AK Parti'nin Genel Merkez binasının içi bu aralar ana baba
günü... On kişi çıkıyorsa, 50 kişi giriyor içeriye...
Bir yanda yeniden aday gösterilmek için genel başkan yardımcılarına
gelenler, diğer yanda aday adayları arasında yer alan
arkadaşlarının adaylığını garantilemek isteyenler...
Bir genel başkan yardımcıyla görüşebilmek için kapısında tamı
tamına 8 saat bekleyen belediye başkanı biliyorum.
Niye?
Bir kez daha aday gösterilebilmek için tabi ki.
Çevresindeki hatırı sayılır dostlarını, kendi desteklediği aday
adayının ismini Genel Merkez'e bildirmesi için devreye sokmaya
çalışanların hali ise içler acısı...
Dün bir gazeteci arkadaşımla oturduk.
Son 10 günde, pek çok belediye başkanından ve belediye başkan aday
adayından telefon aldığını söyledi. "Görüşmenin biri bitiyor,
diğeri başlıyor" diye yakındı.
Aynı şeyleri ben de yaşıyorum.
Arayıp, "Biz kardeşiz biliyorsun. İsmimi Genel Merkez'e
çıtlatsan" diyenlerden gına geldi bana da.
"Yahu Genel Merkez dediğiniz yerde bizlerin tahmin ettiğiniz
ölçüde bir karşılığımız yok güzel kardeşim. Genel Merkez'e isim
götürecek kişiler biz değiliz" diyorum ama anlatamıyorum.
"Ya sen yine de bir el atsan sevaba girersin
vallahi" diye üsteliyor.
Yani arkadaşın adını genel merkeze iletsek büyük sevaba girmiş
olacağız. İletmediğimiz için haliyle büyük günaha giriyoruz
demek ki...
Bir de bu işin pazarlamasını yapan arkadaşlar var.
Maşallah yani, maşallah!
Kıytırık adamların piarını, reklamını yapacaklar diye inanılmaz
rezilliklere imza atıyorlar. Akla hayale gelmeyecek, hatta AK Parti
Genel Merkezi'nin önünden dahi geçilmesine izin verilmeyecek
isimleri kamuoyuna pompalıyorlar.
Bunun son örneğini Ankara'da yaşadık.
Birileri talimat almış gibi Turgut Altınok ismini şişirip duruyor.
"Turgut Altınok'a teklif geldi. Keçiören AK Parti adayı
olacak. İYİ Parti'de bize gel diye yalvarıyor" hikayeleri
uydurup duruyorlar.
Yahu delirdiniz mi annem ya?
Bu adam 2014 seçimlerinde Fetö'nün AK Parti'ye karşı desteklediği
adam mı AK Parti'den teklif gitti? BBP adayı iken, Fetö ağzıyla
konuşup, "Uzun boylu adamla
hesaplaşacağız" demiyor muydu bu adam. Adamın kızı
İYİ Parti'de, kendisi AK Parti'ye kapağı atmak istiyor. Ve AK parti
de buna onay verecek öyle mi?
Bir de utanmadan, sıkılmadan, "Büyük dava adamı Turgut
Altınok aday gösterilmezse davadan vazgeçer, AK Parti'ye oy
vermeyiz" diye yaygara koparıyorlar.
Tablo bu!
Aslında genel tablo bu...
Herkes, kendi adamını aday yapmak için tehdit savuruyor. Partiyi,
davayı falan düşünen yok. "Benim adamım iş başına gelsin ki
ben de biraz nemalanayım" derdinde...
Dava dediği bu...
Ve bunun arkasına saklanarak genel merkezi tehdit ediyor.
"Benim adamımı seçmezseniz size oy moy yok"
diyor.
Genel Merkez'in işi başından aşkın biliyoruz lakin, bu tür saçma
sapan iddia ve haberlere de birilerinin cevap vermesi gerekiyor.
"Bahsi edilen kişiye giden bir teklif yoktur ve teklif
götürmeyi de düşünmüyoruz" türünden bir açıklama bu
sahtekarların işini bitirir.
En azından birilerinin, "Bana tekilf geldi, gelecek, gelmek
üzere" gibi yalanlar uydurup rant sağlamasının da önüne
geçilmiş olur.
Zira millet bir veba gibi yayılan bu haberlere inanıyor ve ciddi
bir gönül kopukluğu yaşıyor.
Bunun önlemi alınmalı...