Sağlık dünyasını karıştıran tazminat
Abone olAmeliyat masasında ölüm, "Sağlık Dünyası"nı karıştırdı. Mahkemenin bakanlığa kestiği 300 milyarlık tazminat, en yüksek kurumdan en alttaki kişiye indirgendi.
Sağlık Bakanlığı, ilginç bir uygula- maya imza attı. Ameliyat
sırasında ölen bir hasta için mahkemenin verdiği 300 milyar liralık
tazminatı İstanbul Sağlık Müdürlüğü’ne havale etti, müdürlük de
dönemin bürokrat- larına. Hepsinin gerekçesi aynı...
Anayasa’nın 40. maddesinin son fıkrasına göre, herhangi bir devlet
kurumunda oluşan hatadan dolayı meydana gelebilecek cezalar ilgili
memura rücu edilebiliyor. Yıllardır var olan ancak uygulanmayan bu
düzenlemeyi, Sağlık Bakanlığı hayata geçirdi. Özel bir hastanede
guatr ameliyatı sırasında ölen kadınla ilgili 300 milyar liralık
tazminatın faturasını olayın direkt sorumlularına kesti. “Sağlık
Bakanlığı özel hastaneleri denetlemekle yükümlüdür. Olayda denetim
ihmali vardır.” şeklindeki gerekçenin davanın tazminatla
sonuçlanmasına yol açtığının altını çizen bakanlık, bundan İstanbul
İl Sağlık Müdürlüğü’nü sorumlu tuttu. Tazminatı Anayasa’nın 40.
maddesi uyarınca müdürlüğe ‘rücu’ (sorumlulara geri dönme) etti.
Müdürlük de aynı yöntemi kullandı. Söz konusu özel hastanenin
kurulduğu günden ölümle sonuçlanan ameliyatın gerçekleştiği
tarihler arasındaki sağlık müdürleri, müdür yardımcıları ve tedavi
hizmetlerinden sorumlu şube müdürlerinden oluşan bir liste
hazırladı. 300 milyar liralık tazminatın bu listedeki isimlerce
ödenmesini kararlaştırdı. Şimdi bürokratlar tazminattan nasıl
kurtulacaklarını veya nasıl ödeyeceklerini düşünüyor. Alınan
bilgilere göre müdürlüğün listesi Sağlık Bakanlığı’na ulaştı.
Tazminatın bürokratlardan ne şekilde tahsil edileceğine bakanlık
karar verecek.
Olay İstanbul’daki Özel Doğaner Hastanesi’nde 8 Ekim 2000 tarihinde
yapılan bir guatr ameliyatıyla başladı. 32 yaşındaki Hatice Eşiyok,
ameliyat sırasında drenaj borusunun kısa olması yüzünden kendi
kanıyla boğularak hayatını kaybetti. Eşiyok’un ailesi ameliyatı
gerçekleştiren doktor, hastane ve Sağlık Bakanlığı aleyhine dava
açtı. İstanbul 3. İdare Mahkemesi’nde görülen davada ilginç bir
karar çıktı. “Hizmetin kötü, geç veya hiç yapılmaması durumunda
idarenin kusurlu olacağı’ belirtildi. Kararda hastanenin 1981, 1991
ve 1996 yıllarında denetlendiği ve noksanlık tespit edilmediği
halde, ameliyat tarihinde birçok eksiğin bulunduğuna dikkat
çekildi. Sonuç olarak, 23 Haziran 2004’te çıkan karar- da idarenin
gerekli denetimleri yapmama- sı sebebiyle Sağlık Bakanlığı, 300
milyar lira tazminata mahkum edildi.
Bu miktarı ağır bulan bakanlık, tazminatı olayın gerçekleştiği
İstanbul Sağlık Müdürlüğü’nün ödemesi gerektiğine karar verdi.
Cezayı il müdürlüğüne rücu eden bakanlık 81 ilin sağlık
müdürlüklerine de bir uyarı yazısı gönderdi, denetimlerin düzenli
bir şekilde yapılmasını istedi.
