Sağ-sol kavgası yeniden başladı

Üniversitelerdeki şiddet olayları yeniden tırmanıyor. ‘Gizli bir el düğmeye bastı’ diyen aka-demisyenlere göre bilinen senaryo tekrarlanıyor. Öğrenciler ise olaylarda dışarıdan insanların yer aldığına dikkat çekiyor. Uzun süredir sükunetin hakim olduğu üniversitelerde son iki ay içinde 20’yi aşkın olay meydana geldi. Balta, döner bıçağı, satır gibi kesici aletlerin de kullanıldığı çatışmalarda çok sayıda öğrenci yaralandı ve gözaltına alındı. Zaman’a değerlendirmede bulunan öğrenci grupları, dışarıdan insanların kavga ve gösterilerde aktif şekilde yer aldığını açıkladı. Sol görüşlü İstanbul Gençlik Derneği üyesi üniversiteliler, kendilerine öğrenci olmayan kişilerin kesici aletlerle saldırdığını ileri sürdü. Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkanı Yüksel Kaleci de kendileriyle çatışan ve tutuklananların arasında terör suçundan aranan insanlar olduğunu iddia etti. Üniversitelerdeki gerilimin AB’den müzakere tarihi alındığı dönemde artış göstermesi dikkat çekiyor. Yükseköğrenim kurumlarında, karşıt görüşlü öğrencilerin çatışmasıyla birlik- te AB’ye ve ABD’nin politikalarına yönelik protestolar da ön plana çıkıyor. 17 Ocak’ta gösterilerini Ankara’ya taşıyacak sol gruplar, büyük çapta bir eylem planlıyor. Sol gruplar, 17 Ocak 2005’te AB karşıtı gösterilerini Ankara’ya taşıyor. Türkiye’nin her yerinden öğrencilerin katılımıyla büyük çapta bir gösteri planlanıyor. Akademisyenlere göre de ‘gizli bir el tarafından düğmeye basıldı ve bilinen senaryo’ yeniden sahneye kondu. Tüm Öğretim Üyeleri Derneği Genel Başkanı Tahir Hatipoğlu, son olayları, “Meçhul kişiler öğrencilerin arasına girdi, yine kışkırtmaya başladı.” şeklinde yorumladı. Aynı kanaati taşıyan Prof. Dr. Toktamış Ateş, önce olayların sokağa taşınmak istendiğini, ardından düzen getirme bahanesiyle müdahale edilmek istendiğini dile getirdi. Ülkü Ocakları Genel Başkanı Alişan Satılmış ise ‘yarasa zihniyetliler’ olarak tanımladığı mihrakların ‘karanlık senaryolarla ortaya çıkardıkları kaos ve karmaşadan beslendiklerine dikkat çekti. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nde Ramazan ayında sol görüşlü bir öğrencinin nehre atılmasıyla başlayan gerginlik diğer üniversitelere de hızla yayıldı. Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) kuruluş yıldönümü olan 6 Kasım’da hem Ankara’da hem de İstanbul’da gösterilere polis müdahale etti. Bu eğitim öğretim yılında dikkatleri çeken ilk kavga 12 Kasım’da İstanbul Üniversitesi’nde (İÜ) ülkücü grupla, sol görüşlü öğrenciler arasında yaşandı. Üç öğrenci yaralandı. Kocaeli Üniversitesi’nde 29 Kasım’daki kavgada iki öğrenci yaralandı. 5 Aralık 2004’te Gazi Üniversitesi’nde İşçi Partisi’ne yakınlığı ile tanınan Ulusal Kanal’ın düzenlediği Avrasya Sempozyumu’nda İşçi Partililerle ülkücü öğrenciler çatıştı. Doğu Perinçek konuşma yaparken protesto eden ülkücülere çevik kuvvet müdahale etti. 13 Aralık’ta İÜ Edebiyat Fakültesi’nde ellerinde döner bıçağı, satır gibi kesici aletler taşıyan bir grup diğer öğrencilere saldırmak istedi. Fakülteye giren polis müdahale etti. Olaya karışan öğrencilerden 8’i tutuklandı. 21 Aralık’ta İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek’in Ankara Üniversitesi’nde konferans vermek istemesi üzerine İP’ye bağlı Öncü Gençlik grubu ile DEHAP’lı ve ÖDP’li öğrenciler arasında kavga oldu. 13 öğrenci yaralandı, konferans iptal edildi. Son bir yıl içinde sadece İstanbul’daki üniversitelerde 130’dan fazla öğrenci olayı meydana geldi. Bu olaylara yaklaşık 8 bin öğrenci katıldı. 400’e yakın öğrenci gözaltına alındı. İÜ’lü öğrencilerin üzerinde durduğu önemli bir nokta, ne zaman bir olay olsa dışarıdan üniversite ile bağlantısı olmayan insanların okula gelerek, şiddet olaylarına karışmasıydı. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde okuyan bir öğrencinin tespitlerine göre her basın açıklamasında ve gösteride dışarıdan kişiler eylemcilerin arasında yer aldı. Edebiyat Fakültesi’nin öğrencileri, sağ-sol çatışmasının olmadığını, ‘faşist saldırıların yapıldığı’nı ileri sürdü. Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkanı Yüksel Kaleci, ülkücü öğrencilerin sol görüşlü öğrenciler tarafından sınavlara girmelerinin engellendiğini öne sürdü. ZAMAN