Sağlıkta yeni dönem: Otlarla aldatmak
Abone olArtan yaşlı ve hasta sayısının yol açtığı sorunlar, yönetimleri ve ekonomistleri kara kara düşündürüyor” diyen Yeşilçimen şunları yazıyor:
İNTERNETHABER –
ÖZEL
Siyami Ersek Hastanesi Kardiyoloji Şefi Doç. Dr. Kemal Yeşilçimen, “Sağlıkta Yeni Dönem: Otlarla Aldatmak” başlığı altında yazdığı son makalesinde; küresel krizin önemli bir nedeninin insan ömrünün uzaması sonucu artan sosyal güvenlik açıkları olduğunu savundu ve insan ömrünün uzamasının nedeni olarak da modern tıptaki gelişmeler, tedaviler ve ilaçları gösterdi.
Siyami Ersek Hastanesi Kardiyoloji Şefi Doç. Dr. Kemal Yeşilçimen, “Sağlıkta Yeni Dönem: Otlarla Aldatmak” başlığı altında yazdığı son makalesinde; küresel krizin önemli bir nedeninin insan ömrünün uzaması sonucu artan sosyal güvenlik açıkları olduğunu savundu ve insan ömrünün uzamasının nedeni olarak da modern tıptaki gelişmeler, tedaviler ve ilaçları gösterdi.
“Bilime dayalı tıp,
çocuk ölümlerini azalttığı ve insan ömrünü uzattığı için dünya
nüfusu hızla artıyor. Hastalık üreten yaşam tarzı yüzünden ise
hastalıklar ve hasta sayısı artıyor. Artan yaşlı ve hasta sayısının
yol açtığı sorunlar, yönetimleri ve ekonomistleri kara kara
düşündürüyor” diyen Doç.
Dr. Yeşilçimen şunları
yazıyor:
İNSAN
ÖMRÜ DOKSANA DAYANDI
Çünkü sosyal güvenlik fonları ve ekonomi çöküyor, artan nüfus iş ve para istiyor.
Dünya nüfusu son 50
yılda 2 katından fazla arttı. Bu artışın devamı halinde küresel
ısınma ve krizleri önlemek mümkün
değil.
Dünya kaynakları ve
çevre tükeniyor.
Küresel ısınma,
doğurganlık, hastalık üreten yaşam tarzı ve yaşlı nüfusu artıran
modern tıp anlayışı artık daha çok
sorgulanıyor.
Kimse açıkca
söylemese de, küresel krizin önemli bir nedeni insan ömrünün
uzaması sonucu artan sosyal güvenlik
açıkları.
Uzayan insan ömrünün
nedeni ise modern tıptaki gelişmeler, tedaviler ve
ilaçlar.
Amerika’dan Avrupa
ve Japonya’ya kadar insan ömrü 90’a dayanmış bulunuyor. Gittikçe
yaşlanan batıda, artan sağlık harcamaları ve emekli maaşlarının
yarattığı kara delikleri, petrol kuyuları bile
kapatamıyor.
Yaşlanan nüfusa
musallat olan Alzheimer, kanser, romatizma, diyabet, kalp ve
akciğer hastalıkları, organ nakilleri ekonomiyi
zorluyor.
BIRAKINIZ HASTA OLSUNLAR
Çalışanlardan
toplanan primler, artan sağlık harcamalarını ve emekli maaşlarını
karşılamıyor.
Öte yandan
otomasyon, robot teknoloji ve krizle artan işsizlik, sosyal
güvenlik fonuna akışı azaltıyor.
Sonuç; kara delik
denilen ekonomiyi yutan bitmeyen
açıklar.
Küresel çözümün kod
adı; değişim. İstenilen şekilde değişecek ve
dönüşeceğiz.
Yöntemin temeli
zihinsel kaos. Zihinler önce karışacak sonra
değişecek.
Sonuçta, sağlığı
koruyan, hastalıkları önleyen yaşam tarzı değişimi yerine, ekonomik
kaygıları ön plana çıkaran duygusuz ve vicdansız bir dünyaya mahkûm
oluyoruz.
Reform adı altında
bu köklü değişim neden yapılıyor?
Modern tıbbın
uzattığı insan ömrü, dünya nüfusunun katlanarak artmasına yol
açarken, küresel ısınma ve ekonomik krizi
kamçılıyor.
İnsan ömrünü uzatan
ve bu yolla dünya nüfusunu artıran bu sürecin tersine çevrilmesi
gerekiyor.
Aksi takdirde
yaşlanan ülkeler, yatalak hastalar yurduna dönerken krizden krize
girecek.
Amerikan sağlık
sisteminde, önümüzdeki 10 yıl içinde 2 trilyon dolarlık kesinti
yapılması için düğmeye basıldı.
