Şahinden sürpriz var
Abone olBaşbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin Danıştay'a yönelik saldırı ile ilgili ilginç bir açıklama yaptı.
Danıştaydaki silahlı saldırı, Meclis kürsüsüne taşındı. TBMM
Genel Kurulunda konu görüşülürken, AK Parti ile CHP arasında
tartışma yaşandı.
TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Ali Dinçer başkanlığında saat
15.00'te toplandı. Dinçer, gündeme geçmeden, Danıştaya, asırlık
yaşamında ilk kez ağır bir saldırı yapıldığını belirterek, bunun,
Türkiye'nin çağdaş, laik cumhuriyet rejimine karşı bir saldırı
olarak algılanması gerektiğini söyledi. Dinçer, böylesine önemli
bir konunun gündemde yer alacağını, vakurla tartışılmasında yarar
olduğunu söyledi.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Danıştaydaki
saldırıyı,
''Cumhuriyet tarihinin çok önemli bir olayı'' olarak
nitelendirerek, 138 yıllık geçmişinde böyle bir saldırının vuku
bulmadığını kaydetti. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile Danıştay'a
ve hastaneye gittiklerini anlatan Anadol, saldırının meydana
geldiği salon ve koridorların ''kan gölü içinde'' olduğunu
belirtti. Anadol, ''Olay sistemli bir şekilde, ideolojik donanım
sonucu aldığı kararla, 2. dairenin tümünü, 138 yıllık
Danıştay'ı hedef alarak, yani Türkiye Cumhuriyetini hedef alarak
işlenmiştir'' dedi.
Danıştay 2. Dairesinin 8 Şubatta türbanla ilgili bir karar aldığını
hatırlatan Anadol, bununla ilgili olarak Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün açıklamalarına
işaret etti. Bu sırada CHP'lilerin ''hedef gösterdi'' demesine, AK
Parti'li milletvekilleri tepki gösterdi.
Anadol, Vakit gazetesinin 13 Şubat'taki yayınıyla, türban kararını
alan 2. Dairenin başkan ve üyelerinin fotoğraflarını basarak hedef
gösterdiğini, bu gazetenin daha önce de bir sabıkası olduğunu ve
Gümüşhane Baro Başkanı'nın, hedef gösterilmesi sonucu öldürüldüğünü
söyledi. Danıştay Başkanı'nın, 13 Şubatta yaptığı açıklamada,
''kimi kararlara karşı duyulan memnuniyetsizliğin eleştiri ve yorum
sınırlarını aştığını, kararı veren kişilerin hedef gösterildiğini''
söylediğini belirten Anadol, 2. Daire Başkanı'nın, İçişleri
Bakanlığından koruma talebine ret yanıtı alındığını ileri
sürdü.
Anadol, ''Ben Sayın İçişleri Bakanı'na bir soru sormak istiyorum;
Bu olaydan sonra hiç vicdan azabı duydu mu, 'Bunun sebeplerinden
biri de benim' diye istifa etmeyi düşünüyor mu? Ankara'nın
göbeğinde bir avukat, Danıştay, 2. Daire Başkanı ve üyelerini
kurşuna dizecek ama ona bir korumayı bile çok göreceksiniz'' diye
konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, saldırı sonrası yaptığı
açıklamada, ''Konu yargıya intikal etmiştir, kimse bundan pay
çıkarmasın, yargı aşamasında gerçek ortaya çıkacak'' dediğini
kaydeden Anadol, ''Türkiye, Cumhuriyet tarihinde bu kadar vahim bir
olay olmamıştır. Bu, 2. bir Kubilay olayıdır. Konu yargıda diye,
CHP'nin susmasını mı bekliyorlar?'' demesi, Genel Kurulda
gerginliğe neden oldu. AK Parti'lilerin tepki göstermesi üzerine
Anadol, ''Beni bazı bakanlarınızla karıştırmayın. Ben hayali
ihracat sanığı değilim, 12 Eylül zindanlarında hesap verdim''
dedi.
''ANLAŞILAN, ARINÇ AVUKATLIK GÜNLERİNİ HATIRLADI''
TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın, açıklamasında, ''Hedef alınanlar
arasında, üyelerden Sayın Ayfer Hanım'ın da yaralı olduğunu
biliyoruz. Bu saldırgan, o karardan infial duyarak bu karara imza
atanlara karşı eylem yapmayı düşünmüşse, o karara muhalif kalan
birine silahını boşaltmaması gerekir. Dolayısıyla masa
başında, bir takım polisiye olayları aydınlatma çabaları içinde
fikir üretmek bence doğru değildir'' dediğine işaret eden Şahin,
''Anlaşılan Sayın Bülent Arınç avukatlık günlerini hatırladı.
