Sağ kanattan çöktük
Abone olTurnuvanın en iyi maçını oynadık. Ama futbol böyle bir şey işte. Güzel oynamak yeterli olmuyor.
İNTERNETHABER-
Turnuvanın en iyi maçını oynadık. Göze hoş gelen top çeviren pas
yapan bir takım vardı sahada. Roller değişmiş şut çeken, gol
pozisyona giren, dikine giden, pres yapan bir Türkiye izledik.
Turnuvanın en az şut çeken takımı ilk yarıda Lehman'ın başını
döndürdü. Alman kaleci ilk yarının bitmesi için dakikaları saydı
adeta.
Ama futbol netice oyunu. Oynayan değil golü bulan
kazanıyor. Kaderin garip cilvesi ilk defa golü attığımız maçta
yenildik. Hiç pozisyon yokken Rüştü'nün hatası mağlubiyeti
hızlandırdı.
Sağ kanadın aksadığını herkes gördü ama Terim çare bulamadı. Açığı
gören Almanlar ikinci 45 dakika sürekli bu kanattan geldiler.
Ofansif yönü iyi Sabri'den savunma oyuncusu ancak bu kadar olurdu.
Acı örneğini yediğimiz iki golde gördük. Sabri'nin önüne daha diri
bir futbolcu kaydırabilirdi.
Alman ataklarında "gol geliyorum" diyordu zaten. Yorulan Kazım ve
arkasındaki Sabri'nin bölgesi Podolski ve Lahm için koridor
oldu.
Mehmet Topal ilk defa oynadığı mevkide sırıtmadı gayet de güzel
oynadı. Uğur Boral iyi başladığı maçın sonunu getiremedi. Çok şey
beklediğimiz Hamit ikinci yarı oyundan düştü.
Topla çok oynayınca diri Alman orta sahası arasında kayboldu.
Kısacası ikinci yarı pas trafiğimiz düştü. Topu ayağımızda
tutamadık. Fizik düşüş ilk yarıda kapattığımız kanatların
açılmasına neden oldu.
Milli takımı Mercedes'e benzetmek yanlış olmaz. Oynadıkça
açıldık. Portekiz maçı ile son Almanya maçını göz önüne
getirin.
Aradaki fark ateşle su arasındaki fark kadar. Ne diyelim helal
olsun bu çocuklara. Ayaklarınıza yüreklerinize sağlık.