Bedava sağlık
hizmeti verilecek milyonlarca hasta nedeniyle, sağlık bütçesinde
oluşacak trilyonlarca dolarlık kara delik nasıl önlenecek ve ayrıca
trilyonlarca dolarlık tasarruf nasıl
sağlanacak?
Çok basit !
Değişim-dönüşüm planıyla, sağlık anlayışı kökten
değişecek.
Hastalık üreten
bataklığı kurutmak yerine para getiren işlere odaklanan ‘bırakınız
hasta olsunlar’ diyen sağlık anlayışına, küresel ekonomik kriz
nedeniyle ‘bırakınız ölsünler’ anlayışı
eklenecek.
Müzmin hastalığı
olan yaşlı ve yatalak hastalara öncelik
tanınacak.
Bu amaçla birçok
ülkede pahalı teşhis ve tedavilerin sosyal güvenlik dışına
çıkarılması ve bunlara ulaşımın zorlaştırılması
gündemde.
Sihirli otlar ve
mucize sağlık cihazlarının reklamları medyayı kaplarken, sağlık
ürünleri satan marketler, eczaneleri
yutacak.
Nasıl mı? İlaç ve
mucize bitkilere harcanan para reklamlarla marketlere gideceği
için, eczanelerin cirosu düşecek.
AKIL OYUNU BÖYLE
OYNANIYOR
Sağlıktan, trilyonlarca dolarlık tasarruf için her yol mübah. Sonuçta faturayı herkes ödeyecek.
Küresel değişim
planı ne diyorsa yapılacak, yoksa durum
kötü.
Giderek yaşlanan
dünyaya sunulan yeni sağlık planı bu.
Akıl oyunu böyle
oynanıyor:
Bu kısır döngüden çıkış yolu; nüfus artışına yol açan, bitkisel tedaviden bilimsel tıbba doğru ilerleyen tarihi gelişimi tersine çevirmek.
Bu kısır döngüden çıkış yolu; nüfus artışına yol açan, bitkisel tedaviden bilimsel tıbba doğru ilerleyen tarihi gelişimi tersine çevirmek.
Hayati önemi olan
nüfus artışının önlenmesi ve nüfusun azaltılması, zorla değil akıl
oyunuyla olmalı.
Savaşlar çözüm değil. Dünya savaşları ve İspanyol gribinde bile zayiat, dünya nüfusunun yüzde biri.
Dünya nüfusunda gelecek 50 yıldaki artışı önleyen ve hatta azaltan kansız yöntemler var mıdır?
Savaşlar çözüm değil. Dünya savaşları ve İspanyol gribinde bile zayiat, dünya nüfusunun yüzde biri.
Dünya nüfusunda gelecek 50 yıldaki artışı önleyen ve hatta azaltan kansız yöntemler var mıdır?
Doğurganlığı azaltan
GDO’lu ürünler ile bilime dayalı tıbdan, bitkisel tıbba geçiş
sihirli çözüm olabilir mi?
Binlerce yılda
otlardan süzülerek gelişen bilimsel tıptan, yeniden otlarla
tedaviye, özgür(!) medya gayretiyle geri
dönüyoruz.
Sağlık anlayışı
ayrışırken kutuplaşıyor. Modern tıbba inananlar için bilimsel tıp,
diğerleri için bitkisel tıp.
Bitkisel tıbba
yönlendirilen hastalar, hasta akınından çöken sağlık sistemi ve
sosyal güvenlik açıklarının çaresi
olacak.
Kaynatılıp içilen
sihirli otlar, modern tıbba ulaşamayanlar için kolay ve ucuz
çözüm.
Sağlıklı ve doğal
yaşam kod adıyla yapılan bu operasyon, hastalıklı yaşam tarzının
panzehiri olarak sunulacak.
AMAÇ ZİHİNSEL
KAOS
Detoks masalıyla
yapılan uyutma da bu plana dayanıyor.
Özgür(!) medyayı bir
anda saran bu pazarlama ve yönlendirme sebepsiz ve kendiliğinden
değil.
Gece ve gündüz
susmak bilmeyen koronun amacı zihinsel
kaos.
Kanıta dayalı tıp
yerine bitkilerin ön plana çıkarılması bu yüzden moda gibi
yayılıyor.
Sağlık bilincinden
yoksun halkı, her derde deva gibi sunulan sihirli ve mucize
bitkilerle oyalamak işin özünü
oluşturuyor.
Büyülenen herkesin
elinde sihirli reçeteler ve formüller. Herkes kendi çapında
eczacılık ve doktorculuk oynuyor.
İnsan ömrünü uzatan
kanıta dayalı tıptan, ömrü uzattığına dair bir tek meta-analiz dahi
bulunmayan mucize bitkilere kaydırılan yeni sağlık anlayışı ile
beyinler yıkanıyor.
