Sağlıkta insan hakları hassasiyeti
Abone olAdli Tıp Kurumu Başkanı Keramettin Kurt, “insan haklarının ön planda tutulduğu bir Türkiye istiyoruz” dedi.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı ile İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü,
gözaltı sırasında yapılan sağlık muayenelerindeki yanlış veya eksik
uygulamaları ortadan kaldırmak amacıyla kamu hastanelerinde yeni
çalışma başlattı. Adli Tıp Kurumu Başkanı Keramettin Kurt, gözaltı
sonrasında yapılan sağlık muayenelerinde birtakım eksikliklerin
bulunduğunun herkesçe bilindiğini ifade ederek, bu durumun Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi’nde, Türkiye’nin aleyhine kullanıldığını
söyledi. Normalde yasa gereği, zanlının sorgu öncesi ve sonrasında
sağlık muayenesinden geçirilmesinin zorunlu olduğunu ve bunun
gözaltı sırasında kişinin işkenceye maruz kalıp kalmadığını
belirlemek için yapıldığını hatırlatan Kurt, şöyle devam etti:
“Kamu hastanelerindeki sağlık muayeneleri sırasında düzenlenen
raporlar eksik veya yanlış yapıldığı yönündeki iddiaları ortadan
kaldırmak amacıyla İl Sağlık Müdürlüğü ile yeni bir uygulamayı
hayata geçiriyoruz. Bu kapsamda ildeki tüm kamu hastaneleri gözden
geçirilerek, muayene odalarının güvenliğini sağlayıcı altyapı
tedbirleri alınacak. Muayene odalarının camları demir
parmaklıklarla örülecek. Böylece kolluk kuvvetlerinin güvenlik
amacıyla sağlık muayeneleri sırasında odaya girmeleri önlenmiş
olacak. Doktorla zanlı başbaşa kalacak.” Kurt, kamu hastanelerinde
yapılan düzenlemelerin ardından ilçelerdeki sağlık grup
başkanlıklarının da aynı düzenlemeye tabi tutulacağını söyledi. 2
bin 500'e yakın doktor eğitilecek Sağlık muayenesi yapan
doktorların işkence, darp veya kötü muameleye ilişkin bulguları tam
olarak değerlendirebilmesi için adli tıp eğitiminden geçirilmesinin
şart olduğunu da dile getiren Kurt, şunları söyledi: “Zanlıya bir
fiziki baskı var mı, işkence yapılmış mı, bunun tespiti çok önemli.
Bazı kişiler kendilerine elektrik verildiğini, su tutulduğunu, kum
torbası bağlanarak dövüldüğünü ileri sürüyor. Dışardan bakıldığında
eğer lezyonun özelliklerini bilemezseniz, durumu teşhis
edemezsiniz, rapor da yazamazsınız. Neticede bu raporların altına
hekimler imza atıyor. Doğru rapor yazılmadığı zaman kişilerin
hakkına müdahale etmiş olursunuz. Bu hakkın tecelli etmesi için
doktorlara eğitim verilmesi şart. İl Sağlık Müdürlüğü’ndeki
arkadaşlarla hedef doktorlar tespit edildi ve 2 bin 500’e yakın
doktorun eğitilmesi kararlaştırıldı.” Keramettin Kurt, böylece
yanlışlıkla da olsa hem doktorların, hem de kolluk kuvvetlerinin
insanlara değişik uygulamada bulunamayacağını ifade ederek, “İnsan
haklarının ön planda tutulduğu bir Türkiye istiyoruz. İnsanca
muamele, insanca yaklaşım niye istismar edilsin. Kanunun öngördüğü
şekilde tutum ve davranışlarda bulunmak gerekir. Görev yaparken de
buna uyulmalı” diye konuştu.