Türban kararından dolayı bunu yaptığını söyleyen sanığa,
televizyondan 'ifadeni düzelt' diye mesaj gönderiyor. Bu,
soruşturmaya müdahale değil de nedir?'' diye sordu.
AK Parti ve CHP'lilerin karşılıklı tartışmaları üzerine Dinçer,
milletvekillerini sükunete davet etti. Anadol, ''Ankara kan gölüne
dönerken nasıl sükunet içinde olabilirim? Ektiklerinizi biçmeye
başladınız. Cumhuriyet gazetesi bombalanırken, 'Bizim parti
teşkilatlarımıza da oluyor' diyen, Susurluk için 'fasa fiso'
diyen, Sivas olaylarının sanıklarının avukatlığını yapan,
aynı zihniyettir. Türkiye Cumhuriyetinin, laik demokratik anayasal
rejimi, resmen tehlike altındadır. Bu hükümet, kan gölünde yüzmeye
razı değilse, istifayı gözden geçirmelidir. Hakim kanı döküldü.
Siyasete kan bulaştı. Gereğini yapmaya çağırıyorum'' dedi.
''CUMHURİYETE VE TBMM'YE KARŞI YAPILMIŞTIR''
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin de
konuşmasında, Danıştay'daki saldırıyla ilgili soruşturmanın tüm
yönleriyle sürdüğünü belirterek, tahkikatın gizli olması nedeniyle
kendisine gelen bilgileri de milletvekilleriyle paylaşamadığını
söyledi. CHP'lilerin ''gizli oturum yapalım'' demesi üzerine Şahin,
bunun, Meclisin takdirinde olduğunu, karar alınması halinde bunun
gerçekleşeceğini ifade etti.
Saldırının, Danıştayın şahsında tüm anayasal kurumlara yapıldığını
belirten Şahin, ''Cumhuriyetimize ve onun temel niteliklerine
yapılmış bir saldırıdır. Aynı zamanda, TBMM'ye karşı da
yapılmıştır'' dedi. Şahin'in konuşması sırasında CHP'li Ahmet Ersin
ile AK Parti'li Zafer Hıdıroğlu arasında, birbirinin üzerine
yürümeye varan tartışma yaşandı. İdare amirlerinin araya girmesi
üzerine, tartışma önlendi.
Saldırıyı nefretle kınadıklarını, asla kabul edilemez bulduklarını
vurgulayan Şahin, şöyle konuştu:
''Ama Türkiye Cumhuriyeti güçlüdür. Benzeri saldırılar geçmişte de
olmuştur. Türkiye devleti, bu saldırılan hakkından gelmiştir, bugün
de yarın da gelecektir. Bu tür saldırılar, Türkiye Cumhuriyeti'nden
ve temel niteliklerinden bir tek tuğla dahi sökemez. Sadece bizi
birleştirmeli ve bilinçlendirmelidir. Bu tür saldırıları, birlik ve
beraberliği bozma amaçlı kullanmak isteyenler olabilir. Bunlar,
sadece terör ve teröristin amacına hizmet ettiklerini
bilmelidirler. Çünkü terör ve teröristlerin amacı, kargaşa ve
istikrarsızlık yaratarak vatandaşın devletine olan güvenini
zayıflatmaktır. Elbirliği içinde konunun üzerine gitmesini
istememiz, bir an önce bunun arkasında kimlerin olduğunu ortaya
çıkararak milletin içini rahatlatmamız gerekir.''
Anadol'un üslubunu eleştiren Şahin, erken değerlendirmelerin çoğu
zaman yanıltıcı olduğunu vurguladı. Şahin, ''Bekleyin, çok
kısa bir süre içinde, bunu kimlerin yaptığı ve arkasında kimlerin
olduğu ortaya çıkacaktır. Hatta, bir takım sürprizlere de hazır
olun. Bir süre önce Adalet Bakanlığında yapılan saldırı ile bugünkü
saldırı arasında hiçbir fark yoktur'' dedi.
Şahin, Anadol'un, 2. Daire Başkanı'nın koruma talebinin
reddedildiği sözlerine işaret ederek, kendisine koruma tahsisine
ilişkin yazıyı biraz sonra göstereceğini söyledi.
''Bir takım haberlere itibar edip değerlendirme yapıyorsunuz''
diyen Şahin, yargı kararlarının eleştirildiğini, ancak onlara
uyulduğunu belirterek, CHP'lilerin de zaman zaman bu eleştirilerde
bulunduğunu söyledi. Şahin, yapılan değerlendirmeleri,
''yakışıksız, isabetsiz ve siyasi amaçlı'' olarak tanımladı. Bu tür
saldırılara hep karşı çıktıklarını belirten Şahin, terör ve
teröriste karşı iktidar ve muhalefet olarak birlikte hareket
edilmesi gerektiğini söyledi.