Sağ ve muhafazakar seçmen CHP'ye kayıyor

Tülin Türkoğlu tulindindar@hotmail.com

Son yerel seçimlerde AK Parti seçimin kaybedeni oldu. Şu anki süreçte mevcut ekonomi programı devam ettikçe bir yükselişin söz konusu değildir. Siyasi dengenin fabrika ayarlarına dönmesi imkânsız değil fakat oldukça zor görünüyor.


Kutuplaşma atmosferi de AK Parti’nin seçim kaybetmesindeki diğer bir etkendir.


Her ne kadar seçim sonrası CHP ile kurulan “normalleşme” diyaloğu olsa da, hatta 18 yıl sonra CHP’ne iadei ziyaret yapılsa da yerel seçim sonrası Türkiye’de siyasetin bir dengede tutulması gerektiğini vatandaşta siyasi otoritelerde gördüler.

Siyasetin dengede tutulması, dengelenmesi AK Parti açısından oldukça önemlidir. Çünkü büyük başarı elde eden CHP’nde 21 yıllık bir siyasi arzu var, uzunca bir süredir baskılanan bu arzu CHP’ni sert muhalefet yapması için tetikleyebilir.

AK Parti doğru bir stratejiyle;

CHP’nin sert muhalefetini, CHP’nin erken seçim isteme talebini ötelemek adına Cumhurbaşkanı Erdoğan CHP genel başkanı Özgür Özel’i siyasi muhatap olarak görmüş olabilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP ile meşru zeminde ülke sorunlarını konuşup müzakere etmesi, CHP’nde bir ilktir.

Bu müzakere süreci demokrasi açısından çok olumludur. Parlementoyu güçlendirmektedir. Lakin bu süreç Özgür Özel’in siyasi anlamda genişlemesini sağlayabilir.

AK Partinin anayasa değişikliği vurgusu yapması CHP genel başkanı Özgür Özel’in normalleşme beklentilerini arttırabilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uzunca aradan sonra Özel’i meşru muhatap alması Özel’in sağ-muhafazakâr seçmen nezdinde meşrulaştırabilir.

Özgür Özel sadece muhalefetin değil, iktidar seçmenininde onayladığı olumlu bir figür haline gelebilir.

CHP siyasi yelpazeyi genişletirken AK Partide siyasi yelpaze daralabilir. Muhafazakar-sağ seçmen CHP’ni tehdit olarak görmeyi bırakırsa, bir kısım seçmen bırakmış durumda,

YRP’nin cezbettiği seçmende AK Parti etrafında kümelenmeyecektir.

Özgür Özel’in cüretkâr davranamamasının en büyük sebepleri;

Toplumda kültürel, kimliksel ve ideolojik hatların yerinde olması,

Kültürel, kimliksel ve ideolojik fay hatlarının hala çok haraketli olması,

Toplumda köklü bir ideolojik değişimin olmamasından kaynaklıdır.

AK Parti için şu söylenebilir;

Zayıflayan kurumsal kapasite onarılmalı.

Siyasi reflekslerdeki zayıflayan motor becerileri geliştirilmelidir.

AK Parti içinde yanlışlarıyla ifşa olmuş isimler tasviye edilmelidir.

Yıllardır partide olan fakat yeterince çalışmayan daha doğrusu partiyi paravan olarak kullanan kendi şahsi menfaatini partinin üstünde tutanlara gerekli cezalar verildikten sonra gereğinin yapılması AK Parti’yi olumlu anlamda etkileyecektir.

Genç, yetenekli, eğitimli, vizyon ve misyon sahibi kirlenmemiş isimler AK Parti’ye kazandırılmalıdır.

AK Parti içindeki rahatsızlık verici durumlardan dolayı AK Partiye kızmış, küsmüş ve kırgın olanların yeniden sisteme dahil olmaları ve AK Parti kadrolarında görev almaları sağlanmalıdır.

Güçlü bir teşkilatçı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan bütün bunların farkındadır diye görüyorum. Bu yapılanma yine Erdoğan eliyle düzeltilebilir aksi durumda siyasi kayıplar yaşanmaya devam edecektir.