Saha dışında lig kazanma yolları
Abone olYaptığı açıklamalarla G.Saray'dan büyük tepkiler alan Aziz Yıldırım'a Aziz Üstel de tepki gösterdi. Üstel, ligi kazanmak için saha dışı yöntemleri yazdı...
Aziz Üstel, "Şimdi anlaşıldı" isimli yazısında Aziz
Yıldırım'a olan tepkisini dile getiriyor.
YAZI: Aziz ÜSTEL
KAYNAK: www.pasfotomac.com.tr
Yıldırım, ligi kazanmak için "Saha dışı yöntemlere başvurmak
gerektiğini" söylemişti. Şimdi bu yöntemlerin neler olduğunu birer
birer görüyoruz....
Bir zamanlar, ben henüz suya "bu" derken, bir teknik direktör
vardı. Adı Molnar. Macar'dı hazret; ikide bir Türkiye'ye gelir,
Fenerbahçe'yi çalıştırır, zaman zaman sarı-lacivertlileri şampiyon
yapar, sonra da "Ben var gelmek Finibaççe olmak kampiyonat" diye
demeç verirdi gazetelere. Bu yıl ligde aynı demeci verecek çok kişi
var. Örneğin Cem Papila. Cem Papila da "Ben var düdük çalmak,
Finibaççe olmak kampiyonat" diyebilir. Sonra sayın Levent Bıçakcı,
o da "Ben var federasyon koltuğuna oturmak, Finibaççe olmak
kampiyonat" dese kim karşı çıkabilir. Ya da efendime söyleyeyim
Merkez Hakem Kurulu... Onlar da topluca bir ağızdan "Biz var bu
koltuklara oturmak Finibaççe olmak kampiyonat" deseler ne gam! Öyle
kalkıp uzun hesaba kitaba durmaya gerek yok, alın son Trabzon
maçını. Bugüne değin nerede görülmüştür bir hakemin 18 hata yapıp
da bunların tümünü bir takımın lehine tecelli ettiği? Cem Papila
doğru düzgün yönetse maçı Trabzon 2-1 galip gelecek, ligin seyri
değişecek bir anda.
AVRUPA'DA DİYECEK KİMSE YOK
Sayın Aziz Yıldırım, kendi ağzıyla ligi kazanmak için 'saha dışı
yöntemlere başvurmak gerektiğini' belirtmişti bir konuşmasında.
Daha doğrusu 'Bu tür yöntemlerin geçerliliğini, yılllar sonra da
olsa anladım' diyordu. Şimdi bizler bu yöntemlerin neler olduğunu
birer birer görüyoruz. Amma Sezar'ın hakkını da Sezar'a
vereceksiniz, seksen çuval para harcayıp ligi böylesine itiş
kakışlara götürmek bayağı yönetici bilgisi ve becerisi ister. O
parayla öyle bir takım kurulur ki, Türkiye Ligi'nde dalga geçer
UEFA'da da en az yarı final oynardı. Tabi elinizde böyle bir takım
olunca, hocanız da yanlışı gerçek belleyip düzensizliği düzenden
sayınca Avrupa'da hüsranları oynarsınız. Çünkü UEFA'da "Ben var
burada oturmak, Finibaççe olmak kampiyonat" diyecek kimse yok!..
Galatasaray yönetimi, hocası ve takımı bu yıl çok iyi bir sınav
verdi bence. Herhalde Sayın Özhan Canaydın'ı en acımasızca gerek
televizyonlarda gerekse de bu sütunlarda ben eleştirdim. Ama bu yıl
ona bir şey söylemeye dilim varmıyor. Bir yandan eldeki olanakları
genişleterek yarınları güvenceye alma çabası, öte yandan amatör
sporları bir başka bahara havale ederek tek gelir kaynağı futbolu
dipdiri ve son haftalara değin onurlu ve de erdemli bir savaşımın
içine sokabilmek kolay iş değildir. Bu noktaya daha yönetime
geldiği ilk yıl varabildi ama yanlış yönlendirmeler, içi boş çıkan
destek vaatleri ve ta baştan buram buram yanılgı kokan seçimler onu
geçmişle kavgaya yöneltti. Ne var ki kendisi de bu geçmişin
ayrılmaz bir parçasıydı. Neyse dilerim bunlar gerçekten geçmişte
kalsın, artık zaman hep birlikte geleceğe yürüme zamanıdır.
Galatasaray'ın yoluna Hagi'yle devam edeceği haberi olumlu bir
gelişmedir. Tigana ya da başka bir hoca seçimi yine kargaşaya
sürüklerdi Galatasaray'ı.
GELECEK GALATASARAY'IN
Hagi hem kulübü, hem Türkiye'yi hem de bu "güzel ligi" en iyi bilen
kişilerden biridir. İlk kez bir takımı bir yıl boyunca çalıştırma
fırsatına kavuştu. En önemlisi Arda, Cafercan, Mülayim, Zafer,
Özgürcan gibi pırlantaların değerini çok iyi biliyor. Bir başka
hocaya bunları anlatmak 6 ay sürerdi en azından. Şimdi yapılacak
şey eldeki takımı hem bu aslanlarla kaynaştırmak hem de 3-4 tane
yeni futbolcu almak, hem de kimi eski topçulara bonservislerini
vererek onları örneğin Birleşik Arap Emirlikleri'ne göndermek için
fırsat yaratmaktır. Gelecek Galatasaray'- ındır. Tomas, Song,
Ribery ve Mondragon sarı-kırmızılı takım için büyük değer taşıyor.
Önümüzdeki yıl mutlaka Hakan Yakın'dan da yararlanılmalı. Hatta son
maçlarda ona görev vermenin yolları aranmalı. Sol tarafa bir topçu
şart, bir de duran toplara vurabilen, orta sahayı derleyip
toplayacak biri. Ne yazık ki büyük umutlarla transfer edilen
Conceiçao'nun bu kişi olmadığı anlaşıldı. Bir de içime dert olan
Hasan Şaş var. Herhalde dünyayı tarasanız onun kadar iyi yürekli,
efendi ve de yetenekli bir futbolcu az bulursunuz. Dilerim gelecek
yıl onun eskisinden de iyi bir biçimde sahalara döndüğünü görürüz.
Dedim ya gelecek Galatasaray'ın, bunu gerçekleştirmekse salt
Galatasaraylıların elinde.