Şafak Mahmutyazıcıoğlu'ndan şok görüntü hakkında açıklama
Abone olBeşiktaş'ın eski yöneticisi Şafak Mahmutyazıcıoğlu, iş adamı Atalay Demirbaş'ın bir restoranda kendisini darp ve tehdit ettiği iddiasıyla suç duyurusunda bulunmasının ardından yaptığı açıklamada, konunun Beşiktaş ile ilgili olmadığını ve hususi bir mevzu olduğunu dile getirdi.
Vodafone Park'ta locası bulunan iş adamı Atalay Demirbaş, Şafak
Mahmutyazıcıoğlu'nun "tehdit", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma"
ve "hakaret" suçlarından cezalandırılmasını talep etmişti.
Demirbaş'ın şikayeti ve kamera görüntülerinin yayılması üzerine
Şafak Mahmutyazıcıoğlu, Asist Analiz'in konuğu oldu.
Mahmutyazıoğlu, konunun Beşiktaş ile alakalı olmadığını ve hususi
bir mevzu olduğunu dile getirerek, "Kendisi beni oraya
çağırdı. Benden para talebi oldu. Yaptırdığı haberlerle ilgili
gazetecilere para verdiğini söyledi. Benden de bu parayı talep
etti. Hakkında yürüttüğüm kesinleşmiş icra dosyasını kapatmam
gerektiğini söyledi. Ve müvekkelimi satıp kendisine destek olmamı
söyledi. Bunları yerine getirirse benim hakkımda yaptırdığı
haberleri yaptırmaktan vazgeçeceğini, bunu da Twitter'ında
yayınlayacağını söyledi. Ben kabul etmedim" dedi.
"Bunların hepsi yalan"
Kendisi ile ilgili birçok yalan ve yanlış haber yapıldığını dile
getiren Şafak Mahmutyazıcıoğlu, "Locayı izinsiz kullandığım,
Beşiktaş üzerinden menfaat sağladığım... Bunların hepsi
yalan... Kızımın bir arkadaşı senin baban hırsızlık mı yapıyor
dedi. Bunun hesabını kim verecek? Senin de çocuğun var. Ben, senden
yalan istemiyorum. Doğru neyse onu yap ben sana para falan
vermem dedim. O da bana 'Sen bu kafayla gittikçe senin kızların
daha çok ağlar' dedi. Ben de doğru veya yanlış dayanamadım. 'O
kafa öyle olmaz böyle olur' dedim. Çocuklarımla beni tehdit ettiği
için; bu iş oldu. Yok silahıyla tehdit etti falan... Ben
olaydan sonra orada 1 saat daha oturdum. Kendi arkadaşları vardı
orada. Beni oraya çağıran kendisi... Benim onu tehdit etmem gibi
bir durum olamaz. Ben tektim orada. Kalabalık onlardı. Ben 1 saat
daha orada oturdum. Görüntülerin kalan kısmını kimse vermiyor.
Görüntüyü kendisi yayınladığına göre mekanla ilgili bir ilişkisi
var. Bu çok net. Bende görüntü falan yok" ifadelerini kullandı.
"Silah göstermişim... Madem kamera kaydı var
göstersin"
Silah gösterdiği iddialarını reddeden Mahmutyazıcıoğlu, şöyle
konuştu: "Silah göstermişim... Madem kamera kaydı var göstersin.
İşin özü; Beşiktaş ile hiçbir alakası olmayan bir şeyi, haber
olsun, benim üzerimde baskı olsun da geri durayım diye; bunlar
yapılıyor. Uzun zamandır da yapılıyor. Şu an adliyede; kesinleşmiş,
avukatlığını benim büromun yürüttüğü; icra takipleri var. Bundan
vazgeçirmek istiyor. 10 milyon dolarlık bir borcu var şirkete. Bana
diyor ki; bundan vazgeç. Davası bitmiş, kesinleşmiş icraa
takipleri... Ne bir şirketi var ne bir evi var... Yeri, yurdu belli
değil... Hakkında; 20 tane dolandırıcılıktan daba açılmış bir adam
bu. Herkes de buna inanmak istiyor, inanıyor da... O kim de ben onu
tehdit edeceğim? 'Ben seninle ilgili bu haberle yaptırmak için
masraf ettim' dedi. 'Hediyeler alıp paralar verdim, bunları
istiyorum' dedi. 'Benim zararlarımı giderirsen; ben de iddialarıma
devam etmem. Gidermezsen de devam edeceğim' dedi. Hatta 'Ben senin
sözüne inanıyorum. Al; Twitter'dan benim adıma istediğini yaz'
dedi. Şu ana kadar 'Benimle ilgili şu haberi yapar mısınız' diye
kimselere bir şey demedim. Hatta dönem dönem çok üzerime
geldiler... 'Neden bunu yapıyorsunuz' demedim. Atilla Türker, benim
hakkımda en ağır haberleri yaptı. Bir defa arayıp tehdit etmedim.
Senin bu kafayla kızların daha çok ağlar deyince; kendimi
tutamadım."
"8-10 saat geçtikten sonra bu görüntüleri
yayınlıyor"
Asist Analiz'e verdiği röportajda anlatamadığı şeyler olduğunu dile
getiren Şafak Mahmutyazıcıoğlu, "8-10 saat geçtikten sonra bu
görüntüleri yayınlıyor. Bir babayı ne delirtir? Senin bu
kafayla çocukların daha çok ağlar dese siz ne yaparsınız. Daha
anlatmadıklarım var. Dilim varmıyor. Beni oraya onlar çağırdı.
'Dışarı çıkalım' dedim. Beni bilerek oraya oturttular. Kamera,
orayı daha net çekiyor diye beni bilerek oraya oturttular. Emniyet
araştırsın; banka hesap hareketlerine bir baksınlar. Olaydan önce
ve sonra kimlerle görüşmüş. Bir baksınlar. Bana isim de verdi. Üç
tane gazete ismi de verdi. Söylemiyorum. Kimsenin günahına
girmeyeyim. Ben bilmiyorum ki kim para aldı, kim almadı. Ama bana
söylediği bu. Dışarı çık, çıkma derken o zaman kafa öyle olmaz
böyle olur dedim ve bu olay gerçekleşti" diyerek sözlerini
noktaladı.