Tabii bu yeni planı,
bilimde kanıtın gücü ve metaanaliz konusunu bilmeyenlerle tartışmak
imkânsız.
Çiğdem çiçeğinden
elde edilen kolşisin isimli ilacın, 1 mg dozda etkisiz, 2 mg dozda
etkili, 25 mg üzeri dozda öldürücü olduğunu anlatmak
zor.
Çiftkör, randomize,
çok merkezli araştırmaların kanıta dayalı tıbbın temeli olduğundan
habersiz ve bilgisiz olan toplumları şifa niyetine otlarla aldatmak
ise çok kolay.
Bilimde kanıtın gücü
ve derecesi dersini bilmeyenler, bilgi adına önüne ne koyarsanız
inanırlar.
Mucize bitkiler ve
sihirli gıdalar üstüne kutsal metinlerin sos olarak kullanılmasına
ayrıca gerek var mı?
BİR TAŞLA İKİ KUŞ
VURULACAK
Diğer bir yöntem
ise, kanıt gücü yüksek bilimsel araştırmalardan yoksun kopya ve
plasebo etkili yalancı ilaçlar.
Orijinal ilaçların
onda biri kadar ucuz kopya ilaçlara geçilmesi, ilaç faturalarını
azaltmak için gerekli.
Kopya ilaçların
insan ömrünü uzattığına dair araştırma olmadığına göre, yaşam
süresinin kısalmasından medet
umuluyor.
Yani bir taşla iki
kuş vurulacak, böylece sosyal güvenlik açıkları
kapanacak.
Bu ilaçların düşük
fiyatı nedeniyle oluşan şüpheler
dağıtılmalı.
Bilimsel
araştırmaların orijinal ilaçla yapıldığını, kopya ilaç kullananlar
bilmemeli.
Etkisizlik veya yan
etki halinde ise, ilaç aleyhtarı kampanyalar düzenlenmeli, otlarla
tedavi özendirilmeli.
Metaanalizlerden
yoksun palavra tedavilerle insanlar
oyalanmalı.
Bir taşla altı kuş
vurulur mu?
Bilimsel tıptan
palavra tıbba geçiş sonucu, yaşlı nüfusu 30 yılda eriterek küresel
ısınmayı önleme, Emekli maaşları ve sağlık harcamalarından
kurtulma, erken yaşta ölenlerin mirasçılarına piyango, Sosyal
güvenlik açıkları ve ekonomik krize kolay
çözüm…
İnsan ömrünü
çaktırmadan kısaltmanın yolu palavra tıp, dört dörtlük akıl oyunu:
Otlarla aldatmak, yalancı ilaçlar, bilimsel tıbbın kötülenmesi,
zihinsel kaos.
Zenginler için
kişiye özel genetik ilaçlar üretilirken garibanlar papatya suyuna
talim etmeli, sihirli gıda ve bitkilerle
oyalanmalı.
Böylece
hastanelerdeki yığılma önlenmeli.
İNSANLIK ALEMİNE
GEÇMİŞ OLSUN !
Küresel oyunun
amacı; yaşlı nüfusu azaltarak sosyal güvenlikteki kara deliği
kapatmak.
Çünkü yaşlanan
nüfusun sağlık harcamaları genç nüfusun onlarca
katı.
Bu yüzden genç yaşta
emekli olup 90 yaşına kadar emekli maaşı ve bedava sağlık hizmeti
artık tarih olacak.
Değişim için bilgi
kirliliği ile zihinleri karıştırmak
yeterli.
Zihinsel kaos,
insanları değiştirmenin en kolay yolu.
Medya değişimin
tılsımlı anahtarı. İlacın etkisini söylerseniz ilacı alan artar,
yan etkisini söylerseniz bırakan
artar.
İlaçlarını bırakan
hastalar iki sektörü canlandırır: Hastalık ve
cenaze.
Değişimin şifresi ;
‘hayat fani ölüm ani’
Hastalık üreten
yaşam tarzı ise Azrail’in silahı.
Bir yanda neoliberal
politikaların oyuncağı haline getirilen modern tıp öte yanda
otlarla meze yapılan sağlık anlayışı.
Bir yanda paraya
dayalı bilimsel tıp, öte yanda mucize bitkiler arasına sıkıştırılan
sağlık ve hayatımız.
Bir yanda küresel
sermayenin yönlendirdiği araştırmalar ve bilim adamları, öte yanda
ne idiğü belirsiz araştırmalar ve
simsarları.
Bir yanda paraya
kurban edilen bilim, öte yanda, ekonomiye kurban edilen
sağlık,
Ve tüm medyayı saran
zihinsel kaos uzmanları.
İnsanlık alemine
geçmiş olsun !
www.kemalyesilcimen.com
Yeşilçimen K:
Hastalık Üreten Yaşam Tarzımız Nasıl Değişir. Hayy kitap 8. Baskı,
2008