Sağlık Bakanlığı'nda skandal

Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un imzası ile görevden alınan Sağlık bakanlığı Teftiş Kurulu başkanı İbrahim Altınok'un itiraz başvurusu ile ortaya çıkan skandalın boyutları inanılmaz.. 2003/578 numaralı Danıştay kararından okuyalım: “...Devlet memurları kanunun 7. maddesi ilk paragrafında; ‘Devlet Memurları siyasi partiye üye olamazlar,...’ hükmü yer almış aynı kanunun 125/E-c maddesinde ise siyasi partiye girmek, Devlet memurluğundan çıkarma cezası gerektiren fiiler arasında sayılmıştır. Dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinde ise Osman Durmuş’un 1.12.1999/2651 sayılı emirleriyle, muhakkik olarak atanan Müsteşar Doç.Dr. Haluk Tokuçoğlu, Yardımcıları Doç.Dr. Semih Yalçın hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Danıştay 5. Dairesine gönderilen 2.12.2002-2002/639 sayılı yazıda; Müsteşar Doç. Dr. Haluk Tokuçoğlu ve yardımcısı Doç.Dr. Semih Yalçın’ın Milliyetçi Hareket Partisine Ankara Çankaya teşkiletından 1997/Haziran döneminde üye oldukları, aynı partinin 23 Kasım1997 tarihli 5. olağan büyük kongresinde Parti Merkez Yürütme Kurulu üyeliklerine seçildikleri ve adı geçenlerin bakanlıktaki görevlerinin yanısıra 17.2.2000 tarihine kadar bu görevi yürüttükleri anlaşılmıştır.” Devam eden Danıştay Kararının bu tespitlerden sonra asıl can alıcı yönü özetle şöyle ifade ediliyor: “Muhakkik olarak atanan Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Doç. Dr. Haluk Tokuçoğlu ve yardımcısı Doç Dr. Semih Yalçın’ın bizzat kendileri Devlet Memurluğundan çıkarılma cezası kapsamında bulundukları için, adı geçen kişilerin yaptıkları değerlendirmelere ve bunların sonucunda getirdikleri tekliflerin hukuki geçerliliğine ve güvenilirliğine itibar edilemeyeceğinden, kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından idare işleminin iptaline ve yasal faiziyle birlikte tazminine ‘oy birliği ile karar verildi’” Ve işte bu inanılmaz skandalı ortaya çıkaran Danıştay 5. Dairesinin kararı sonucunda şimdi Doç Dr. Haluk tokuçoğlu ve yardımcısı döneminde attıkları her imzanın hukuken geçerliliğine itibar edilemeyeceği belirtiliyor. Yani bu kişilerin altına imza attığı trilyonlarca liralık ihaleler, anlaşmalar dahil tüm belgeler geçersiz sayılıyor.. Anlaşmaların yapıldığı firmaların itirazı durumunda devlet trilyonlarca zarar altına girecek.. Sağlık Bakanlığının bu karardan sonra nasıl davranacağı ve ilgililer hakkında dava açıp açmayacağı merakla bekleniyor..