Şahin katliamları kınadı
Abone olAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Suriye’deki ve Mısır’daki katliamlarla ilgili "Bir kadın, bir insan, bir anne olarak Esma’nı...
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Suriye’deki ve
Mısır’daki katliamlarla ilgili "Bir kadın, bir insan, bir anne
olarak Esma’nın kardeşimiz olduğunu, kendi iki evladımın Şam’daki o
ölen çocuğun yerinde olabileceği düşünerek bugün huzurlarınızdayız.
Bu nasıl bir acımasızlık, nasıl bir merhametsizlik bu nasıl bir
adalet? Bu nasıl bir vicdan? En büyük tesellim, milletimin duruşu,
en büyük tesellim, ülkemin buradaki dik, onurlu duruşu. Merhametin
tek başımıza kalsak bile temsili. Adaletin, küresel vicdanın
temsili, sımsıkı durmamız” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nda ’Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik
Şiddetin Önlenmesinde Din Görevlilerinin Katkısının Sağlanması
İşbirliği Protokolü’ imza töreninde bir konuşma yapan Bakan Şahin,
Suriye’de yaşanan katliamı anlatırken gözyaşlarına tutamadı. Bakan
Şahin, yıllar önce başlatılan bir projenin güçlendirilmesi için
biraraya geldiklerini belirterek "Ama öyle bir zaman dilimi, öyle
bir hafta, öyle günler, öyle geceler yaşıyoruz ki biraz önce
diyanet işleri başkanımızın söylediği gibi bugün ben bu konuşmayı
yaparken, son 10 yılda verdiğimiz mücadeleyi, çıkardığımız
kanunları, açtığımız konukevlerini, oluşturduğumuz şiddet izleme
merkezlerini, matematiksel olarak düşürdüğümüz değerleri, bir canı
korumak için verdiğimiz mücadeleyi, bakanlık olarak neler
yaptığımızı size anlatmayı ve daha çok neler yapmamız gerektiğini
size anlatmayı arzuladım, istedim. Ama iki günden beri neyin doğru,
neyin yanlış, neyin mücadelesi daha öncelikli, neyin mücadelesi
daha sonra, bunların hepsini… Hele bugün sabah Şam’daki çocukların
gül kokan, elma kokan çocukların kimyasal silahla, aynen
Halepçe’deki gibi, aynen Hiroşima’daki gibi insanlıktan, insandan
nasibini almamış kişiler tarafından öldürülmüş olmasını, onların
cennette olmasını bile bile, öldürenlerin, bu şekilde katledenlerin
yaşadığı bir dünya, zaman diliminde bu duygularla
huzurlarınızdayız. Bir kadın, bir insan, bir anne olarak Esma’nın
kardeşimiz olduğunu, kendi iki evladımın Şam’daki o ölen çocuğun
yerinde olabileceği düşünerek bugün huzurlarınızdayız. Bu nasıl bir
acımasızlık, nasıl bir merhametsizlik bu nasıl bir adalet? Bu nasıl
bir vicdan? En büyük tesellim, milletimin duruşu, en büyük
tesellim, ülkemin buradaki dik, onurlu duruşu. Merhametin tek
başımıza kalsak bile temsili. Adaletin, küresel vicdanın temsili,
sımsıkı durmamız. İnsanlık tarihi yazıldığı zaman bu ülkenin
duruşu, bu milletin duruşu, özellikle belirtilecektir.”
Konuşması sırasında duygulanarak gözyaşlarına hakim olamayan Bakan
Şahin, Saddam’ın mezar taşının olmadığını, Esed’in de mezar taşı
olmayacağını vurgulayarak şunları dedi:
"Biz nereden geldik, biz neyin temsilcisiyiz? Medeniyetimiz,
kültürümüz, tarihimiz, inancımız bize neyi emrediyor. Biz, bu
sınavı nasıl geçeceğiz? Hayat sınavının geçicinin geçici olduğunu,
ebedi hayata hazırlanmayı, kendimize farz etmiş bir inançtan
geliyoruz. Merhamet edilmeyene, merhamet edilmez denen bir
anlayıştan geliyoruz. Sevgili Peygamberimizin Uhud savaşında
yaralandığı zaman yüce mevlama dönüp ‘Ya Rabbim onlar bilmiyorlar
onları affet’ dediği bir inançtan geliyoruz. Aslında her şeyin başı
bu duygu. Bugün bir devletin toplumuna, bir toplumun bireye, bir
bireyin bireye, bir erkeğin bir kadına, bir kadının bir çocuğa, bir
çocuğun bir çocuğa uyguladığı şiddetin temelinde de bu duygu var:
kötülük. Modern dünya, kişi başına düşen milli gelirleri artırdı.
Makineleşti, bilgisayar kullanmayı öğretti ama modern dünya
beraberinde kötülüğü de getirdi."
Bakan Şahin, Türkiye olarak iyiliği bilmek ve iyiliği güçlendirmek
zorunda olunduğunu ifade ederek verilen mücadele ile insanlığa
örnek olunması gerektiğini kaydetti. Dünya halklarının yanında
mücadele etmeye devam edeceklerini söyleyen Bakan Şahin, " Ben
inanıyorum bu zaman alacak ama zaman hızla geçiyor. Bugün açık bir
topluma geçtik. Biz bu mücadeleyi tüm insanlık için, tüm kadınlar
için tüm çocuklar için, bütün engelleri kaldırmak durumundayız. Biz
yoksulun yetimin yanında olmaya devam edeceğiz. Yaşlının, çocuğun
yanında olmaya devam edeceğiz. Dünya 5’ten büyüktür diyorum. Artık
yeni bir yapılanmaya, yeni bir dünya düzenine, yeni bir uluslar
arası topluma, yeni bur uluslar arası hukuka ihtiyacımız var
diyorum" ifadesini kullandı.
(İHA)