek
dolandırdıkları iddiasıyla açılan davada, ''mağdur'' olarak ifade
verdiği öğrenilen Cengiz Ç, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
H.B'nin kurduğu topluluğa katılmalarına bir akrabasının vesile
olduğunu, önce eşinin dini sohbetler dinlemek için ''Dergah''
olduğu iddia edilen eve gittiğini bildirdi. Topluluğun lideri
olduğu ileri sürülen H.B'nin daha sonra kendisinin de gelmesini
istediğini söyleyen Ç, şöyle konuştu:
''Eşim birkaç ay sohbetlere gittikten sonra hocası H.B'nin
isteğiyle benim de sohbetlere katılmamı istedi ve ben de sohbetlere
gitmeye başladım. İlk gittiğimizde her şey normaldi. Üniversitede
görevli olan O.B. bize dini sohbetler yapıyordu ve biz de
dinliyorduk. Bayanlarla da H.B. sohbet ediyordu.'' Cengiz Ç,
olayların zamanla farklı şekilde geliştiğini, H.B'nin ''büyü ya da
izah edemeyeceği başka yollarla insanları etkileyici güçlere sahip
olduğunu'' öne sürdü. H.B'nin topluluğa katılan herkesi
etkilediğini savunan Ç, ''Onun yanında bilincimiz ortadan kalkıyor
ve tamamen onun kontrolü altına giriyorduk'' iddiasında
bulundu.
''GÖKYÜZÜNDE NİŞAN VE NİKAH'' İDDİASI
H.B'nin kendisine ''gökyüzünde ikisi arasında nişan ve nikah
yapıldığını söylediğini'' öne süren Ç, ''Bir akşam bizim evimize
gelmişti. Bana 'gökyüzünde nişanımız oldu' diyerek, kendisi için
bir nişan yüzüğü aldırdı. Bir hafta sonra da, 'gökyüzünde nikahımız
kıyıldı' diyerek kendisi bana nişan yüzüğü aldı'' diye konuştu.
Sonraki günlerde her geçen gün H. B'nin kendisine daha çok
yakınlaşmaya başladığını ileri süren Cengiz Ç, şöyle devam etti:
''Daha sık beraber olmaya başladık. Birçok insanın bulunduğu
ortamlarda ayrı bir odaya geçerek benimle baş başa kalıyordu. Odada
olduğumuz zamanlarda benimle sevişiyordu ve bu yaşananlardan
kocasının haberinin olmaması mümkün değildi. Çünkü eşi diğer odada
otururken o da benimle aynı odada baş başa kalıyordu. Beraberce baş
başa gezmeye giderek dolaştığımız günler çok oldu. Bunların
birçoğunu kamerayla kaydettim. Yaptıklarıma şu an çok şaşırıyorum.
O kadınla birlikte olduğum dönemlerde inanın bilincim kesinlikle
yerinde değildi.''
''O KADINDAN KURTULMAMA EŞİM YARDIMCI OLDU''
H.B'nin, hoşuna giden başka erkeklerle de ''ilahi aşk muhabbeti''
adı altında ilişkileri bulunduğunu iddia eden Ç, ''Bizim düştüğümüz
hatalara başkaları düşmesin'' diyerek, şunları kaydetti: ''O
kadından kurtulmama eşim yardımcı oldu. Bu yaşadıklarımın nedeni
dini konularca cahil olduğumuz içindir. Bu açıklamaları, halkımızın
bu tür insanlara kesinlikle kanmaması ve güvenmemesi için
yapıyorum. İnsanlar bizim düştüğümüz hatalara düşmesin istiyorum.
Bu kişiler yüzünden maddi ve özellikle manevi yönden büyük zararım
oldu. Yuvamız dağılıyordu.''
Cengiz Ç'nin eşi Halime Ç. de H.B'nin istediği kişiyi çok
kolaylıkla etkisi altına alabildiğini öne sürerek, ''Eşimle beraber
yalnız kalması nedeniyle tepki gösterdiğim zamanlar, 'Sen yanlış
şeyler düşünüyorsun, ben Kabe gibi insanım, bütün erkekler ve
kadınlar bana el yüz sürebilir' diyordu. Eşimi ne evine gönderdi ne
de işine gönderdi. Eşim o kadının etkisinde kaldığı için her geçen
gün benden uzaklaşıyordu'' diye konuştu.
''ERKEKLERE İLGİSİ OLDUĞU'' İDDİASI
H.B'nın erkek müritlere daha çok değer verdiğini iddia eden Ç,
şunları söyledi: ''Düzenlediği toplantılarda, erkeklere büyük önem
veriyordu. Kadınlara 'Sizi sevmiyorum, erkekler beni daha iyi
anlıyor' derdi. Erkekler 'hocam' diyerek ellerini eteklerini öpüp
ayaklarına sarılıyordu. H.B, toplu zikir törenlerinde, başına taç
takarak özel kıyafetler giyerek koltuğa oturur, ön tarafa
erkeklerin oturmasını, en arkaya da kadınların oturmasını isterdi.
O sırada elindeki kuru yemişleri ve çikolataları saçarak, orada
bulunanların attıklarını kapışmaları üzerine mest oluyor ve
kahkahalar atıyordu.''
''LÜKS BİR YAŞAM SÜRÜYORLAR''
Halime Ç, H.B'nin
müritlerden toplanan paraları kendi lüks yaşamı için harcadığını
iddia ederek, ''Cemaatten birilerinin fakirler için verdiği
paralarla kendisine ziynet eşyası aldırmış, hatta kuyumcuya giderek
aldığı ziynet eşyalarını eşime beğendirmiş. Hiçbir şey onların
umurunda değil. Onlar dini kullanarak, insanları sömürüyor ve lüks
bir yaşam sürüyorlar'' diye konuştu.