İstanbul Sağlık Müdürlüğü yetkilileri ise 300 milyar liralık
tazminatın kurum bütçesinden ödenmesine karşı çıktı. Cezanın,
denetimden sorumlu olan, ancak yeterli denetimi yapmayan görevliler
tarafından karşılanması fikri benimsendi. Özel Doğaner
Hastanesi’nin kurulduğu tarihten olayın yaşandığı tarihe kadar
geçen süre içinde İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, özel hastanelerin
denetiminden sorumlu Müdür Yardımcılığı ile Tedavi Hizmetleri Şube
Müdürlüğü görevini yürütenlerin listesini çıkardı. Sağlık Müdürlüğü
şimdi 300 milyarlık tazminatı bu isimlerden tahsil etmenin
formülünü arıyor. Müdürlük yetkilileri, vatandaşların eskiden
olayların üstüne gitmediğini belirtirken, artık en küçük bir
sorunda bile tazminat davası açıldığına dikkat çekiyor. Tazminatın
ilgili personel tarafından karşılanmasının olumlu ve olumsuz
yönleri olduğuna işaret edilirken, “Büyük miktardaki tazminat bir
devlet memurunun mali durumunu çok aşar. Ancak denetim görevini tam
olarak yapma konusunda uygulama etkili olur.” deniliyor.
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Necdet Ünüvar imzasıyla 18.01.2005
tarihinde yayınlanan “hizmet kusuru” konulu genelgede de sağlık
hizmetlerinin kalitisenin iyileştirilmesi yönünde olumlu sonuçlar
alındığı belirtiliyor. Genelgede bakanlık aleyhine açılan davalarla
ilgili şu bilgilere yer veriliyor: “Alınan olumlu neticelerle
birlikte sağlığın hata kabul etmeyen hizmetlerin başında gelmesi ve
hizmet alan kesimin beklentilerinin giderek artması nedeniyle
yataklı tedavi kurumlarımızda işlenen kusurlara bağlı bakanlığımız
aleyhine açılan davalarda son zamanlarda artış yaşanmaktadır.
bakanlığımız, bu davalar sebebiyle büyük miktarlarda tazminat
ödenmesi durumuyla karşı karşıya kalabilmektedir. Bakanlıkça ödenen
ve Hazine zararı niteliğinde olan bu tazminatların Anayasa’nın 40
ve 129. maddeleri uyarınca müsebbip ve mesul kamu görevlisinden
rücuan tahsili cihetine gidilmektedir.”
Tıp hukuku açısından gelişmiş ülkelerde hekim hatalarından
kaynaklanan tazminatları sorumlu hekim ödüyor. Malpraktis Yasası
(Hastanın hekim ya da yardımcı sağlık personeli tarafından zarar
görecek şekilde yanlış tedavi edilmesi; hatalı tedavi) olarak
bilinen düzenleme, Türkiye’de uzun yıllardır tartışılmasına rağmen
henüz hayata geçmedi. Bu yasa gereğince birçok ülkede hekimler
meslekî hatalara karşı sigortalı hale geliyor. Tedavi sırasında
oluşan sakatlanma ya da ölüm durumlarında tazminatı sigorta şirketi
karşılıyor.
En çok davalık olan tıbbi hatalar
Sağlık Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği’nin verdiği
bilgilere göre, açılan tazminat davalarındaki hizmet kusuru ve
tıbbi hatalar şöyle: Ameliyat sırasında vücutta alet ve kompres
unutma sebebiyle ikinci bir ameliyat geçirme. Doğumda anne-bebek
ölümü. Doğumda bebek sakatlanması. İntra Müsküler Enjeksiyon
sonrası sakatlanma. Ortopedi, cerrahi ya da jinekolojik ameliyatlar
sonrası sakatlanma.
Devlet yetkiyi Anayasa’dan alıyor
Temel hak ve hürriyetlerin korunması ile ilgili hükümler - Madde
40: Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlâl edilen herkes,
yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkanının sağlanmasını
isteme hakkına sahiptir. Kişinin resmi görevliler tarafından vâki
haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da, kanuna göre, devletçe
tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı
saklıdır.
Anayasa’da kamu hizmeti görevlileriyle ilgili hükümler - Madde 129:
Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken
işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu
edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun
olarak, ancak idare aleyhine açılabilir.
Haber : Abdullah Dirican
Kaynak :