Safiye Sultan nasıl öldü Osmanlı'nın en güçlü kadını kimdir?
Abone olSafiye Sultan nasıl öldü? Muhteşem Yüzyıl Kösem dizisine damga vuran Osmanlı'nın en güçlü kadınlarından Safiye Sultan kimdir? Safiye Sultan ile ilgili bilmeniz gerekenler internethaber.com'da.
Safiye Sultan kimdir? Osmanlı Devleti'nin en güçlü
kadınlarından Safiye Sultan nasıl öldü? Osmanlı'da yönetimde söz
sahibi olan Safiye Sultan'ın asıl görevi nedir? Safiye Sultan
hakkında tüm merak edilenler haberimizde...
SAFİYE SULTAN KİMDİR?
Sofia Bellicui Baffo adıyla 1550'de Venedik'te dünyaya geldi. Çok zengin bir ailenin tek çocuğu (babası Leonardo Baffo Korfu adasının Venedik valisiydi) olan Sofia, dönemine göre oldukça iyi koşullarda bir eğitim aldı. Henüz on iki yaşındayken Akdeniz'de gemiyle yapılan bir seyahat sırasında Osmanlı korsanları tarafından kaçırıldı.
SAFİYE SULTAN'IN SARAYA GELİŞİ
İki yıl süreyle haremde eğitim gören Sofia'nın adı, Safiye, yani arı, duru, saf güzellik olarak değiştirildi. On beş yaşında III. Murad'a sunulan Safiye, beline kadar uzanan sarı saçları, iri gözleri, uzun boyu, beyaz teni ve yürüyüşüyle Murad'ı kendisine aşık etti.
SAFİYE SULTAN HASEKİLİK DÖNEMİ
Safiye Sultan, III. Murad tahta geçince baş kadın oldu.
Büyüleyici güzelliği ve parlak zekâsı sayesinde büyük bir nüfuz
sahibi oldu. Bu nüfuzu yeni Valide Sultan olan Nurbanu Sultan
tehdit olarak gördü ve ondan kurtulmak istedi. Bu rekabetin
öncüleri Mihrimah Sultan, Esmehan Sultan ve Gevherhan Sultan idi.
Sultan Murad'a her gün yeni bir cariye sunuldu ve Safiye Sultan'ın
düşmanları onu gözden düşürmek istediler. Ancak III. Murad'ın gözü
hep en sevdiği Hasekisine baktı.1585'ten itibaren güçlü kadın
düşmanları yoktu, ama halen kadın rakipleri vardı. Bunlar Mihriban
Haseki Sultan, Şahuban Haseki Sultan, Nazperver Haseki Sultan,
Şemşi Ruhsar Haseki Sultan, Fahriye Haseki Sultan ve diğerleridir.
İktidar yolunda, önüne çıkan engelleri kaldırma mücadelesi
verdi.
Safiye Sultan sadece devletin iç işlerine değil dış işlerine de
müdahale etmekteydi. Bu anlamda yabancı hükümdarlarla doğrudan
mektuplaştığı ve diplomatik ilişkiye girdiği bilinmektedir.
İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth ona 1593'te mücevherlerle işlenmiş
bir portresini, o da kraliçeye gümüş işlemeli elbise ve kemerle
altın işlemeli iki mendil gönderdi. Bu hediyeleşmeler daha sonra
onun valide sultanlığı döneminde de sürdü; kraliçenin sunduğu bir
arabaya elbise, kuşak, gümüş işlemeli iki havlu, üç mendil, yakut
ve inci ile bezenmiş bir taçla mukabele etti. İngiltere elçisi
Edward Barton da valide sultana verdiği hediyeler sayesinde
İstanbul’daki tayinlerde etkin rol oynadı. Nitekim bu ilişkiler ve
hediyeler etkisini gösterecek ve Safiye Sultan adeta kraliçenin
saraydaki en büyük destekçisi olacaktı. Kraliçe ona 1599’da süslü
bir araba hediye etmiş ve Safiye Sultan da bu araba ile İstanbul’da
o zaman için hiç alışılmadık şekilde gezmeye başlamıştır.
