Sağlık bilmi otlara yöneliyor
Abone olDr. Nurten Budak, kendiliğinden yetişen otların uygun koşullarda tüketilmesinin faydalarını sıraladı...
Erciyes Üniversitesi Atatürk Sağlık Yüksekokulu Beslenme ve
Diyetetik Bölümü'nde görevli Dr. Nurten Budak, yaptığı açıklamada,
havaların ısınması ve nisan yağmurlarının başlamasıyla birlikte
doğada kendiliğinden yetişen otların çoğaldığını hatırlattı. Sağlık
açısından oldukça faydalı vitaminler barındıran bu otların,
Anadolu'nun birçok bölgesinde bahar aylarında yaygın olarak
tüketildiğini bildiren Budak, doğada kendiliğinden yetişen bu
otların uygun koşullarda tüketilmesinin sağlığa faydalı olduğunu
vurguladı. Bu otların vitaminlerin yanı sıra demir ve kalsiyum
mineralleri bakımından da zengin bir içeriğe sahip olduğunu
kaydeden Budak, şu bilgileri verdi: "Doğada kendiliğinden yetişen
madımak, ebegümeci, kuzukulağı, ısırgan otu ve yemlik gibi otlar E,
A, C, B2 ve B6 vitaminleri, demir ve kalsiyum mineralleri
bakımından oldukça zengindir. Bu vitamin ve minerallerin
yetersizliği kansızlık, cilt bozuklukları, sindirim ve sinir
sistemi bozukluklarına neden olabilmektedir. Bu nedenle doğada bol
bulunan bu otların tüketilmesini tavsiye ediyoruz. Bu otlar
içeriklerindeki vitamin ve mineraller ile çeşitli hastalıklara,
ilaçlara, bazı kimyasal maddelere ve hava kirliliğine karşı vücudun
direncini artırırlar, ısı değişimlerine karşı vücudu korurlar.
Böylece vücudun savunma mekanizmaları güçlendirilmiş olur." Gebe
Anneler İçin Daha Önemli Otların içeriklerinde bulunan A
vitamininin depolanabilme özelliğine sahip olduğunu da belirten
Budak, A vitaminlerinin bitkilerde bulunan karatoneidlerin
depolanarak vücutta uzun süre kullanıldığını ve bu vitaminlerin
hücreleri koruyucu özelliği olduğunu söyledi. Otların içeriğinde
bulunan folikasitlerin ise gebe ve anneler için daha büyük önem
taşıdığını ifade eden Budak, "Otların içeriğinde bulunan folikasit
de beslenme açısından oldukça önemli bir vitamin çeşididir. Gebeler
ve anneler diğer insanlara göre günlük olarak daha fazla folikasit
tüketmelidirler. Bu açıdan otlar, gebeler ve anneler için de önemli
bir besin kaynağıdır" diye konuştu. Otların Tüketim Şekli Doğadan
toplanan otların tüketilmeden önce temizliğinin iyi şekilde
yapılması gerektiğine dikkati çeken Budak, şöyle devam etti:
"Otların içeriğindeki folikasit ve C vitamini suda erime özelliğine
sahiptir. Bu nedenle pişirilerek yenecekse otların pişirme suları
dökülmemelidir. Bu otların ıspanak gibi yemeği yapılabilmesine
rağmen daha çok taze olarak tüketilmesini tavsiye ediyoruz. Taze
tüketimin yanısıra ısırgan otunun böreği, madımağın bulgurlu yemeği
veya kuzukulağının salatası yapılabilmektedir. Bu otların
kurutularak yenmesini tavsiye etmiyoruz."