Sağlık'ta israf dizboyu
Abone olSağlık Bakanlığı'nın hastanelerini inceleyen Sayıştay'ın tespitleri: Koordinasyon hiç yok. Kimi yerde uzman personel fazla, kimi yerdeyse yetersiz ya da hiç yok
Sayıştay'ın yaklaşık bir yıllık sürede hazırladığı 'Sağlık
Bakanlığı'na Bağlı Hastanelerde İlaç, Tıbbi Sarf Malzemesi ve Tıbbi
Cihaz Yönetimi'ne ilişkin 'performans denetimi' raporu, sağlıkta
koordinasyon eksikliği sonucu kıt kaynakların nasıl israf
edildiğini gözler önüne serdi. Hastanelerde kaynakların verimli
kullanılıp kullanılmadığını araştırmayı amaçlayan rapora göre,
hastanelerde personel ve tıbbi cihaz dağılımındaki dengesizlik had
safhada. Rapora göre, Sağlık Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü'nce
yapılan personel atama ve tayinlerinde, aynı bakanlığa bağlı Tedavi
Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile koordinasyon sağlanamaması, kimi
hastanelerde bazı branşlarda büyük oranda personel sıkıntısı
yaşanmasına karşın, bazı hastanelerde ise aynı branşlarda
yığılmalara yol açtı. Osmaniye'de üç kat fazlalık var Buna örnek
olarak MHP lideri Devlet Bahçeli'nin memleketindeki 250 yatak
kapasiteli Osmaniye Devlet Hastanesi gösterildi. Bu nitelikteki
hastaneler için belirlenen standartlara göre, 15 röntgen
teknisyeni, 13 laboratuvar teknisyeni ve 14 ebe, ihtiyacı
karşılıyor. Buna karşılık Osmaniye Devlet Hastanesi'nde ihtiyacın
tam üç katı olmak üzere 25 röntgen teknisyeni, 40 laboratuvar
teknisyeni ve 62 ebe çalışıyor. Benzer durumda 100 yataklı Kadirli
Devlet Hastanesi'nde de altı sağlık memuru ve 10 ebe ihtiyacına
karşılık, 10 sağlık memuru ve 47 ebe bulunuyor. Koalisyon hükümeti
döneminde Sağlık Bakanlığı MHP'deydi. Raporda, bakanlık tarafından
hastanelerin cihaz ihtiyaçlarına yönelik bir değerlendirme
yapılmadan ve hastane yönetimiyle bir işbirliği gerçekleştirilmeden
cihaz alımına gidildiğinden, bazı hastanelere alınan tıbbi
cihazların kapasite ve nitelik itibarıyla hastanenin ihtiyacını
karşılamaktan uzak olduğu belirtildi. Raporda, "İhtiyacın doğru
tespit edilmemesi, gereksinim karşılığı olmaması ve kullanıcı
personel bulunmaması gibi nedenlerle alınan cihazların bir kısmı
fiilen kullanılamazken, hastanenin başka cihazlara olan ihtiyacı
sürmekte" denildi. Osmaniye ve Kadirli gibi kentlerdeki personel
fazlalığına rağmen, incelenen bir hastanede radyoloji uzmanı
standart kadrosu beş olmasına karşın, sadece bir geçici radyoloji
uzmanı bulunduğu, kadrolu radyoloji uzmanının ise bir diğer ilçe
hastanesinde başhekim olarak görev yaptığı belirtildi. Geçici
görevli uzmanın çalıştığı hastanede toplam 15 adet cihaz bulunduğu
kaydedildi. Raporda personel ve tıbbi cihaz dağılımı dengesizliğine
ilişkin şu örnekler verildi: Bir ilçe hastanesinde patoloji
laboratuvarı olmadığı halde üç patoloji uzmanı var. 25 yataklı bir
ilçe devlet hastanesinde ameliyathane, doğum salonu, laboratuvar ve
tıbbi cihaz donanımı olmasına rağmen, hasta potansiyelinin yetersiz
olması ve uzman doktor atanmaması nedeniyle günlük ancak 9-10
hastaya, sağlık ocağı düzeyinde muayene hizmeti veriliyor. Hastane
beş tabip, üç hemşire, iki ebe, bir sağlık memuru, bir teknisyen,
üç şöfor ve bir hizmetli çalışanı ve yeterli donanımıyla atıl
durumda. 200 bin nüfuslu bir ilin 250 yatak kapasiteli devlet
hastanesinde yüksek kapasiteli MRI cihazı bulunuyor. Cihazın
kapasitesi çok yüksek olmasına karşın günlük ortalama 15-20 MRI
çekimi yapılarak, hastalara 13-15 gün sonrasına randevu veriliyor.
Radyoloji uzmanı yetersizliği nedeniyle cihaz vardiya saatlerinde
çalıştırılamıyor. Radyoloji uzmanı standart kadrosu beş, ancak
mevcut sayı üç. Buna karşılık 15 olması gereken röntgen teknisyeni
sayısı ise 25. Oysa 2 milyon nüfuslu ve 500 yataklı yakın bir
ildeki hastanedeki MRI cihazının kapasitesi düşük olduğu için
ihtiyaca yetmiyor. Diğer bir hastanede 40 standart teknisyen
kadrosua rağmen, 17 teknisyen var. Uzman doktor sayısının azlığı
nedeniyle MRI raporu beş gün sonra veriliyor. Mamografide beş ay
sonrasına randevu veriliyor. Bir başka hastanede iki ultrason
cihazı saat 16.00'ya kadar, iki ultrason cihazı da 12.00'ye kadar
çalışıyor. Diğer iki ultrason cihazı ise personel yetersizliği
gerekçe gösterilerek hiç kullanılmıyor. Ultrason randevuları 1.5 ay
sonrasına veriliyor. Bir hastanede sekiz radyolog var. Ancak
uzmanların sadece biri MRI ve anjio, dördü de beyin tomografi
cihazı kullanabiliyor. Doğum salonu olmasına rağmen, uzman doktor
olmaması nedeniyle hasta yatışı yapılamayan bir ilçe devlet
hastanesinde doğum vakaları ile gönderiliyor. Bir hastanede sadece
bir radyoloji uzmanı bulunması ve onun da bazı cihazları kullanmayı
bilmemesi nedeniyle hastanedeki renkli dopler cihazı atıl kalıyor,
MRI cihazı eksik kapasiteyle çalıştırılıyor ve dışarıya MRI sevki
yapılıyor. MRI, tomografi ve ultrason raporlarının yazılımı zorunlu
olmasına karşın, tek radyoloji uzmanı bulunduğu için, zaman zaman
sonuca ilişkin raporlar yazılmadan, filmler hastaya veriliyor. Bir
hastanede, mülkiyeti hastaneye ait olan BT ve MRI cihazlarının
onarımı aylar sürerken, kiralama yoluyla temin edilen şirkete ait
cihazlar bir günde onarılıyor. Haber: Ahmet Kıvanç Kaynak:
Radikal