SAFİYE SULTAN VALİDE SULTANLIK DÖNEMİ
Safiye Sultan, Valide Sultan'lık döneminde etkin bir rol oynadı.
1595 yılında III. Murad’ın vefatı ve oğlu III. Mehmed’in tahta
geçmesiyle birlikte valide sultan olarak devlet içindeki konumu
daha da güçlendi. Kocasına ve onun ölümünden sonra çevresindeki
diğer tehlikelere karşı oğlunu korumaya çalıştı. Nitekim III.
Mehmed’in büyük oğlu Mahmud’un annesinin girişimiyle tahta geçme
planları yaptığı gerekçesiyle hem onun hem annesinin öldürülmesini
sağlamıştı.
III. Mehmed önemli konularda kendisine danışırdı. Nurbânû Vâlide
Sultan günlük 2000 akçe alırken oğlu onun maaşını günlük 3000
akçeye çıkardı ve bu maaş oğlunun ölümünden sonra gönderildiği Eski
Saray’da da kendisine ödendi. Devlet adamlarından rüşvet ve
hediyeler alarak memuriyetlere tayinlerinde başrolü oynadı. Halk ve
memurlar devlet işlerindeki bu etkin rolünü bildiği için işlerini
gördürebilmek amacıyla ona başvurur, hatta bazen arabasının önünü
kesip bu gibi konularda isteklerde bulunurdu. Sadrazamdan
şeyhülislâma kadar bütün azil ve tayinlerde, devlet işlerinin
yürütülmesinde birinci derecede etkili oldu. 1596 yılında Eğri
seferine çıkan III. Mehmed, 1 milyar akçelik bir hazineyi annesinin
kullanımına verdi. Bu sırada İstanbul’daki azil ve tayinlerle
devlet işleri onun doğrudan müdahalesine daha açık bir duruma
geldi. Ancak söz konusu müdahaleler onun sevilmeyen bir insan
olmasına ve merkezde pek çok düşman kazanmasına sebep oldu. Eğri
Kalesi’nin fetih haberinin İstanbul’a ulaşması üzerine fakirlere,
yetim ve dullara sadaka dağıttı.
Dış politikada kayınvalidesi Nurbânû gibi Venedik yanlısı bir tutum
izledi. Şüphesiz bu siyasette Venedik elçilerinin kendisine sunduğu
zengin hediyelerin payı vardır. Safiye Sultan’ın Venedik’e desteği,
kendisine verilen rüşvet ve hediyeler dönemin İstanbul elçilerinin
raporlarına kadar yansımıştır. Onun sözünü tutan güvenilir bir
kadın olduğunu ifade eden Venedik elçisi Matteo Zane, elçilerin
kendisine hediye vermesini beklemeden kendisinin almak istediği
şeyi onlardan talep ettiğini belirtir. Venedik, Safiye Sultan
sayesinde ikili ilişkilerde ortaya çıkan pek çok tehlikeyi
büyümeden atlattı.
Vâlide sultan, elçiliklerle olan irtibatını yakın hizmetkârı,
kirakadın, Yahudi Esparanzo Malchi vasıtasıyla sağlamaktaydı.
İşleyen rüşvet çarkının da merkezinde olan Esparanzo, bu sayede
büyük bir servete sahip oldu; İstanbul Gümrüğü’nü iltizamla aldı ve
karşılığında verdiği kalp akçe yüzünden 1 Nisan 1600 tarihinde
hassa sipahilerinin çıkardığı bir isyanda oğluyla birlikte feci
şekilde öldürüldü. Asilerin bu işte büyük payı olduğunu
düşündükleri Safiye Sultan ise bu badireden zorlukla yakasını
kurtardı. Zira padişah annesini uyaracağını söyleyerek isyancıları
ancak yatıştırabildi.