'Dünya Güzellerim' programında herkesi kırıp geçiren Safiye Soyman, program hakkında açıklamalarda bulundu. Safiye Soyman Bülent Ersoy'u öve öve bitiremedi. 'Dünya Güzellerim' programında herkesi kırıp geçiren Safiye Soyman, program hakkında açıklamalarda bulundu. Safiye Soyman Bülent Ersoy'u öve öve bitiremedi. Hangi isim en zordu? Banu Hanım. Daha önce sadece bir iki defa karşılaşmıştım. Bülent Hanım yıllar öncesinden arkadaşım. Bülent Hanım’ın yufka gibi yüreği vardır. Bir anda parlar, bir anda söner. Aç kaldığı zamanlar mı? (Gülüyoruz) Onu aç bırakmayacaksın. O zaman siniri tavan yapıyor. Bakma onun cüsseli durmasına. Valla bir şey yemiyor. Portakal suyu, ananasla yaşıyor. 14 saat yolculuk yapıyoruz. Su içmiyor, tuvalete gitmemek için. Titiz, temiz! Haksızlığı sevmez, doğrucu başıdır. Korktunuz mu oralarda? Giderken bir yığın aşı yaptırdık. Böcek sokar, bir şeyler ısırır dediler. Öyle şeylerden korktum. Zaten dört dünya güzeli bu zorlukta, hanımefendiliklerini koruyabilir mi? Peki, ne öğrendiniz? Hayatta oralarda yaşayamam! İnan dönüşte ülkemin toprağını öptüm. “Bir daha gider misin oralara” desen, hayatta gitmem! “Programın bir kısmı Türkiye’de çekildi” diye haberler çıktı... Kesinlikle dedikoduydu. Bizim işimiz çok reyting aldı. Oradaydık. Kimin egosu sizi zorladı? Burcu çok iyi bir kız, ama etliye sütlüye dokunmadı. Sessiz kaldı. Benim egom hiç yoktur. Banu ve Bülent Hanım’ın arasında yatıştırıcı görevi gördüm. Dalaşmalar oluyordu, ertesi gün kimsede küslük kalmıyordu. Bütün kavgalar gerçek miydi? Evet. Kameralar kapandığında daha büyük, saç saça baş başa kavgalar bile oluyordu! Kimse ayırmıyordu, saldım çayıra mevlam kayıra! Banu çok zor, dediğim dedik sabit fikirli. Kendini 80’lerde, 90’larda sanıyor. “Dön kızım, artık oralarda değiliz” diyorsun, anlamıyor. “Bırakıyorum, yeter” dediniz mi? Vietnam’a gelirken bavullarım Nepal’de kaldı. Elbisesiz, iç çamaşırsız kaldım! Akşamdan çamaşırlarımı yıkamak zorundaydım. Bülent Hanım’dan kıyafet ödünç aldım. Pahalı saatim kayboldu. Çok ağladığım şeyler oldu... Geldikten sonra, buraya adapte olabildiniz mi? Zorlandım, psikologa gittim. Terapi gördüm birkaç seans. Antidepresana başladım. Her an, “Benim dediğim olacak” diyen bir Banu, bir de doğrucu başı Bülent Hanım... Kolay mı? Ne yapıyordunuz? Her gece arar, “Sofi, gel kız dizi izleyelim benim odada” der. Çok temiz kadın, 2 buçuk saat banyo yapıyor! O kral dairesinde kalıyordu, biz normal odada. Bir gün kapıyı çaldım, öldü mü kaldı mı diye... Bu kadar saat banyo yapılır mı? “Sofi kırklandım, Ganj nehrinden sonra” dedi. Onu keseledim. Böyle vücut yok, teni kaymak! O bacaklar, o vücut... O kadar güzel ki! O göğüsler... Hiçbir yerinde ne tüy, ne selülit... Bayıldım. Bu kadar mı güzel olur insan. Tam kadın gibi kadın! Makyajsız nasıl? Makyajı beş saat sürüyor. Ojesiz dışarı çıkmaz. Makyajsız da gördüm, çok güzel! Bir de aşırı dindar, duasız dışarı çıkmaz. Gece yemeleriniz de pek komikti... Hem de nasıl! Bülent Hanım diyor ki, “Ara tavuk söyle...” Bende İngilizce ne gezer. Arıyorum, “I am chicken” (ben tavuğum) diyorum, anlayan yok! Çubuk kraker isteyeceğiz, anlatana kadanam ağlıyor, çubuk gösteriyoruz olmuyor. Kimseyi kıskandınız mı? Bülent Hanım, diva. Ona büyük saygı vardı. Belki bu ilgi Banu’yu rahatsız etmiştir. Ama ben onu üstad kabul ediyorum, bilgisine eğilirim. Fakat kıskanmadım. Ben kibar ve hanımefendi davrandıkça, ezik diyorlardı bana. Egosuz sanatçı mı olur Safiye Soyman! Safiye Soyman, ben sana doymam! Sıfır egoluyum. Çok görüp geçirdim. Bolluğun içinde yaşadım. Kültürüm, geldiğim yer belli. Hazmettim. Yer sofrasında da yerim, protokolde de! Bülent Hanım azıcık gülsün diye gözünün içine bakıyordum. Komik duruma düştüğünüz çok oldu, alay ettiler. Rahatsız olmadınız mı? Hiç kızmam. Gülerlerse gülsünler, ne olacak? Bülent Ersoy’u da guru sanıp eğildiler.