Şahin: Bu anayasanın en önemli...”
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, “Bu anayasanın en önemli maddeleri yasama sorumluluğu ve dokunulmazlıktır” dedi.<br/>Anay...
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, “Bu
anayasanın en önemli maddeleri yasama sorumluluğu ve
dokunulmazlıktır” dedi.
Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun bugünkü toplantısı sona erdi.
Toplantı sonrası basın mensuplarının sorularını cevaplayan AK Parti
Genel Başkan Yardımcısı Şahin, “Genellikle milletvekili
dokunulmazlıklarıyla ilgili suçüstü hali ve ağır ceza gerektiren
suçlar istisna idi. Bunun yeterli olmayacağı kanaatine vardık.
Uzman arkadaşlarımız Türk Ceza Kanunda bir inceleme yaparak alt
sınırı 10 yıl üzerinde olan suçlar hangileridir, bunlarla ilgili
değerlendirme yapacaklar. Amaç, bu tür suçların dokunulmazlık
kapsamı dışında kalıp kalmayacağını değerlendirmek. Çünkü bu
anayasanın en önemli maddelerinden bir tanesi yasama sorumluluğu ve
dokunulmazlıktır. Son zamanlarda tutuklu milletvekilleri konusuyla
da gündeme gelen bir maddedir. Üzerinde hassasiyetle duruyoruz”
şeklinde konuştu.
BDP’li Önder’in ‘Bulgaristan modeli’ örneğini değerlendiren Şahin,
“Eğitim ve öğrenim hakkı ve özgürlüğüyle ilgili madde üzerinde
çalışırken, BDP’nin ana dilde eğitim talebi var. Biz ana dilinin
öğrenilmesi konusunda farklı bir görüşte değiliz zaten uygulamaları
başladı. Bulgar Anayasası uygulanabilir nitelikte görüldü bazı
arkadaşlar tarafından. Pazartesi saat 14.00’te görüşüldüğünde
değerlendirilecek. Bunun üzerinde komisyon olarak durmayı
planlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Bugün milletvekili sorumsuzluğu ve dokunulmazlığı maddesi üzerinde
değerlendirme yapıldığını belirten MHP Konya Milletvekili Faruk Bal
ise, “Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmalar eskiden sadece cezai
anlamda sorumsuzluğu kapsıyordu, bu hukuki sorumsuzluğu da
eklenerek genişletildi. Hakaret içerirse tazminat davası
açılabilir. Bir istisnada sövme suçu, biz bu maddeye karşı çıktık.
Milletvekilinin sorumsuzluğu kürsü sorumsuzluğu ile sınırlıdır.
Hukuki sorumsuzluğu ortadan kaldıracak şekilde değiştirilemez.
Milletvekili dokunulmazlığı maddesinde sorunlar vardı. Bunların
düzeltilmesini istedik. Anayasanın 14. maddesine atıfta bulunan
hükmü vardı bu da olmayacağına göre bu atıf boşta kalıyor. Bunun
yerine biz terörü ve şiddet içeren suçlar ile suçüstü hallerde
dokunulmazlığın olmaması yönündedir. Bir metin üzerinde tam
mutabakat sağlanamadı. BDP’nin önerdiği ‘Bulgaristan modeli’ ciddi
bir model değildir” diye konuştu.
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart da, yasama sorumsuzluğunda bir
mutabakata vardıklarını ifade ederek, “Üç parti arasında mutabakat
var. MHP mutabakatın dışında kaldı. Sövme eylemi sorumsuzluk
kapsamı dışındadır diyoruz. Hakaret ile sövmenin iç içe geçmesinden
kaynaklanan bir takım belirsizlikleri gidermeyi amaçlıyoruz.
Dokunulmazlıkta yine 3 partinin belirli bir yaklaşımı var. MHP
biraz daha farklı yaklaşım içerisinde. Belli aşamada meclis
tarafından yargılama izninin verilmesi ama tutuklamak izninin
verilmemesi. Adam öldürmeye ilişkin suçüstü hali dışında. Tutuksuz
yargılamanın yapılması bu noktada biraz daha çalışma yapılacak. Biz
resmi dilin ve anadilde eğitimin Türkçe olmalı diyoruz. İnsanlar
kendi kültürünü öğrenmeli yaşamalı ana dilini öğrenmeli. Bu
kavramlar birbirinin içine giydirilerek tartışıldığı için bir
kutuplaşma olduğunu görüyoruz” açıklamasında bulundu.
BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de Bulgaristan modeli
değil, Türkiye modeli ifadesini kullanarak şöyle konuştu:
“Zora girme sinyalleri veren bir süreç var. Türkçe’nin resmi dil
olması ortadan kalkar mı? Bizim bu tıkanıklığı aşmak için, çözümdür
bu, Türk’ün endişesini Kürt’ün haysiyetini iki fıkra altında
teminat altına almak. Bir halkın izzeti şerefi dilidir. Bu şekilde
ikili düzenlemeler Güney Afrika Anayasasında var. Pazartesiye
kadar, bu meseleyi çözüme kavuşturmak için yeni bir zemin yaratma
derdindeyiz. Meseleyi çözüme kavuşturma aynı zamanda barışımızı
güvence altına alma çabasıdır. Burası Türkiye kendimize özgü
şartlarımız var. Zor yakaladığımız barış zeminini korumak
zorundayız. Durduğumuz nokta burasıdır.”