Sahiden TC resmen bitti mi?

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun "TC Sağlık Bakanlığı aynen yerinde ama ona bağlı her kurumun başına bir daha TC eklemeye gerek yok" sözü tartışmaları kesmeye yetmedi.

Uygulama çözüm sürecinin tam ortasında ortaya çıkınca kafalar daha da karıştı. Kamuoyunda "bölünüyoruz" endişesi dile getiriliyor. İnsanlar haklı olarak soruyor. Cumhuriyet dağıtılıyor mu?

Madalyonun öteki yüzünden bakan Radikal Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can, "TC resmen bitti mi?" başlıklı kaygıların yersiz olduğunu yazdı. 

"Oysa biten ne TC ne de Türklük" diyen Can, yazısında "Biten, dağa, taşa, anayasaya, olur olmaz her yere TC ya da Türk yazma hastalığı" diyor.

SORUN TEPEDEN İNMECİ BİÇİMDEKİ DAYATMADA

Kimsenin Türkçeyle, Türklükle Türk bayrağıyla sorunu olmadığını söyleyen yazara göre sorun, Türklük değil Türklüğün tepeden inmeci bir biçimde dayatılması.

Okullarda söyletilen “Üç tarafımız denizler, dört tarafımız düşmanlarla çevrili” söylemini paranoya olarak niteleyen Can, sözlerini şöyle sürdürüyor:

TEMEL KURUMLARIN ÖNÜNDE TC İBARESİ VAR

(...)Darbecilerin yaptırdığı 1982 Anayasası’nda Türk sözcüğü kaç defa geçiyor?

Bir değil, iki değil, üç değil, beş değil, on beş değil...

Yirmi beş, otuz beş, kırk beş değil.

Tam 54 kez.

Kendine güveni olan bir millet niye her işe besmeleyle başlar gibi her kurumun başına TC; dağa taşa, anayasaya ha bire Türk yazsın?

Yüz küsur maddelik anayasada 54 kez Türk sözcüğü niye geçsin?

Her tabela niye TC ile başlasın?

Devletin adı TC.

Anayasa, TC Anayasası.

Temel kurumların önünde TC ibaresi.

Bunlar yetmiyor, bir de memleketin bankası, piyangosu, lotosu, totosu, kulübü, derneği, hastanesi, hapishanesi, kerhanesi, meyhanesi niye TC ile anılsın?

Bayrağı, dili, halkı, kurumları Türk diye tanımlayalım, devletin, anayasanın önünde TC yazsın, kimsenin bunlarla bir sorunu yok...

Ama Allah aşkına söyleyin, nedir bu TC fetişizmi?